Kemik ağrısı için genellikle başvurulması gereken ilk bölüm Ortopedi ve Travmatoloji‘dir.
Vücudunuz size bir sinyal gönderdiğinde, özellikle de bu sinyal kemiklerinizden gelen bir ağrı olduğunda zihninizin karışması ve endişelenmeniz çok normal. “Acaba yanlış yere mi giderim, ya zaman kaybedersem?” gibi sorular belirir. Panik yok. Bu durum, biz doktorlar için aslında son derece net bir yol haritasının başlangıcıdır. Gelin, vücudunuzun gönderdiği bu sinyali bir uzman gibi okumanın aslında ne kadar basit bir mantığı olduğuna birlikte bakalım.
Kemik Ağrısında Neden İlk Olarak Ortopediye Gidilir?
Yıllardır poliklinik tecrübemizde gördüğümüz en net tablo şudur: Kemik ağrısıyla başvuran on hastanın belki de yedisinin hikayesinde basit bir düşme, spor yaralanması veya kaza gibi ‘mekanik’ bir sorun yatar.
Ortopedi ve Travmatoloji bölümü, tam olarak iskelet sisteminin bu mekanik sorunları üzerine uzmanlaşmıştır. Kırık, çıkık, bağ yaralanmaları gibi durumların teşhis ve tedavisi doğrudan bu alanın görevidir.
Ancak ortada net bir travma olmasa bile, doğru ilk kapı genellikle yine Ortopedi’dir. Çünkü bir ortopedi uzmanı, ağrının kemik, eklem veya kas kaynaklı bir mekanik problemden gelip gelmediğini elemek için en donanımlı kişidir. Onlar, eğer sorun kendi alanlarının dışındaysa, sizi en doğru ikinci adrese yönlendirecek olan rehberlerdir.
Doğru Bilinen Yanlış
Yanlış: “Bu yaşta kemik ağrısı olması normal, geçer.”
Doğru: Hiçbir yaşta, hayat kalitesini düşüren sürekli bir ağrı ‘normal’ kabul edilmemelidir. Ağrı, vücudun bir yardım çağrısıdır ve nedeni mutlaka araştırılmalıdır.
Hangi Belirtiler Romatoloji Bölümünü İşaret Eder?
Peki ya ağrınızın hikayesi bir darbe veya kazadan çok farklıysa? Eğer ağrıya aşağıdaki belirtiler eşlik ediyorsa, o zaman yol haritanız Romatoloji bölümünü gösterebilir:
- Şişlik ve Isı Artışı: Ağrıyan bölgede belirgin bir şişlik veya dokunduğunuzda hissettiğiniz bir ısı artışı.
- Sabah Tutukluğu: Özellikle sabah uyandığınızda yarım saatten uzun süren, hareket ettikçe yavaş yavaş açılan bir katılık hissi.
- Birden Fazla Eklemin Etkilenmesi: Ağrının tek bir noktada değil, simetrik olarak (örneğin her iki el bileğinde) veya birden fazla eklemde görülmesi.
- Süreklilik: Ağrının, Amerikan Romatoloji Koleji (ACR) gibi otoritelerin de kılavuzlarında belirttiği üzere, 6 haftadan uzun sürmesi.
Bu belirtiler, vücudun bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırdığı ‘iltihaplı romatizmal’ bir hastalığın habercisi olabilir. Bu durumda, doğru teşhis ve tedavi için başvurulması gereken uzmanlık alanı Romatoloji’dir.
Doktora Gitmeden Önce Hangi Soruları Kendime Sormalıyım?
Doktorunuzla konuşurken ne kadar net bilgi verirseniz, doğru teşhise giden yol o kadar kısalır. Randevunuza gitmeden önce aşağıdaki soruların cevaplarını düşünmek, size ve hekiminize çok yardımcı olacaktır. Bu, sizin kişisel sağlık kontrol listenizdir.
Ağrınız Nasıl Başladı?
Aniden mi başladı? Belirli bir düşme, çarpma veya ters bir hareket sonrası mı ortaya çıktı? Yoksa haftalar veya aylar içinde yavaş yavaş mı gelişti?
Ağrının Karakteri Nedir?
Keskin ve batıcı mı? Künt ve sızlayıcı mı? Yoksa yanıcı bir his mi var? Ağrınız sürekli mi, yoksa gelip gidiyor mu?
Ağrıya Eşlik Eden Başka Belirtiler Var mı?
Bu soru kritik öneme sahiptir. Ağrıyan bölgede şişlik, kızarıklık veya hassasiyet fark ettiniz mi? Son zamanlarda ateş, gece terlemesi veya açıklanamayan bir kilo kaybı yaşadınız mı? Bu tür sistemik belirtiler, altta yatan daha ciddi bir durumun habercisi olabilir ve mutlaka doktorunuza bildirmeniz gerekir.
Ağrıyı Ne Artırıyor, Ne Azaltıyor?
Hareket ettiğinizde ağrınız kötüleşiyor mu? Yoksa dinlenince mi rahatlıyor? Ya da tam tersi, dinlenirken artıp hareketle azalan bir ağrı mı söz konusu?
Vücudunuzun Sinyallerini Anlamak: Doğru Adımı Atmak
Unutmayın; daha nadir durumlarda ise kemik ağrısı, tiroid hastalıkları veya D vitamini eksikliği gibi durumları inceleyen Endokrinoloji veya kemiklerle ilgili onkolojik sorunları inceleyen Onkoloji gibi farklı uzmanlık alanlarını da ilgilendirebilir. Başvurduğunuz ilk hekim, şikayetlerinize göre sizi bu alanlara da yönlendirecektir.
Gördüğünüz gibi, mesele kendi kendinize bir teşhis koymak değil, en doğru ilk adımı atarak değerli zamanınızı ve sağlığınızı korumaktır. Verilen “yol haritası” ve “kontrol listesi” ile artık elinizin daha güçlü olduğunu bilmelisiniz.
Artık elinizde bir yol haritası var. Vücudunuzun size gönderdiği sinyali dinleyip o ilk, doğru adımı atmaya hazır mısınız?
Önemli Uyarı
Bu makalede yer alan bilgiler, yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve profesyonel bir tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Sağlığınızla ilgili herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa, mutlaka nitelikli bir sağlık uzmanına danışınız.
Tıbbi Gözden Geçirme: Prof. Dr. Kaya Erdem
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Bu makale, 30 yılı aşkın mesleki deneyime sahip Prof. Dr. Kaya Erdem tarafından tıbbi olarak doğrulanmıştır. [Prof. Dr. Kaya Erdem’in biyografi sayfasına bağlantı]