Kadınlarda adet kanaması sırasında görülen adet ağrısına tıpta ‘dismenore’ adı verilmektedir. Adet sancısı genellikle alt karın bölgesinde ve kasıklarda olmakla beraber zaman zaman şiddetlendiği noktalarda bele ya da bacaklara da vurabilmektedir. Ağrı genelde adet başlamadan önce kasıkların kasılmaya başlamasına bağlı olarak bir gün önceden başlamaya başlar. Kadının ağrı eşiğine bağlı olarak bu süre 1-2 saate kadar inebilmektedir. Ardından bu sancılı süreç özellikle adetin ilk günü çok şiddetli seviyelere ulaşır ve 2-3 gün ara ara şiddeti artarak bu şekilde devam eder. Ayrıca kadınlarda adet sancısına ek olarak adet döneminde, kabızlık, sinirli olma, ani duygu değişimleri, baş dönmesi, mide bulantısı ya da kusma belirtileri de görülebilir.
Adet Sancısının Sebepleri
Adet sancısı sebeplerine bağlı olarak farklı türlere ayrılmaktadır. Bunların ilki normal olarak sayıla adet kanamasının seyrinde ilerleyen ‘primer dismonere’dir. Adet kanamasının bu türünde adet ağrısına sebep olan herhangi bir faktör bulunmamaktadır. ‘Second dismonere’ olarak adlandırılan ikinci tür adet kanamasında ise adet kanamasını tetikleyen alt sebepler vardır. Bu sebepler, rahime bağlı olan rahatsızlıklar olabileceği gibi psikolojik sebepler de olabilir. Primer dismonere adetin başlamasıyla beraber başlayan ve 2-3 gün devam eden olağan adet ağrısıdır. Genelde ilerleyen yaşla beraber ya da doğumdan sonra şiddeti azalma gösterir. Seconder dismonere ise, yaş ilerledikçe ortaya çıkar ve adetin başında sonuna kadar şiddeti çok fazla azalma göstermez. Bu tür adet ağrısında muhakkak bir doktor yardımı alınmalıdır.
Adet Sancısı Tedavisi
Adet sancısının tedavisi de ağrının türüne göre değişiklik göstermektedir. İlk grupta genelde kas gevşetici özellik gösteren ve adet ağrısı için özel olarak üretilen ağrı kesiciler oldukça etkili olmaktadır. Eğer ağrının şiddeti azalmıyorsa ya da dayanılmayacak kadar çoksa, direk kan yoluyla vücuda enjekte edilebilir. Ya da doğum kontrol hapları kullanılarak ağrı kontrol altına alınabilir. Diğer taraftan ikinci grupta yer alan ağrı türlerinde ağrının tedavisi sebebine yönelik olmalıdır. İlk önce ağrıya sebep olan hastalık bulunmalı ve bu hastalığı tedavi etmeye yönelik olarak ağrı yok edilmeye çalışılmalıdır. Aksi takdirde, eğer ağrıya neden olan hastalık kontrol altına alınmazsa, hastalık daha şiddetli boyutlara ulaşarak istemediğiniz sonuçlara yol açabilir.
