Enerji Veren Bitki Çayları Nelerdir?

14.12.2015
Enerji Veren Bitki Çayları Nelerdir?

Yoğun bir çalışma dönemine mi giriyorsunuz? Enerji veren bitki çayları ile bu dönemde hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendinizi rahat hissedebilirsiniz. Böylece günün tüm stresini üzerinizde taşımaz ve kendinizi rahat hissedersiniz.

Biberiye Çayı

Biberiye bitkisinin anavatanı Akdeniz olmasına rağmen sağlık alanındaki faydalarının öğrenilmesi üzerine hem Avrupa’nın diğer ülkelerinde hem de Amerika kıtasında bolca yetiştirilmeye başlanmıştır. Bu kadar popüler bir hale gelmesinin nedeni ise diğer faydalı özelliklerinin yanında hafıza üzerindeki olumlu etkileri ve hafızayı geliştirme özelliğidir. Antik Yunan döneminde yaşayan öğrencilerin sınavlardaki başarılarını artırabilmek için biberiyeden faydalandıklarına dair bilgiler bulunmaktadır.

Biberiye yağı ise ilk kez 14. yüzyılda dönemin Macaristan kraliçesine özel bir parfüm yapılması amacıyla üretilmiştir. Zaman içerisinde diğer faydalı özellikleri de tespit edilen biberiye bitkisi, 16 ve 17. yüzyıllarda sindirim sisteminde meydana gelen rahatsızlıkların giderilmesi için kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde geleneksel tıp alanında halen kullanılmakta olan bir bitki niteliğinde olup üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar da halen devam etmektedir.

Biberiye bitkisi yapraklarını dökmeyen küçük bir çalı biçiminde olup yılın tüm zamanlarında rahatlıkla bulunması mümkündür. Çam kokusunu andıran bir kokuya sahip olup mutfaklarda balık ve et yemekleri başta olmak üzere birçok yemeğe tat katması için baharat olarak kullanılmaktadır.

Alırken ve Saklarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Biberiye alacak olanlara kurutulmuş olan halinden ziyade tat ve koku olarak daha güçlü olan taze olanları almaları tavsiye edilmektedir. Taze olan alınırken de bitkinin adaçayı yeşiline benzer bir renkte olmasına ve bitkinin üzerinde de sarımsı veya beyaz renkteki lekelerin bulunmamasına dikkat edilmelidir.

Marketlerde muhtelif markalar adı altında paketlenmiş bir biçimde bulunması mümkündür. Buna rağmen aktardan veya pazardan alınması tavsiye edilmektedir. Bu şekilde organik olarak herhangi bir kimyasal madde ve böcek ilacı kullanılmadan üretilen ve yine doğal ortamlarda kurutulmuş olan biberiyeye ulaşılması mümkündür.

Taze biberiyenin buzdolabında paketli bir halde veya hafif nemli olan bir havlu ile sarılı olarak saklanması gerekir. Bitkinin daha uzun süreli olarak saklanması için, saplarıyla birlikte bir kap içerisine konulup üzerine de su eklenerek buzluğa konulması tavsiye edilir. Bitki, bu yöntemle altı ile sekiz ay kadar bozulmadan saklanabilir.

Kurutulmuş biberiye ise ağzı kapalı bir kap içerisinde loş, serin ve kuru bir ortamda muhafaza edilmelidir. Bu şekilde muhafaza edilmesi halinde tazeliğini altı ay süresince koruması mümkündür.

Biberiye Çayının Faydaları

Biberiye bitkisi güçlü bir antioksidandır ve antiseptik özelliğine sahiptir. Bu yönü ile kanser karşıtı olan, iltihap sökücü bir özelliği bulunan ve dezenfektan niteliğe sahip bir bitkidir. İçeriği vitamin ve mineraller açısında da zengin bir yapıya sahiptir. İçeriğinde A ve C vitaminleri ile tiamin, folat, demir, riboflavin, fosfor, magnezyum, bakır ve çinko mineralleri bulunmaktadır. Bu zengin içeriğinden faydalanılması için biberiye çayının içilmesi de yeterli olmaktadır.

Baş Ağrısının Geçirilmesi İçin Faydalıdır

Analjezik ve iltihap söktürücü özelliklerine sahiptir. Bitkinin bu yönü özellikle baş ağrısı şikayetinin giderilmesi için etkilidir. Ağrı kesici özelliği çok kuvvetli olup migren ağrılarının şiddetinin azaltılmasında dahi faydalı olmaktadır.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirilmesini Sağlar

İçerisinde çok güçlü antioksidanlardan olan rosmarinik asit, betulinik asit, karnosol ve kafeik asit gibi fito (bitkisel) kimyasallar bulunmaktadır. Bu yönü ile kanser karşıtı ve iltihap sökücü bir özelliğe sahiptir. Bu maddeler genel bir anlatım ile vücudun kanserden korunmasını sağlarken damar tıkanıklığı rahatsızlığı yaşanması riskini de azaltmaya yaramaktadır. Aynı zamanda vücutta bulunan serbest radikallerin etkisizleştirilmesini sağlayarak hücrelere zarar vermelerini engellemektedir.

Bağışıklık sistemini olumsuz bir şekilde etkileyen ve çeşitli hastalıklara neden olan patojenlere karşı da oldukça güçlü bir koruma sağlamaktadır. (Patojen, çok hücreli organizmaların sağlıklı bir şekilde devam eden işleyişini bozan ve hücre bütünlüğüne zarar vererek hastalığa neden her türlü organizmalar ve maddeler için kullanılan bir terimdir.)

Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren özelliği soğuk algınlığı ve grip gibi kış hastalıklarına karşı da koruma sağlamakta ve öksürük şikayetinin de giderilmesini sağlamaktadır. Tüm bu özelliklerinden faydalanabilmek için günlük olarak bir veya iki bardak biberiye çayı içilmesi yeterlidir.

Saçların Uzamasının Hızlanmasını Sağlar

Saçlı derideki kan dolaşımının hızlanmasını ve bu sayede saç köklerine daha fazla miktarda besin taşınmasını sağlar. Bu etkisi ile de saçların olağandan daha hızlı bir şekilde uzamasına katkıda bulunur. Bu özelliğinden faydalanmak için iki veya üç bardak sıcak su içerisine bir avuç kadar biberiye eklenerek 15 dakika kadar süre ile demlenmesi beklenir. Daha sonra bitkiler sudan çıkarılır ve suyun soğuması beklendikten sonra haftada birkaç kez olacak şekilde saçlar bu su ile durulanır.

Hafızanın Güçlenmesini Sağlar

Oldukça etkili bir bilişsel uyarıcı olarak görev yapar, hafızanın ve zihinsel odaklanma yeteneğinin gelişmesi için etkili bir rol oynar. Bu özelliği beyin dalgaları aktivitelerinin artmasını sağlar ve Alzheimer gibi hastalıklara karşı korur.

Beyin üzerindeki bu olumlu etkilerinden faydalanmak için bir mendil üzerine damlatılan veya oda parfümü ile karıştırılan 2-3 damla kadar biberiye yağının koklanması veya çayının hazırlanarak içilmesi yeterli olmaktadır.

Taze veya kurutulmuş biberiye kullanılarak hazırlanması gerekir. Bunun için boş bir fincana 1 veya 1,5 tatlı kaşığı kadar konulan biberiyenin üzerine sıcak su eklenerek ağzı kapalı olacak şekilde yaklaşık 5 dakika kadar bir süre ile demlenmesi beklenir. Sonrasında süzülerek içime hazır hale getirilebilir.

Stres ve Endişenin Giderilmesi İçin Etkilidir

Biberiyenin içeriğinde bulunan etken maddeleri ve aroması zihnin temizlenmesini sağlar ve stresin etkilerinin giderilmesinde etkilidir. Bu sakinleştirici özelliği ile aynı zamanda kas gevşetici olarak da etki göstermektedir. Çayı kadar biberiye yağının da insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladığı, daha uyanık ve daha neşeli bir hale gelmesinde faydalı olduğu belirlenmiştir.

Solunum Sistemi Sorunlarının Tedavi Edilmesi İçin Faydalıdır

Antioksidan ve antimikrobiyel özellikleri sayesinde bağışıklık sisteminin güçlendirir. Soğuk algınlığı, grip, sinüs enfeksiyonları ve astım bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına karşı koruyucu ve iyileştirici bir etkiye sahiptir.

Sindirim Sisteminin Çalışmasına Katkıda Bulunmaktadır

İçerindeki maddeler patojenleri engellemesi ve safra salgısının düzenlenmesine yardımcı olması nedeniyle mide sağlığının korunması bakımından önemli bir işleve sahiptir. Bu yönleriyle ile iştah açıcı bir özellikte olup hazımsızlık ve şişkinliğin şişkinlik şikayetleri ile kabızlık rahatsızlığının giderilmesini sağlar.

Yüksek Kan Şekerinin Önlenmesini Sağlar

Şeker hastalarının kan şekeri seviyesinin kontrol altında tutulması ve düzenlenmesi için de kullanılmaktadır. İçeriğinde bulunan maddeler özellikle tip 2 diyabet hastalarında metabolizmanın çalışmasına yardımcı olarak yüksek kan şekerinin ve kötü kolesterolün düşürülmesini sağlar. Diyabetli olan hastaların her gün bir bardak içmeleri yeterli olmaktadır.

Kan Dolaşımının Canlanmasını Sağlar

Düzenli bir şekilde tüketilmesi kan dolaşımının canlanmasını sağlamakta ve metabolizmanın çalışmasının düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Kan dolaşımının canlanması ise vücuttaki tüm organların sağlıklı bir şekilde çalışmaları için gerekli olan hayati besinleri almalarını sağlar. Kan dolaşımının canlanmasının bir diğer faydası ise dolaşım bozukluğu nedeni ile kol ve bacaklarda meydana gelen üşüme hissinin giderilmesini sağlamasıdır.

Kadınların Hormon Dengesinin Sağlanması İçin Faydalıdır

Kadınların hormon dengesini sağlamaya ve düzensizliklerin giderilmesine de yaramaktadır. Bu özelliği ile adet söktürücü bir yapıya da sahiptir. Bunun yanında karın bölgesinde meydana gelen şişliklerin ve sancı ile krampların giderilmesinde de etkilidir. Ayrıca regl döneminde aşırı şekilde üşüme şikayeti olan kadınlarda ısınmaya yardımcı olur.

Çocuklarda Boy Uzamasına Katkıda Bulunur

Erkek çocuklarda iki yıl boyunca düzenli olarak kullanılması halinde boyun uzamasına katkıda bulunduğu ifade edilmektedir. Bunun için taze demlenmiş biberiye çayının haftada bir gün olacak şekilde altı ay devam edilmelidir. Altı ayın bitiminde bir ay ara verilmeli ve sonrasında yine altı ay süresinde devam edilmelidir. Çayın belirtilen şekilde iki yıl süre ile kullanılması gerekmektedir.

Enerjik Hissetmeye Yardımcı Olur

İçerisinde bulunan vitamin ve minerallerin vücuda olan desteği ve kan dolaşımının hızlandırılmasını sağlayan etkisi nedeniyle enerjik hissedilmesini sağlayan bir özelliği de bulunmaktadır.

Biberiye Çayının Yan Etkileri

Faydalı özelliklerinin yanında içeriğinde bulunan maddeler ve etkileri nedeniyle bazı kişilerce kullanılmasının zararlı sonuçları bulunmaktadır. Bu nedenle aşağıda belirtilen durumlarda dikkatli kullanılması veya hiç kullanılmaması gerekmektedir.

  • Gebelik şüphesi bulunan, hamile olan ve emziren annelerde kullanılmaması gerekmektedir, düşük riskine neden olabilmektedir.
  • Kronik bir hastalığı bulunanların ve düzenli olarak ilaç kullanması gereken kişilerin doktorlarına danışmadan kullanmamaları tavsiye edilmektedir. Çünkü kullanılan ilaçların etken maddeleri ile biberiyenin içinde bulunan maddelerin etkileşime girerek istenmeyen neticelere neden olması ihtimali bulunmaktadır.
  • Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olması ihtimali bulunmakta olduğundan dikkatli olunması önerilmektedir.
  • Kan dolaşımını hızlandıran bir etkiye sahip olması nedeniyle yüksek tansiyon hastalarında olumsuz bir etki göstermesi ve kan basıncının artmasına neden olması ihtimali bulunmaktadır.
  • Ülser, gastrit veya reflü gibi bir mide sorunu bulunanların tüketmeleri tavsiye edilmemektedir.
  • Epilepsi hastalarınca da kullanılmaması gerekmektedir.

Biberiye Çayı Nasıl Yapılır?

Anlatılan faydalı özelliklerinden tam olarak yararlanılabilmesi için taze olarak tüketilmesi gerekmektedir. Çayın demlenmesi için bir tatlı kaşığı biberiyenin bir bardak sıcak su içine konularak ağzı kapalı olacak şekilde beş dakika kadar demlenmeye bırakılması gerekmektedir. Sürenin dolmasından sonra süzülerek içime hazır hale getirilir. Tadının acı gelmesi halinde tercihen bal da kullanılabilir.


Mate Çayı

Brezilya veya Paraguay çayı olarak da adlandırılmaktadır. Güney Amerika’da yetişen ve yapraklarını yıl boyunca dökmeyen bir özelliğe sahip olan ilex paraguariensis isimli ağacın yapraklarının kurutulması sureti ile yapılmaktadır. Bazı kaynaklarda bu ağaca yerba mate ağacı adının verilmekte olduğu bilgisi de yer almaktadır. Yerba mate çayı kafein, tanen ve kakaoda bulunan teobromin maddelerini içermekte olduğundan kahve, kakao ve çayın karışımı olarak tarif edilmektedir.

Besin Değeri

Bitkinin oldukça zengin bir içeriği bulunmakta olup bu yönü ile sağlık için çok faydalı özelliklere sahiptir. İçeriğinde aşağıda belirtilen maddeler yer almaktadır.

  • A, B1, B2, C ve E vitaminleri ile birlikte toplam 24 vitamin,
  • Alkoloidler yani kafein, metilksantin, teofilin ve teobromin,
  • Tanen yani kafeik ve folik asit,
  • Mineraller bakımından zengin olan bitki alüminyum, kalsiyum, fosfor, demir, magnezyum, manganez, ve potasyum mineralleri,
  • Proteinler, amino asitler,
  • Glüsitler olarak adlandırılan fruktoz, glikoz, rafinoz ve sükroz,
  • Lipidler yani uçucu yağlar ve mumsu maddeler,
  • Aynı zamanda selüloz, dekstrin ve sakarin gibi besin değerlerini de içeriğinde barındırmaktadır.

Bu zengin içeriği ile sağlıkla ilgili birçok faydası bulunmaktadır, talep özellikle son yıllarda artış göstermiştir.

Mate Çayı Faydaları

Odaklanmaya Yardımcı Olma Özelliği Bulunmaktadır

Mate çayında bol miktarda bulunmakta olan vitamin ve mineraller, antioksidan özellikli maddeler, aminoasitler ve polifenolün kafeinin dengelenmesini sağlar. Çayı kullanan kişilerin zihinsel enerjilerinde bir artış olduğu, zihin açıklığını sağladığı ve bu yönleri ile de odaklanma konusunda yardımcı olduğu kabul edilmektedir. Bir diğer özelliği ise bu etkilerinden faydalanırken kafeinin istemeyen etkileri olan mide ağrısı, baş ağrısı ve sinirlilik gibi istenmeyen etkilerine maruz kalınmak zorunda olunmamasıdır.

Sindirim Sisteminin Çalışmasına Destek Olur

Güney Amerika’nın yerli halklarının yerba mate çayını uzun yıllar süresince sindirim sisteminde meydana gelen rahatsızlıkların tedavisi amacıyla bir ilaç olarak kullandıkları bilinmektedir. Çayın içerisinde bulunan maddeler uyarıcı etkileri ile safra ve diğer mide asitlerinin üretilmesinin artmasını sağlar ve sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Bağırsaklarda bulunan atıkların atılmasını kolaylaştırarak kolon temizliğini sağlar. Bunların yanında antiseptik özelliği ile mide bakterilerinden kaynaklanan ağız kokusunun da giderilmesini sağlar.

Gastrointestinal sistem olarak adlandırılan sindirim sisteminin hasarlı yanlarının düzeltilmesini sağlar. Sistemdeki hasarlı dokuların onarılması için katkıda bulunur. Akut veya kronik kabızlık sorunlarının giderilmesinde etkili olup bağırsakların sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar.

Kardiyovasküler Sistemin Sağlıklı Yapısının Korunmasını Sağlar

Polifenoller, kardiyovasküler sistem (dolaşım sistemi) üzerinde olumlu etkiler yaparak ateroskleroz (damar sertliği) gibi hastalıklara yakalanma riskinin düşürülmesini sağlar. Ayrıca çayın kötü kolesterolün düşürülmesini sağlayan bir etkiye sahip olduğu da belirlenmiştir. Kalp sağlığının korunmasına da katkıda bulunmakta olup inme gibi rahatsızlıkların meydana gelme riskini azaltmaktadır.

Diyabet Hastalığı Üzerinde Olumlu Etkileri Bulunmaktadır

Hiperglisemi rahatsızlığının neden olduğu komplikasyonların azaltılması üzerinde faydalı etkileri bulunmaktadır. Çayın içerisinde bulunan antioksidan özellikli maddeler hiperglisemi nedeni ile meydana gelebilen glikasyon sürecinin (ağır ve hızlı cilt yaşlanması) etkilerinin azaltılmasını sağlamaktadır. Ayrıca şeker hastalığının diğer zararlı etkilerinden de vücudun korunmasını sağlamakta ve kan şekeri seviyesinin aşırı bir şekilde yükselmesine engel olur.

Kilo Vermeye Yardımcı Olur

Doygunluk vermekte ve midede doluluk hissi yaratılmasını sağlayarak kilo verilmesine yardımcı olmaktadır. Bunun yanında çayın içeriğinde bulunan mateine maddesi sahip olduğu metabolizmanın çalışmasını hızlandıran etkisi ile yağların yakılması sürecine destek olmaktadır. Kilo vermek isteyenlerin uyguladıkları diyet ve egzersiz programlarını yerba mate çayı ile desteklemeleri kilo verilmesi sürecinin hızlanmasını sağlayan bir etki gösterecektir.

Bağışıklık Sisteminin Güçlenmesini Sağlar

Çayda bulunan bolca bulunan vitaminler ve antioksidan özellikli maddeler bağışıklık sistemini destekler ve bunun neticesinde insanların genel sağlıklarının korunmasına yardımcı olur. Özellikle kış mevsimi hastalıkları olan soğuk algınlığı, grip ve nezle rahatsızlıkları ile diğer bulaşıcı hastalıklara karşı korur. Çayın ayrıca alerjik reaksiyonların belirtilerinin azaltılmasında da olumlu etkileri görülmektedir.

Vücuda Enerji Verir

Zengin içeriği fiziksel ve zihinsel yorgunluğun giderilmesini sağlar, vücuda canlılık ve enerji verir.

Kalp Sağlığının Korur

Antioksidan ve antiinflamatuar (iltihap giderici) özelliği ile yüksek kan basıncının düşürülmesini sağlar ve kalp hastalıkları ile kalp krizi geçirme riskinin azaltıcı bir etki gösterir. Yapılan araştırmalar neticesinde düzenli olarak günlük 3 bardak  içilmesinin damar sağlığının korunmasını, yüksek kolesterol seviyesinin düşürülmesini ve dolaşım sistemi hastalıklarına yakalanma riskinin de azalmasını sağladığı anlaşılmıştır.

Stresin ve Uykusuzluk Sorununun Giderilmesi İçin Etkilidir

Stres giderici, depresif sorunların ortadan kaldırılmasını sağlayıcı ve rahatlatıcı bir etkiye de sahip olup bu özelliği ile uykusuzluk sorunun giderilmesinde etkili olur, huzurlu ve rahat bir uyku düzenine sahip olunmasını sağlar.

Kanserle Savaşır

Çayın içerisinde bulunan tüm maddeler vücudun güçlenmesini, bağışıklık sisteminin gelişmesini sağlamaya yönelik bir etkiye sahip olup kuvvetli bir antioksidan olması nedeniyle de aynı zamanda serbest radikallerin hücrelere zarar vermesini önleyerek kanser hastalıklarına yakalanma riskinin azaltılmasını sağlamaktadır.

Mate Çayı Yan Etkileri

Bitkinin sahip olduğu tüm faydalı özelliklerine rağmen birtakım yan etkileri de bulunmakta olup bu nedenle bazı kişilerce dikkatli kullanılması veya hiç kullanılmaması gerekmektedir. Bitkini yan etkileri şunlardır;

  • İçeriğinde bulunan kafein maddesi nedeni ile anksiyete veya sinirlilikte artış durumu, uyku sorunları ve uykusuzluk, mide yanması ve bulantı şikayeti, baş ağrısı, kalp atışlarında düzensizlik yaşanması ve yüksek tansiyon gibi belirtiler görülebilmektedir. Aynı zamanda erken doğum ve düşük riskine neden olabileceğinden hamilelik döneminde tüketilmemesi gerekmektedir, kafein süt ile bebeğe geçerek bağırsak sorunlarına neden olabilir bu yüzden emzirme döneminde de tüketilmemesi tavsiye edilir.
  • Aşırı miktarda tüketilirse birtakım zararlı sonuçlara neden olabilir, tüketim miktarına dikkat edilmesi gerekmektedir.
  • Çayın bazı kanser türlerine karşı risk oluşturduğu ifade edilmekte ise de bu durumun çok sıcak olarak tüketilmesi ve yanında sigara içilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
  •  Mevcut kalp rahatsızlığı olanlarda uzun süreli olarak içmesi kalp atışlarında düzensizlik yaşanmasına neden olabileceğinden dikkatli tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
  • Mevcut bir diyabet hastalığı bulunanlarda kan şekerinin aşırı düşmesine neden olabileceğinden dikkatli tüketilmesi önerilir.
  • Herhangi bir nedenle uyarıcı ilaç kullanmakta olan kimselerin az miktarda tüketmeleri gerektiği belirtilmektedir.
  • Özellikle kronik bir hastalığı bulunan ve ilaç kullanan kişiler tüketmeye başlamadan önce bir doktor görüşü almalıdır.

Mate Çayı Nasıl Yapılır?

Yerba mate çayının hazırlanması ve içilmesi için birtakım özel ekipmanlar kullanılmakta olmasına rağmen ev kullanıcıları için aşağıda belirtilen basit yöntem ile demlenerek içilmesi ve çayın faydalı özelliklerin yararlanılması mümkündür.

Öncelikle hazırlanacak çay miktarı göz önünde bulundurularak ayarlanan su, kaynatılmasından sonra bir süre oda sıcaklığında bekletilir. Daha sonra sıcak su içerisine yaklaşık olarak 1 yemek kaşığı kadar olacak şekilde yerba mate bitkisi konulur. Bardağın ağzı kapatılarak demlenmesi için 5 ila 7 dakika kadar demlenmeye bırakılır ve sonrasında süzülerek içilir. Çayın biraz buruk olan tadı nedeniyle içmeden önce bal ile tatlandırılması da mümkündür.

Tercihe göre limon ve zencefil eklenerek yada biberiye, yaban sümbülü, portakal kabuğu rendesi ve adaçayı ile harmanlanarak demlenmesi de mümkündür.


Keçiboynuzu Çayı

Harnup olarak da bilinen keçiboynuzu bitkisi ülkemizde genellikle kendiliğinden sıklıkla yetişen bir ağaç türüdür. Ağacın meyvelerinin sert, kabuklu ve boynuza benzer şekli nedeni ile keçiboynuzu olarak adlandırılmıştır.

Keçiboynuzu bitkisinin yenilerek tüketilmesinin mümkün olmasının yanında toz haline getirilerek birtakım yiyeceklere veya şifalı ve kuvvet verici macunlara karıştırılarak, kaynatılarak pekmezi yapılarak veya çay şeklinde tüketilmesi mümkündür.

Tarihi olukça eski olup milattan önce 4000 yıllarından bu yana bilinip kullanılan bir bitkidir. Hatta Yakup Peygamberin çölde bu bitkiyi yiyerek hayatta kaldığı bilindiğinden Avrupa’da Hazreti Yakup’un Ekmeği (St. John’s Bread) ismi ile anılmaktadır.

Bitki hakkındaki ilginç bilgilerden biri de pürüzsüz görünümlü ve yuvarlak yapıdaki tohumlarının şekillerinin birbirinden farklı olmasına rağmen hepsinin aynı ağırlığa sahip olmasıdır, her biri 0,2 gram ağırlığında olan tohumları bu özellikleri ile eskiden mücevherciler tarafından değerli taşların tartılmasında kullanılmıştır. Günümüzde ise karat olarak bilinen ağırlık ölçüsünün birim ağırlığı 0,2 gramdır ve karat kelimesi de keçiboynuzunun Yunancadaki ismi ola keration kelimesinden gelmektedir.

Bitki Akdeniz iklimine uygun yerlerde yetişme özelliğine sahip olup yıl boyunca yapraklarını dökmeyen bir özelliğe sahiptir. Ağacın çiçekleri ise sonbahar mevsiminde salkımlar şeklinde oluşmaya başlar ve daha sonra parlak yeşil renkte olan keçiboynuzu meyvesine dönüşür. Meyvelerin uzunlukları 10 ila 20 santimetre arasında değişmekte olup haziran ve temmuz aylarında olgunlaşmaya başlar ve eylül ile kasım ayları arasında da hasat edilir.

Bitkinin tadı kakaoyu andırmakta olup kakaoya oranla çok daha az miktarda yağ içermekte olduğundan özellikle unlu mamullerde ve aromalı içeceklerde kullanılmaktadır. Besin olarak tüketilmesinin yanında özellikle meyveden elde edilen toz halindeki keçiboynuzu zamkı kağıt, boya, tekstil, plastik, mobilyacılık, eczacılık ve kozmetik sanayiinde de kullanılmaktadır. Ek olarak hayvan yemi olarak kullanılması da oldukça yaygındır.

Keçiboynuzu Çayı Faydaları

Keçiboynuzu çayı antik Yunan ve Mısır dönemlerinden bu yana faydalı özellikleri ile özellikle göz enfeksiyonlarında, mide ve sindirim sistemi rahatsızlıklarında kullanılmaktadır.

Besin Değeri

Bitkinin içeriğinde B1, B2, B5, B6, C, ve E vitaminleri, kolin ile PP (niasin), kalsiyum, potasyum, magnezyum, sodyum ve fosfor mineralleri ile çinko, demir, manganez, bakır ve selenyum gibi mikro besinler bulunmaktadır.

Günlük Enerji İhtiyacını Karşılar

Zengin bir içeriğe sahiptir, düzenli olarak tüketilirse insan vücudunun günlük olarak ihtiyaç duyduğu enerjinin karşılanmasını sağlar.

Kanser Hastalıklarına Karşı Koruyucudur

İçeriğinde bulunan polifenolik özelliği ile güçlü antioksidan özelliğine sahiptir. Bu özelliği ile serbest radikallerin zararlı etkilerinin giderilmesine ve sitotoksik maddelerin (hücrelere toksik şekilde etki ederek hücrelerin ölmesine veya hücre fonksiyonlarının durmasına neden olan maddeler) zararlı etkilerine karşı hücrelerin korunmasını sağlar. Vücutta bulunan toksik maddelerin atılmalarına yardımcı olarak da kanserli hücrelerin büyümesinin engellenmesini sağlar. Bu özellikleri ile kansere karşı etkili bir koruma sağladığı kabul edilmektedir.

Kan Şekerinin Kontrolünü Sağlar

Keçiboynuzu çayı doğal ve zengin bir lif kaynağı olarak kan şekeri seviyesinin dengede tutulmasında oldukça etkili bir rol oynamaktadır. Lifli içeriği ile aynı zamanda şekerin kana daha yavaş karışmasını sağlar ve uzun süreli bir tokluk hissi vermeye yarar. Keçiboynuzundan yapılan çikolatanın içeriğinde buluna şeker diğerlerine oranla daha az ve yağ oranı da 1/3 düzeyindedir. Bu nedenle diyabet hastaları için daha doğru bir seçim olacağı kabul edilmektedir. Bu özelliği ile hem kan şekerinin dengede tutulmasına yardımcı olur hem de tatlı ihtiyacının giderilmesini sağlar. Ayrıca proteinli ve lifli içeriği ile de tercih edilmesi tavsiye edilmektedir.

Güçlü Bir Selenyum Kaynağıdır

Selenyum maddesi hücrelerin yenilenmesini sağlamasının yanında sağlıklı bir tiroit fonksiyonun korunması ve DNA inşası için oldukça gerekli olan bir maddedir. Selenyum açısından zengin bir içeriğe sahip olup bir fincanda vücudun günlük selenyum ihtiyacının yüzde onunu karşılayacak oranda bulundurmaktadır.

Sindirim Sistemi Sağlığı İçin Faydalıdır

Keçiboynuzu çayının içeriğinde yüksek oranda tanen bulunmaktadır. Bu yönü ile de sindirim sisteminin çalışmasının düzenlenmesinde ve sağlığının korunmasında faydalıdır. Düzenli olarak tüketilmesi halinde alınan besinlerin sindirimine de yardımcı olmasının yanında küçük çocuklarda görülen ishal rahatsızlığının giderilmesinde etkilidir.

Kemiklerin Güçlenmesini Sağlar

Kalsiyum açısından oldukça zengin bir özelliğe sahiptir. Bir fincan çayın içeriğinde yaklaşık olarak yüzde 35 oranında kalsiyum bulunmaktadır. Vücudun ihtiyaç duyduğu günlük kalsiyum ihtiyacını fazlası ile karşılar. Bu nedenle kemiklerin gelişmesi ve güçlenmesi için oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Yüksek potasyum içeriği aynı zamanda sinir siteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına ve korunmasına da katkı sağlamaktadır.

Vücutta Meydana Gelen Enfeksiyonların Giderilmesinde Etkilidir

Tanenlerle birlikte gallik asit (tanenlerin bir parçası olan serbest asit) bulunmakta olup bu maddelerin katkısı ile antiviral ve antibakteriyel bir özelliğe sahiptir. Keçiboynuzu çayı bu özelliği ile enfeksiyonlarla mücadele edilmesinde vücuda önemli katkılar sağlamaktadır. Özellikle midede meydana gelen virüs ve bakteri kaynaklı rahatsızlıkların giderilmesinde faydalıdır.

Yüksek Kolesterolün Düşürülmesini Sağlar

İçeriğinde bulunan yüksek lif içeriği kolesterol seviyesinin dengelenmesinde etkili olmaktadır. Yapılan çalışmalar neticesinde günde iki kez içilen keçiboynuzu çayının yüksek seyreden kolesterolün düşürülmesini sağladığını ortaya koymuştur.

İshal Tedavisinde Etkilidir

İçerisinde bulunan tanen ve lifler mide sağlığının korunmasında faydalı etkiler göstermesinin yanında ishal rahatsızlığının giderilmesinde de etkili olmaktadır. Keçiboynuzu çayında bulunan ve proteinlerin bağlanmasına ve çözülmesine yarayan tanenler suda çözünmeyen bir yapıya sahiptir. (Diğer bitkilerdeki tanenler ise genel olarak suda çözünmektedir.)

Bu özelliği ile bağırsaktaki zararlı bakterilerin üremesine engel olar.  Bu yönü ile de bağırsak sağlığının korunmasını sağlamakta ve gerek çocuklardaki gerekse yetişkinlerdeki ishal rahatsızlığının tedavi edilmesinde güvenle kullanılmaktadır.

Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve Çocuk Felcine Karşı Koruyucudur

İçeriğinde yüksek miktarda bulunan kalsiyum, potasyum, fosfor ve gallik asit maddeleri kemik erimesi rahatsızlığına olduğu kadar çocuk felcine karşı da koruyucu bir etkiye sahip olmasını sağlamaktadır.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirir ve Soğuk Algınlığı İle Gribe İyi Gelir

Vitamin, mineral ve mikro besinler yönünden zengin içeriği ile bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda antiseptik ve antibakteriyel özelliğe de sahip olan çay, soğuk algınlığı ve grip gibi kış hastalıklarına karşı oldukça etkilidir, öksürük şikayetinin giderilmesinde ve anemi rahatsızlığının tedavisinde de kullanılmaktadır.

Keçiboynuzu Çayı Yan Etkileri

Keçiboynuzu çayı, yukarıda anlatılan faydalı özellikleri ile genel olarak güvenli bir gıda maddesi olarak kabul edilmektedir. Ancak bazı istisnai durumlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Bunun yanında hamilelik veya emzirme dönemlerinde aşırı miktarda  yenilmesinden veya çayının içilmesinden kaçınılması tavsiye edilmektedir. Düzenli olarak tüketilmesi halinde bol su alınması gereklidir.

Keçiboynuzu Çayı Nasıl Yapılır?

Keçiboynuzu çayı hazırlamak için önce keçiboynuzu küçük parçalar halinde doğranarak bir fincanın içerisine konulur, bu şekilde içindeki tatlılığın suya geçmesi sağlanmaktadır. Daha sonra üzerine sıcak su eklenerek ağzı kapalı bir şekilde yaklaşık olarak yarım saat süre ile demlenmeye bırakılır. Demlenme süresinin sonunda suyun renginin kahverengiye dönüştüğü görülecek ve çay içilmeye hazır bir hale gelmiş olacaktır. Tercihe göre sıcak veya soğuk bir şekilde tüketilmesi mümkündür.

Kurutulmuş keçiboynuzu çayının demlenmesi için ise bir yemek kaşığı kadar kurutulmuş keçiboynuzu bir bardağa konularak üzerine sıcak su eklenir ve yaklaşık olarak 15-20 dakika kadar demlenmeye bırakılır ve süzülerek içime hazır hale getirilir.


Ginkgo Biloba Çayı

Japon eriği ismi ile de bilinin ginkgo biloba çayı, özellikle güne rahat ve zinde başlamak isteyenler tarafından tercih edilen bir bitki çayıdır. Ginkgo biloba ağacı, 200 milyon yıldan bu yana varlığını sürdüren bir tür olup bu özelliği ile yaşayan fosil nitelemesi yapılan bir bitkidir. Bu haliyle dünyadaki en eski bitki türlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bitkinin yaprakları, özütü ve tohumları insan sağlığı için pek çok faydalı özelliğe sahiptir. Bu kadar eski ve yararlı özellikleri bulunmasına rağmen Avrupa’da yeni fark edilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır.

Bitkinin en dikkat çeken özellikleri beyin fonksiyonları üzerindeki olumlu etkisi ve belleğin gelişmesine yardımcı olması, kan pıhtılaşmasını önleyici bir özelliğinin bulunması, kalp damar ve dolaşım sistemi üzerindeki olumlu etkileri ile kan damarlarının genişlemesini sağlaması ve yüksek oranda antioksidan maddeleri içermesidir.

Besin Değeri

İçeriğinde guercetin, kaempferol ve isorhamnetine gibi flavonoidler bulunmaktadır. Ayrıca;

  • Glikozitler (Glikozit genel bir terim olup laktoz, früktoz ve glikoz gibi herhangi bir şekeri ifade etmek için kullanılmaktadır),
  • Terpenler (Hidrokarbonların çeşitli ve geniş bir sınıfı olup özellikle de iğne yapraklı bitkiler tarafından üretilmektedir),
  • Karotenoid (Bitkilerde ve diğer bazı yosun, mantar ve bakteri gibi fotosentetik mikro organizmalarda üretilen biyolojik pigmentler),
  • Ginkgolides (Ginkgo biloba ağacından çıkarılan ve 20 karbonlu bir yapıya sahip olan organik bir bileşik, ginkgo biloba ağacının yapraklarının ekstresi veya özü olarak da anlandırılmaktadır),
  •  A, B ve C vitaminleri bulunmaktadır.

Flavonoid, bitkilere sarı, turuncu ve kırmızı renklerini veren ve insan vücudu için de antioksidan görevini gören bitkisel besin maddelerinin genel ismidir. 1930-1950 yılları arasında yapılan çalışmalar neticesinde P vitamini olarak adlandırılmıştır. Bitkilerin tüm yapısında yer almasına rağmen en fazla oranda yapraklarında, tomurcuklarında ve çiçeklerinde bulunmaktadır. Meyve ve sebzeler ne kadar çok ve koyu renkli ise içeriğinde bulunan flavonoid miktarı da o derece fazladır. Flavonoidler içeriklerinde altı binden daha fazla besin maddesi ihtiva etmektedir.

Günlük olarak düzenli bir şekilde meyve ve sebze tüketilmesi, yeterli miktarda flavonoid alınmasının en doğal ve sağlıklı yoludur. Bunun için genel olarak dört porsiyon yeterlidir. Flavonoid alımı için otuz gram kadar bitter çikolata yenilebileceği de ifade edilmektedir.

Flavonoidlerin birçok türü bulunmaktadır ve birtakım gıdalarda biraz daha yoğun olarak ihtiva edilmektedir. Yoğunluğun belirlenmesinde tüketilen meyve ve sebzelerin ne şekilde yetiştirildikleri de önem arz etmektedir. Bu yönü ile organik olarak yetiştirilmiş olan meyve ve sebzelerin tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Ayrıca bazı meyve ve sebzelerin tüketilmesi yerine farklı ürünlere yönelmek ve tüketimde çeşitlilik sağlamak da önemlidir. Bu şekilde flavonoid alımının yanında vitamin, mineral ve diğer enzimlerin de dengeli bir şekilde alınması mümkün olacaktır.

Flavonoidlerin Sağlık İçin Faydalarının Şu Şekilde Sıralanması Mümkündür:

  • Damarların sağlıklı yapılarının korunmasını sağlar.
  • Hücrelerde meydana gelen hasarların önlenmesini ve zarar gören hücrelerin de onarılmasını sağlayarak yaşlanmaya karşı mücadele eder.
  • Flavonoidler yüksek antioksidan etkileri ile kansere karşı mücadele eder ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu bir etki sağlar.
  • Demans, Alzheimer hastalıklarına karşı korunma sağlar.
  • Serbest radikallerin vücutta bulunan hücrelere zarar vermesini önlediği için sinir sisteminin sağlığının korunmasını sağlar.
  • Antiinflamatuar özelliği ile vücutta iltihap oluşmasına engel olur.
  • Vücutta tümörlerin oluşmasına ve ilerlemesine engel olur.
  • Koroner kalp yetmezliği rahatsızlığına karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.
  • Sinir sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasında ve güçlenmesinde etkilidir.
  •  C vitaminin emiliminin artmasını sağlar ve oksidasyonuna engel olarak gücünü ve yararlarını korumasını sağlar.
  • Karaciğerin çalışmasına destek olarak kolesterol seviyesinin yüzde 40 oranında düşmesini sağlar.
  • Kılcal damarların duvarlarının güçlenmesini sağlamasının yanında potansiyel hacimlerinin artmasını ve bu şekilde kan akışının daha iyi bir hale gelmesini sağlar.
  • Kemik erimesi ve diyabet gibi hastalıklara karşı vücudun korunmasını sağlar.

Ginkgo Biloba Çayı Faydaları

Güçlü Bir Antioksidan Kaynağıdır

Güçlü bir antioksidan kaynağı olması nedeni ile serbest radikallerin hücrelere zarar vermesini önler ve zarar görmüş olan hücrelerin de yenilenmesini sağlar. Bu özelliği ile kalp hastalıklarına, felç geçirme riskine, kanser hastalıklarına ve diğer ciddi hastalıklara karşı vücudun korunmasını sağlar.

Vertigo Hastalığı İle Kulak Uğultusu ve Kulak Çınlaması Rahatsızlıklarını Engeller

Ginkgo biloba çayının vücutta oksijen artışını sağlaması özelliği ile kulakların sağlıklı bir şekilde çalışmasına destek olmakta ve kulak çınlaması ve kulak uğultusu rahatsızlıklarının engellenmesine yarar.

Sağlıklı Kan Dolaşımını Destekler

İçeriğindeki yararlı maddeler vücuttaki kan akışının uyarılmasını sağlar. Bu sayede vücudun kan dolaşımının hızlanmasını sağlar. Vücuttaki kan dolaşımında meydana gelen artış tüm organların sağlıklı bir şekilde çalışması için önemli bir etkiye sahiptir. Bu şekilde organlara daha fazla besin maddesi ile oksijen taşınması sağlanmış olur. Çayın bu özelliği dolaşım yetersizliğine bağlı olarak meydana gelen bacak ağrılarının giderilmesine de yaramaktadır. Dolaşım sistemindeki bir diğer olumlu katkısı da arterlerde meydana gelen ve sağlıklı bir kan akışına engel olarak ciddi sağlık problemlerine neden olan plak oluşumunun önüne geçmesidir.

Kötü Kolesterolün Önlenmesini Sağlar

Yüksek kolesterol sorunu özellikle yaşlanmaya bağlı olarak görülen ortak sağlık sorunlarından biridir. İçerisinde yer alan maddeler yüksek kolesterol seviyesinin düşürülmesini sağlar ve bu özelliği ile de kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinin düşürülmesini sağlar.

Beyin Fonksiyonlarının Korunması İçin Faydalıdır

Etkileri konusunda yapılan tıbbi çalışmalar neticesinde, içerisinde bulunan etken maddelerin beyin sağlığının korunmasını sağladığını ve beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli katkılarda bulunduğunu ortaya koymuştur. Sinir sisteminin korunmasına katkıda bulunur, sinir hücrelerini meydana gelmesi muhtemel zararlardan korur ve hafızanın gelişmesinde olumlu etkiler sağlar. Alzheimer ve demans (halk arasındaki ismi ile bunama) hastalıklarına karşı koruma sağlar. Çayın beyin sağlığı üzerindeki bu etkileri aynı zamansa ruh sağlığı üzerinde de olumlu bir katkısı bulunmasını sağlamaktadır.

Raynaud Hastalığının Engellenmesini Sağlar

El ve ayak parmaklarını etkileyen raynaud hastalığı, kan damarlarında meydana gelen tıkanmaya bağlı olarak sağlıklı bir kan akışının sağlanamaması neticesinde meydana gelir. Ginkgo biloba çayının kılcal damarların genişlemesini ve bu şekilde dolaşım sisteminin daha iyi bir şekilde işlemesini sağlayan özelliği raynaud hastalığını engeller ve bu hastalığın tamamen tedavi edilmesini de sağlar.

Ağrıların Hafifletilmesini Sağlar

İçerisinde bulunan organik bileşiklerin antienflamatuar özellikleri hafif analjezik (ağrı kesici) bir özelliğe sahip olmasını sağlamaktadır. Başka bir ifade ile çayın iltihapların azaltılmasını ve giderilmesini sağlayan etkisi onu aynı zamanda ağrı kesici halinde getirmektedir. Bu özelliği bir yandan baş ağrılarının ve çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelebilecek ağrıların etkilerinin hafifletilmesine yaramakta diğer yandan da yaraların iyileşmesine katkıda bulunarak iyileşme sürecinin hızlanmasını sağlamaktadır.

Kalp Sağlığının Desteklenmesine Yardımcı Olur

Yapraklarının özünde yer alan maddeler kan basıncının düzenlenmesini ve kalp damar sistemi içerisinde bulunan damarlarda meydana gelen kan pıhtılarının emilerek yok edilmesini sağlar. Kanın pıhtılaşmasına engel olan bu özelliği kalp krizi ve felç geçirme riskinin azaltılmasını sağlar.

Yaşlanma Karşıtıdır

En popüler kullanım nedenlerinden biri de anti aging yani yaşlanma karşıtı olmasıdır. İçeriğinde bulunan GBE antioksidanlarının cilt kırışıklıklarının önlenmesini sağladığı ve yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan diğer cilt lekelerinin meydana gelmesini geciktirdiği bilinmektedir. Bunun yanında yaraların iyileşmesine katkıda bulunur ve yara izlerinin de giderilmesini sağlayan bir özelliği bulunmaktadır. Çayın bu etkisi aynı zamanda cildin sıkılaşmasını ve daha sağlıklı bir görünüme kavuşmasını da sağlamaktadır.

Depresyonun Etkilerinin Giderilmesinde Kullanılmaktadır

İçeriğinde bulunan maddeler, stresin meydana gelmesini ve gelişmesini tetikleyen kortizol ve adrenalin hormonlarının etkilerinin dengelenmesini sağlamaktadır. Bu yönü ile insanların sakinleşmesini sağlayarak depresyon, sinirlilik ve diğer ruh hali bozukluklarının giderilmesini sağlamaktadır.

PMS Sendromunun Belirtilerinin Giderilmesini Sağlar

Yapılan bazı çalışmalarda PMS sendromunun belirtileri olan anksiyete, yorgunluk ve baş ağrısı gibi şikayetleri giderdiğini ortaya koymuştur. Ayrıca kadınlarda menopoz sonrası yaşanma ihtimali bulunan ruh hali bozukluklarının giderilmesinde etkilidir.

Göz Sağlığını Korur

Kan akışının hızlanmasını sağlayan etkisi ile göz sağlığı için yararlı olduğu ve kornea, makula ve retineya zarar vermesi muhtemel serbest radikallerin olumsuz etkilerini giderdiği kabul edilmektedir. Bu etkisi mevcut göz sağlığının korunmasına yardımcı olur ve gözlerin UV ışınlarının zararlı etkilerinden korunmasını sağlar.

Vücuda Enerji Verir

Kan dolaşımının hızlandırılmasını sağlayan etkisi organlara daha fazla besin maddesi ile oksijen taşınmasını sağladığından fiziksel ve zihinsel yorgunluğun giderilmesini sağlar ve vücuda enerji verir. Kan akışının düzenlenmesi ve hızlanmasını sağlar. Uyku açıcı ve dinçleştirici etkisi ile vücuda zindelik verir.

Diğer Faydaları

  • Strese ve kötü beslenmeye bağlı olarak vücutta artış gösteren trombosit aktivitesinin baskılanmasını sağlar.
  • Vücuttaki trombosit faktörünün aşırı olarak uyarılması beyin hasarına, kalp ve damar hastalıklarına, işitme sorununa neden olabilecek hastalıklara ve bir takım iltihabi hastalıklara neden olabileceğinden çayın bu etkisi son derece önemlidir.
  • Düşük kan akışının bacaklardaki olumsuz etkilerinin neden olduğu yürüne sorunlarının giderilmesini ve ağrısız bir yürüyüş yapılmasını sağlar.
  • İçeriğinde bulunan ginkgolidesin isimli maddenin etkileriyle anafilatik şok yaşanması ve astım gibi alerjik reaksiyonlara bağlı olarak meydana gelen rahatsızlıkların kontrol altına alınmasını sağlar.
  •  Bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına karşı koruyucu ve tedavi edici bir etkisi bulunmaktadır.
  • Saç dökülmesi sorunun yavaşlatılmasını ve saçların güçlenmesini sağlar.
  • Metabolizmanın hızlanmasını sağlayan etkisi ile sindirime yardımcı olduğu gibi kilo verilmesine yönelik olarak yapılan diyetlere de yardımcı olur.

Ginkgo Biloba Çayı Yan Etkileri

Çayın sayılan tüm faydalı özelliklerinin yanında özellikle bazı durumlarda kullanılmaması veya dikkatli olunması gerekmektedir. Bu durumlar şunlardır:

  • Önerilenden daha yüksek dozlarda kullanılmaması gerekmektedir. Aksi halde sindirim sistemi sorunlarına, ishal, mide bulantısı, baş ağrısı, uyuma güçlüğü ve iç kanama gibi rahatsızlıkların yaşanmasına neden olabilir.
  • Kanın pıhtılaşmasını önleyen bir özelliği bulunduğundan kan sulandırıcı ilaçlar ile birlikte kullanılmaması gerekmektedir. Yine bu özelliği nedeni ile herhangi bir ameliyat öncesinde çayın kullanımına ara verilmiş olmasına dikkat edilmelidir.
  • Çayın, romatizma, idrar söktürücü ve özellikle MAO inhibitör antidepresan ilaçlar ile birlikte kullanılmaması gerekmektedir.
  • İçeriğinde bulunan maddelerin tansiyon ilaçlarında bulunan maddeler ile etkileşime girmesi ihtimali göz önüne alınarak özellikle Procardia isimli tansiyon ilacını kullanan kişilerden tarafından kullanılmaması gerekmektedir.
  • Hamile ve emzirme döneminde bulunan kadınların kullanması da tavsiye edilmemektedir.
  • Şeker hastalığı bulunan ve ilaç kullanan kişilerin doktorlarına danışmadan bu çayı tüketmemeleri önerilmektedir.
  • Özellikle birtakım ilaçlarla birlikte karıştırılarak tüketilmesinin iç kanamalara neden olması ihtimali bulunmakta olup bu hususa dikkat edilmesi önerilmektedir.
  • Tansiyon ilacı, bağışıklık sisteminin baskılanması için kullanılan ilaçlar ve karaciğeri metobolize den ilaçlar ile birlikte kullanılmasından kaçınılması gerekmektedir.
  • Ginkgo biloba çayının porsiyon başına 30-40 mg geçmeyecek şekilde bitki kullanılarak hazırlanması gerekmektedir.
  • Günlük olarak 2-3 kez olacak şekilde tüketilmesi mümkün ise de kullanım süresinin 4 ila 6 hafta aralığında olması gerekir.
  • Aşırı düzeyde kullanılması doğurganlığın azalmasına ve kısırlığa neden olabilmektedir.

Ginkgo Biloba Çayı Nasıl Yapılır?

Bir fincan içerisine ginkgo biloba yaprakları veya poşet çayı konularak üzerine sıcak su eklenir. Fincanın ağzı kapatılarak 5 ila 7 dakika süre ile çayın demlenmesi beklenir ve sürenin sonunda içime hazır hale gelir. Çayın tercihe göre limon suyu, bal veya tatlandırıcı kullanılarak tatlandırılması mümkündür.


Fesleğen Çayı

Fesleğen, 20 ila 60 santimetre boylarında, yuvarlak veya oval yaprakları bulunan, çiçekleri kırmızı ve beyaz renklerde olan, otsu bir kültür bitkisidir. Aromatik bir tadı bulunan bitki bu özelliği ile çeşitli et yemeklerine ve soslara lezzet katması için mutfaklarda baharat olarak kullanılmaktadır.

Geleneksel tıpta kronik gastrit ve mide ağrılarının giderilmesinde kullanılmakta olup farmakolojik özelliklerinin sedatif (sakinleştirici), diüretrik (idrar söktürücü) ve antiseptik (mikrop karşıtı) olduğu belirtilmektedir.

Fesleğen bitkisi gibi çayı da aromatik bir tada sahiptir. Çayın güçlü bir tadının yanında aynı zamanda güçlü bir besin desteği de bulunmaktadır. Fesleğen çayında A ve E vitaminleri, folik asit, kalsiyum, demir ve selenyum gibi mineraller ve mikro besinler bulunmaktadır. Çayın doğal bir antioksidan kaynağı olma özelliği de mevcuttur. Bu zengin içeriği ile bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin yanında vücuda enerji vermeye de yaramaktadır.

Fesleğen Çayı Faydaları

Antioksidan Özelliğe Sahiptir

Fesleğenin en önemli faydalarına biri hücre ve DNA yapısının korunmasını sağlamasının yanında vücudun serbest radikallerin zararlı etkilerinden korunmasına yardımcı olmasıdır. Fesleğen çayı içerisinde bulunan flavonoid maddeler güçlü antioksidan özelliği sağlamakta ve kanser ile diğer birçok hastalığa karşı koruyucu bir etki göstermesini sağlamaktadır.

Antioksidanlar sağlık açısından oldukça önemli olup kromozomların değişmelerini ve hücrelerin mutasyona uğramasını engellemektedir, zarar gören hücrelerdeki hasarların da giderilmesini sağlamaktadır. Bu özelliği ile de özellikle kanserli hücrelerin büyümesinin ve yayılmasının önüne geçmektedir. Ayrıca toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır ve yaşlanma belirtilerinin yavaşlatılmasında da etkilidir.

Anti-İnflamatuar Özellikleri Bulunmaktadır

Esansiyel yağların diğer yağlar gibi vücut tarafından işlemden geçirilerek yağ asitlerine dönüştürülmesi mümkün olmayıp doğrudan beslenme ile alınması gerekir. Bu yağlar anti-inflamatuar (iltihap giderici) özellikte olup kalp hastalıklarına, romatoid artrit (eklemlerde meydana gelen iltihaplı romatizma hastalığı) ve enflamutur bağırsak (iltihaplı olarak seyreden bir bağırsak hastalığı) hastalıklarına karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Vücudun işleyişi için önemli bir görev yapan esansiyel yağlar fesleğen çayının içeriğinde doğal olarak mevcut olduğundan bu hastalıklara karşı koruma sağlamaktadır.

Kansere Karşı Savaşma Özelliği Bulunmaktadır

Beslenme şekli ile kanser hastalığı arasındaki ilişkinin tespitine dair yapılan çalışmalarda fesleğen bitkisinin deri, karaciğer, ağız ve akciğer kanseri gibi kanser türlerine karşı mücadele veren fitokimyasaller içerdiği belirlenmiştir. Çalışmalarda içinde bulunan fito (bitkisel) kimyasalların vücuttaki antioksidan aktivitesini arttırdığı ve kanserli hücrelerin ölmesini sağlayarak tümörlerin yayılmasına  engel olduğu görülmüştür, kanser türlerine karşı koruyucu etkisinin yanında mevcut kanser hastalıklarının tedavisinde kullanılan radyasyon ve kemoterapinin sağlıklı dokular üzerindeki olumsuz etkilerini de önleyici bir etki göstermektedir.

Antibakteriyeldir

İçerisinde bulunan esansiyel yağların diğer bir faydası da zararlı bakteri ve virüslere karşı koruma sağlamasıdır. Bu konu üzerinde yapılan çalışmalarda fesleğende bulunan maddelerin antibiyotik tedavilerine cevap vermeyen dirençli bakterilerin yok edilmesinde etkili olduğunu göstermiştir.

Antimikrobiyaldir

İçeriğinde bulunan esansiyel yağlar bakteri karşıtı olmasının yanında maya, küf ve virüslere karşı da etkili bir özelliğe sahiptir ve vücudun bunların zararlı etkilerinden korunmasına yardımcı olur.

Stres İle Mücadeleye Yardım Eder

Sağlık için olumlu etkilerinden biriside bir adaptojen olarak hareket etme özelliğine sahip olmasıdır. Adaptojen özellikli bitkiler vücuttaki birçok sistemin çalışmasının dengeler ve optimum düzeyde çalışmalarını sağlar. Bu özellik vücuttaki stres nedeniyle sınırlanan veya tam olarak çalışması engellenen fonksiyonların normal çalışma düzenlerine dönmesini sağlar ve bu durum stresin etkilerinin azaltılmasına ve insanların rahatlamasına yardımcı olur.

İçeriğinde bulunan doğal fesleğen özleri, vücuttaki stres hormonu olan kortizol hormonunun aşırı miktarda üretilmesine engel olup pozitif endorfinlerin salgılanmasında artış yaşanmasını sağlayarak stresin azaltılmasında etkili bir işlev görür ve performansın artmasına da yardımcı olur. Bu özelliği fiziksel ve zihinsel olarak rahatlamayı sağlar.

Kalp ve Damar Sağlığının Korunmasını Sağlar

Çay özünde bol miktarda magnezyum bulunmakta olup bu bakımdan kalp sağlığının korunmasında etkili bir rolü bulunmaktadır. Magnezyum kan damarlarının sağlıklı yapılarının korunmasına ve düzgün bir biçimde çalışmalarına katkı sağlar. Damarlarda meydana gelmesi muhtemel kolesterol birikmesine engel olarak sağlıklı bir kan dolaşımı sağlanmasına katkıda bulunur ve halk arasında damara sertliği olarak adlandırılan ateroskleroz hastalığına karşı koruma sağlar. Çayda bulunan antioksidan nitelikteki maddeler ise kalbin serbest radikallerin olumsuz etkilerine karşı korunmasını sağlar. Düzenli olarak içilmesinin yüksek kan basıncının ve yüksek kolesterolün düşürülmesine de olumlu katkıları bulunmaktadır.

Karaciğerin Çalışmasına Destek Olur ve Temizlenmesini Sağlar

Yapılan çalışmalarda bitki özünün yüksek miktarda antioksidan içerdiği ve detoksa yani vücudun temizlenmesine, (Detoks, vücuda çeşitli yollardan girmiş olan ve atık madde olarak vücuttan uzaklaştırılmayı bekleyen zararlı toksinlerden kurtulmak anlamına gelmektedir.), karaciğerin fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı olduğu ve karaciğer yağlanmasına karşı koruyucu bir etkisinin bulunduğu görülmüştür.

Sindirim Sisteminin Çalışmasına ve İyileştirilmesine Yardımcı Olur

İçeriğinde bulunan maddeler vücuttaki asit oranının ve pH seviyesinin dengelenmesini sağlar. Bu özellik bağırsakların mikroflorasında bulunan sağlığa faydalı bakterilerin gelişmesine yardımcı olarak zararlı bakterilerin de azalmasını sağlar. Bu özelliği bağırsakların sağlığına katkıda bulunur ve sindirimi kolaylaştırır. Bunun yanında geleneksel tıpta su tutma, şişkinlik, iştahsızlık, mide krampları, reflü, mide ve bağırsak kurtları ile parazitlerine karşı da tedavi amacıyla kullanılmaktadır.

Sindirimin iyileştirilmesi için olan faydaları ise besinlerin doğru bir şekilde emilimini sağlaması, farklı proteinler ile lipid ve karbonhidratların asimilasyonuna yardımcı olmasıdır.

Vücuda Enerji Verir ve Afrodizyak Özelliği Bulunmaktadır

İçerisinde bulunan etken maddeleri ile kan akışının hızlanmasını ve organlara daha fazla besin ve oksijen taşınmasını sağlar. Bu özelliği ile vücuda canlılık ve enerji verir.

Diyabet Hastalığına İyi Gelen Özellikleri Bulunmaktadır

Kandaki şeker miktarının azaltılmasını sağlar, bu yönü ile özellikle tip 2 diyabet hastalığının etkilerinin azaltılmasında ve tedavisinde faydalı sonuçlar verebileceği yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmıştır.

İçeriğinde bulunan esansiyel yağlar kandaki yüksek kolesterol ve trigliserit oranlarının düşmesini sağlayarak şeker hastalığına yakalanma riskinin de azaltılmasını sağlamaktadır.

Solunum Sistemine İyi Gelir

Fesleğen çayında bulunan maddeler solunum sistemi rahatsızlıkları olan hafif soğuk algınlığının, öksürük şikayetinin, astım ve bronşit gibi hastalıkların tedavisinde ve bu hastalıklardan korunmada son derece etkili bir özelliğe sahiptir. Çayın bu özelliği bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayan özelliğinden kaynaklanmaktadır.

Antibakteriyel, antimikrobiyel, mantar karşıtı, balgam söktürücü ve iltihap giderici özellikleri de solunum yolu sorunlarına neden olan alerjik reaksiyonların önlenmesine yaramaktadır. Aynı zamanda solunum yollarının temiz tutulmasını sağlar ve birtakım hastalıklara neden olabilecek toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.

Ülsere Karşı Mücadelede Yardımcı Olur

Antibakteriyel özelliği ile birlikte içerisinde bulunan doğal yağlar birlikte hareket ederek bakterilerin öldürülmesini ve ülser riskinin azaltılmasını sağlar. Aynı zamanda mevcut ülserler üzerinde de tedavi edici bir yanı bulunmaktadır. Bu konu üzerine yapılan çalışmalarda özellikle aspirin ve diğer ilaç kullanımlarına bağlı olarak meydana gelen ülser rahatsızlıklarının giderilmesinde etkili olduğu görülmüştür. İnce bağırsakta meydana gelen ülseratif koliti olan hastalarda da rahatlama sağladığı gözlemlenmiştir.

Artrit Ağrılarının Giderilmesinde Sağlar

Fesleğen çayında bulunan iltihap karşıtı özellik, artrit gibi eklem iltihaplanmalarından kaynaklanan ağrıların, romatoid artrit ve osteoartrit ağrılarının giderilmesini ve hafifletilmesini sağlamaktadır.

Bağışıklık Sisteminin Güçlenmesini Sağlar

İçeriğinde bol miktarda A ve C vitaminleri ile demir, magnezyum ve potasyum bulunmaktadır. Aynı zamanda serbest radikallerin etkilerini gidermeye yarayan antioksidanları da bünyesinde barındırmakta olduğundan vücudun doğal bağışıklık sisteminin desteklenmesinde son derece faydalı bir görev üstlenmektedir.

Böbrek Sağlığı İçin Faydalıdır

İçeriğinde bulunan asetik asit ile diğer etken maddeler böbreklerdeki mevcut taşların erimesinde etkili olmaktadır. Çayın içeriğinde bulunan diüretik maddeler de doğal bir detoks görevi yaparak vücutta bulunan ürik asit seviyesinin düşürülmesini sağlamaktadır. Bu özellikleri ile böbreklerin güçlenmesini sağlamasının yanında böbreklerin ve idrar yollarının temizlenmesini de sağlar. Böbrek dokusunda bulunan fazla sıvının ve toksinlerin atılmasını kolaylaştırır. Böbreklerin enfeksiyondan korunmasına yardımcı olur ve böbrek yetmezliği hastalığına karşı koruyucu bir görev yapar. İdrar söktürücü özelliği ile idrar yollarında bulunan bakterilerin yok edilmesini sağlar.

Cilt Sağlığının Korunması İçin Faydalıdır

İçeriğinde bulunan antioksidanlar aynı zamanda cilt sağlığının da korunmasını parlak, canlı ve kusursuz bir cilt yapısına sahip olunmasını sağlar. Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlayan özelliği aynı zamanda cilt üzerinde etkili olabilecek enfeksiyonlara karşı da koruma sağlar.

Yaşlanmayı Yavaşlatan Bir Etkiye Sahiptir

Anti aging yani yaşlanma karşıtı özelliğe de sahiptir. Serbest radikallerle mücadele eden özelliği bu zararlı maddelerin cilt üzerinde meydana getirdiği çizgilerin ve kırışıklıkların da giderilmesini sağlamaktadır.

Çayın içerisinde bulunan yüksek flavonoid ve tanin içeriği hücrelerin zamanından önce yaşlanmasına engel olan bir özelliğe sahiptir. Bu maddeler yine fesleğenin içeriğinde bulunan esansiyel yağlar ile birlikte dokuların ve organların serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korunmasını sağlar. Bu özellikleri ile erken yaşlanma belirtilerine karşı vücudun korunmasını sağlar.

Kilo Verilmesine Yardımcı Olur

Metabolizmanın hızlandırılmasını ve yağların yakılmasının kolaylaştırılmasını sağlayan bir özelliği bulunmaktadır. Bu bakımdan yapılan diyetlerde fazlaca aç kalınmadan ve ağır egzersizler yapılmadan kilo verilmesine yardımcı olur.

Çocuklarda Görülen Mide Sorunlarının Giderilmesine Yardımcı Olur

Mide bulantısı, kusma ve ishal gibi sindirim sistemi sorunları yaşayan çocuklara verilmesi de mümkündür. Belirtilen şikayetlerin giderilmesinde olumlu etki gösterdiği görülecektir. Ayrıca çocuklarda mide virüsü nedeni ile ortaya çıkabilen yüksek ateş şikayetinin giderilmesinde de kullanılabilir.

Ağız Sağlığı Korur

Bakteri ve virüs karşıtı özelliği sayesinde ağızda meydana gelen enfeksiyonları ve diğer hastalıkları yok eder, sigaranın olumsuz etkilerine karşı ağız yapısının korur. Diş eti iltihapları rahatsızlıklarına ve rahatsız edici ağız kokusunun giderilmesine de yaramaktadır.

Baş Ağrısı Şikayetinin Hafifletilmesini ve Rahatlatılmasını Sağlar

İçeriğinde bulunan maddelerin yatıştırıcı ve antiinflamatuar özellikleri baş ağrısı şikayetinin rahatlatılmasında etkili olmaktadır.

Enflamasyonun Kontrol Edilmesinde Faydalıdır

Vücudun birtakım etkilere karşı tepkisi olarak meydana gelen özellikle travmalarda, burkulma ve incinmelerde şişme ve ağrılı hal olarak ortaya çıkan enflamasyon işleminin dengede tutulmasını sağlar. Enflamasyon nedeniyle ortaya çıkan fazla sıvının atılmasını ve ağrıların da giderilmesini sağlar.

Fesleğen Çayı Yan Etkileri

  • Kasılmalara neden olabilme ihtimali bulunduğundan hamilelik döneminde kullanılmaması tavsiye edilmektedir.
  • Kan inceltme özelliği de bulunduğundan bu amaçla ilaç kullanan kişilerin dikkatli kullanmaları gerekmektedir.
  • Kan şekerini düşürme özelliği bulunduğundan şeker ilacı kullanan kişilerde hipoglisemiye neden olabileceğinden dikkati kullanılması gerekir.
  • Hayvanlarda yapılan deneylerde doğurganlık özelliğinde azalma olabildiği bildirildiğinden gebelik planlayan kadınların ve erkeklerin kullanmaması tavsiye edilmektedir.

Fesleğen Çayı Nasıl Yapılır?

Fesleğen çayı hazırlanması için çay fincanına bir çorba kaşığı kurutulmuş fesleğen üzerine bir bardak sıcak su eklenerek ağzı kapalı biçimde yarım saat kadar demlenmesi beklenir. Taze fesleğen çayı demlemek için iki dal fesleğen yeterli olmaktadır. Daha sonra süzülerek içilebilir. Yemeklerden sonra bir bardak olmak üzere günde iki veya üç bardak olacak şekilde tüketilmesi tavsiye edilmektedir.


Zencefil Çayı

Zencefil, gerek ülkemiz gerekse dünya mutfağında baharat ve çay olarak kullanılmaktadır. Sağlık açısından birçok faydalı özelliğe sahip olduğu bilinmektedir. Hastalıklara karşı vücudu korur ve tedavi eder, yahut tedavi sürecine olumlu katkıda bulunarak hızlandırılmasını sağlamaktadır.

Besin Değeri

Zencefil çayında vücut sağlığının korunmasını sağlayan birçok faydalı vitamin ve mineral bulunmaktadır. Çayın içeriğinde A, C ve E vitaminleri ile vitamin B kompleksi bulunmaktadır. Ayrıca magnezyum, fosfor, potasyum, silisyum, demir, sodyum, kalsiyum, çinko ve beta karotenler çayın mineraller açısından da zengin bir yapıya sahip olmasını sağlamaktadır.

Zencefil Çayı Faydaları

Midenin Yatışmasını ve Bulantı Şikayetinin Giderilmesini Sağlar

En etkili özelliklerinden biri mide sağlığının korunmasını sağlaması ve bulantı şikayetini gidermesidir. Çayın bu özelliği gebelik haline bağlı olarak meydana gelen bulantıların giderilmesini sağlamakta, sabahları karşılaşılan mide bulantısı şikayetlerini gidermektedir. Çayın bu özelliği o kadar etkilidir ki kemoterapi hastalarında meydana gelen bulantıları da gidermeye yaramakta ve özellikle deniz tutmasına karşı kullanılan bazı ilaçlardan daha etkili sonuçlar vermektedir.

Kas Ağrısı Şikayetinin Giderilmesini Sağlar

Anti inflamatuar yani iltihap karşıtı özelliği ve analjezik (ağrı kesici) bir yapısı bulunmaktadır. Bu özellikleri egzersiz yapılmasına bağlı olarak meydana gelen kas ağrılarının giderilmesinde ekilidir. Çayın analjezik özelliği yalnızca kas ağrıları için değil çeşitli etkenlere bağlı olarak meydana gelebilen diğer ağrıların da giderilmesinde etkili olmakta ve ağrı şikayetinin hafifletilmesini sağlamaktadır. Ağrı kesici özelliği içilmesinden hemen sonra etki etmez, özellikle kronik ağrı şikayetleri olanlar düzenli olarak tüketilmelidir.

Anti İnflamatuar Özellikte Olup İltihabi Rahatsızlıkların Giderilmesini Sağlar

Vücutta bulunan iltihaplar eklem hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, Alzheimer hastalığı gibi birçok hastalığın meydana gelmesine neden olmaktadır. İltihaplar vücudun bağışıklık sistemine ve diğer organlara da zarar veren bir özelliğe sahiptir. İltihap giderici özelliği vücutta çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen sorunların giderilmesini sağlar, bu nedenden kaynaklanan hastalıklara karşı koruyucu bir etkisi bulunur ve ortaya çıkan mevut hastalıkların da iyileşme sürecini hızlandırır.

Yüksek Kan Şekeri Seviyesinin Düşürülmesini Sağlar

Yapılan çalışmalarda zencefilde bulunan aktif maddelerin yüksek kan şekeri seviyesini yüzde 12 oranında düşürebildiği görülmüştür. Kan şekeri seviyesinin düşürülmesinin yanında şeker hastalığına yakalanma riskini de azaltır. Şeker hastalığının organlara verdiği zararların giderilmesini ve kilo kontrolünü sağlar.

Kalp Hastalıklarına Karşı Koruyucudur

Kötü kolesterol ile kan yağları seviyesinin düşürülmesini sağlayan bir özelliği bulunmaktadır. Bu bakımdan kalp ve damar sağlığının korunmasına hizmet ederek kalp hastalıklarına yakalanma ve kalp krizi geçirme riskinin düşmesini sağlamaktadır.

İnme Geçirilmesine Karşı Koruyucudur

İnme, kan pıhtısı nedeni ile beyne giden damarlarda tıkanma meydana gelmesi sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bazı durumlarda inmenin etkileri ölümcül olabilmektedir. Zencefilin içeriğinde bulunan maddelerin kanın inceltilmesini sağlayan bir özelliği bulunmaktadır. Çayın bu özelliği kan akışında artış yaşanmasını sağlamakta ve damar tıkanması riskine karşı da koruyucu bir etki göstermesine hizmet eder. Kan inceltme özelliğinin bu amaçla kullanılan aspirinlerden daha etkili olduğu ifade edilmektedir. Ancak bunun için düzenli olarak tüketilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Kanser Hastalıklarına Karşı Koruyucu ve Tedavi Edici Bir Özelliğe Sahiptir

Etkili özelliklerinden biride güçlü antioksidan ve antiinflamatuar özellikleri ile kanser hastalıklarına karşı koruyucu olduğu kadar tedavi edici bir özelliğe de sahip olmasıdır. İçerisinde bulunan antioksidan özellikteki maddeler, vücuttaki solunum ve diğer işlemlerin yerine getirilmesi neticesinde doğal olarak ortaya çıkan ancak vücut için son derece zararlı etkilere sahip olan ve hücre yapısının bozularak kanserli hücrelere dönüşmesine neden olan serbest radikallerin zararlı etkilerinin giderilmesini sağlamaktadır.

Serbest radikallerin etkilerinin giderilmesi ise kanser oluşması riskinin azaltılmasını sağlamaktadır. Bunun yanında serbest radikallerin etkileri ile zarar gören hücrelerin de onarılmasına katkıda bulunur. Ayrıca kanser tedavisi olarak kemoterapi veya ışın tedavisinin yan etkilerinin giderilmesini sağlayan ve sağlıklı hücrelerin zarar görmesini engelleyen bir özelliği de bulunmaktadır.

Kadınlarda Menstrual Dönemin Düzenlenmesini ve Kramp İle Ağrı Şikayetlerinin Giderilmesini Sağlar

Regl döneminin düzenlenmesini sağlamasının yanında bu dönemde meydana gelen krampların ve sancıların giderilmesinde de etkilidir. Çayın analjezik özelliği bu dönemde yaşanan ağrıların giderilmesinde etkili olmasını sağlamaktadır. Ağrıların ve sancı şikayetinin giderilmesi için çayın içilmesi kadar bir havluya dökülerek karnın alt kısmına kompres yapılarak uygulanması da mümkündür. Bu şekilde karın kaslarında gevşeme olmasına ve şikayetlerin giderilmesine yaramaktadır.

İştahın Bastırılmasını Sağlar ve Kilo Kontrolüne Yardımcı Olur

Tok tutma özelliği ile kilo vermek isteyenlere yardımcı olduğu bilinmektedir. Çayın açlık hissinin altı saate kadar bir süre ile giderilmesini sağladığı belirtilmektedir. Bu özelliği ile yemeklerden sonra içilecek zencefil çayının kilo verilmesine yardımcı olma özelliği bulunmaktadır. Bunun yanında mide asidinin düzenlenmesini ve mide sağlığının korunmasını sağlar.

Yaşlanmaya Bağlı Etkilerin Azaltılmasını ve Beyin Sağlığının Korunmasını Sağlar

Alzheimer hastalığı genel olarak iltihaplanmaya ve yaşlanmaya bağlı olarak meydana gelen bir hastalık türüdür. Bilişsel gerilemeye neden olan bir hastalık türü olup zencefilin iltihap giderici özelliği ile beyin fonksiyonları üzerindeki olumlu etkileri bu hastalığa karşı koruma sağlamaktadır. Belleğin gelişmesini sağlar ve beyin hasarlarına karşı koruma özelliği ile hafıza bozukluğu sorunun giderilmesinde etkili olur. Ayrıca bu hastalığa karşı iyileştirici bir özelliğe de sahiptir. İçeriğinde bulunan antioksidan özellikteki maddeler, beyindeki gerilemeye karşı koyar, bunama ve Parkinson hastalıklarına karşı mücadele eder.

Enfeksiyon İle Mücadeleye Katkı Sağlar

Çayın içeriğinde bulunan maddelerin vücutta enfeksiyona neden olan bakteri ve virüslerin yok edilmesini sağlayan bir özelliği bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar neticesinde zencefilin bu özelliğinin ve ilaçlara karşı duyarlı olan bakterilerin de yok edilmesinde etkili olduğu görülmüştür.

Sindirim Sisteminin Sağlıklı Yapısının Korunmasını Sağlar

Sindirim sisteminde meydana gelen şişkinlik, hazımsızlık ve diğer problemlerin giderilmesinde etkilidir. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını, zararlı bakterilerin yok edilmesini ve bağırsak gazı şikayetinin de giderilmesinde sağlar.

Solunum Sistemi Rahatsızlıklarına Karşı Korur

Solunum sistemi yapısı itibarı ile virüs ve bakteri kaynaklı enfeksiyon hastalıklarına karşı hassasiyet gösteren bir yapıya sahiptir. Antimikrobiyel ve antibakteriyel özellikleri ile solunum sistemine karşı zarar vermeye çalışan virüs ve bakterilerin yok edilmesini sağlayarak soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı korur, mevcut solunum sistemi hastalığının da iyileşme sürecine katkıda bulunur. Alerjik nedenlerle meydana gelen solunum sistemi rahatsızlıklarına karşı da etkili bir özelliğe sahip olan zencefil çayı, ayrıca öksürük şikayetlerini de giderilmesini sağlar.

Mantar Kaynaklı Rahatsızlıklara Karşı Koruyucu ve Tedavi Edici Etkisi Bulunmaktadır

İçerisinde bulunan maddelerin aynı zamanda antifungal yani mantar karşıtı bir özelliği bulunmaktadır. Bitkinin bu özelliği  ilaçlara direnç gösteren bakterilere karşı oldukça etkilidir. Bu özelliği mantar kaynaklı hastalıklara karşı korunma sağlamasının yanında mevcut bir mantar hastalığının iyileşme sürecini de hızlandırır. Çayın bu özelliğinden yararlanılması için soğutulmuş zencefil çayının topikal olarak mantar sorunu yaşanan cilt bölgelerine sürülerek uygulanması gerekir.

İrritabl Bağırsak Sendromu Rahatsızlığına Karşı Etkilidir

İrritabl bağırsak sendromu adı verilen sindirim sistemi rahatsızlığı, bu hastalıktan muzdarip olan kişilerde dışkılama veya gaz çıkarma ile geçen karın ağrısına, ishal veya kabızlık nedeni ile dışkılama alışkanlığının değişmesine ve kişide karın şişliğine neden olan bir hastalıktır. Zencefil çayının kullanılmaya başlanması ile bu hastalığın belirtilerinde bir hafifleme meydana geldiği belirtilmektedir. Bu özelliğinden yararlanılması için bitki kökünün yemeklerde baharat olarak kullanılması yahut çayının yapılarak içilmesi gerekir.

Kan Dolaşımının Hızlanmasını Sağlar ve Enerji Verir

İçeriğinde bulunan vitamin ve mineraller ile diğer kimyasallar kan dolaşımının hızlanmasını sağlanmaktadır. Kan dolaşımında artış olması kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinin azaltılmasına ve inme ile felç geçirme riskine karşı da insanların korunmasına yardım eder.

Kan dolaşımının artması aynı zamanda vücuttaki organlara ve dokulara daha fazla besin maddesi ile birlikte daha fazla oksijen taşınmasını sağlamaktadır. Bu sayede çayı kullanan kişilerin kendilerini her zamankinden daha enerjik hissetmeleri sağlanır.

Bağışıklık Sisteminin Güçlenmesini Sağlar

İçeriğinde bulunan antioksidanlar bağışıklık sisteminin güçlenmesini ve insanların hastalıklara karşı korunmasını sağlamaktadır. Bu etkili özelliğinden yararlanılması için düzenli olarak tüketilmesi gerektir.

Ağız Sağlığının Korunmasını Sağlar

Mantar, bakteri ve virüslerin yok edilmesini sağlar. Çayın bu özelliği ağızda bulunan zararlıların yok edilmesini de sağladığından ağız ve diş sağlığının korunmasında etkilidir.

Stres ve Endişe Hissinin Azaltılmasını Sağlar

Sakinleştirici özelliği bulunmaktadır. Akşamları içilen bir fincan çayın günün stresini almaya yaradığı ve kişide meydana gelen endişe hissinin de giderilmesini sağladığı belirtilmektedir.

Migren Ağrısının Hafifletilmesini Sağlar

İltihapların giderilmesini sağlayan özelliği ile analjezik (ağrı kesici) özellikleri migren kaynaklı ağrılar ile diğer kronik baş ağrılarının giderilmesinde etkilidir.

Zencefil Çayı Yan Etkileri

Oldukça fazla miktarda yararlı özelliği bulunan zencefil çayının birtakım yan etkileri de bulunmakta olup bunlar ile birlikte tüketmek isteyen kişilerin dikkatli olması gereken hususlar aşağıda anlatılmıştır. Belirtilen yan etkilerden birinin görülmesi halinde çayın kullanılmasının bırakılması tavsiye edilmektedir.

  • Aşırı miktarda tüketilirse, mide ekşimesine ve ishal rahatsızlığına neden olabilir.
  • Doğrudan cilt üzerine sürülerek uygulanması halinde birtakım alerjik reaksiyonlara ve tahrişe neden olabilmektedir.
  • Kan şekerini düşürme özelliği bulunduğundan bu amaçla düzenli olarak kullanan kişilerin dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir.
  • Regl döneminin düzenlenmesinde etkili olması nedeni ile hamilelerde düşük riskini yükselttiği belirtildiğinden bu dönemde kullanılmaması tavsiye edilmektedir.
  • Kanın incelmesini ve kan akışının artmasını sağlayan özellikleri kanama riskinde artış olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle özellikle ameliyat öncesi dönemlerde kullanılmaması tavsiye edilmektedir.
  • Kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinin azaltılmasını sağlayan bir özelliği de bulunmasına rağmen mevcut bir kalp hastalığı bulunan kişilerde hastalığın daha kötüye gitmesine neden olması ihtimali bulunmaktadır. Bunun için kullanmaya başlamadan önce doktorları ile görüşmeleri tavsiye edilir.
  • Kan pıhtılaşması için ilaç kullanan kişilerin kullanmaya başlamadan önce doktorları ile görüşmeleri tavsiye edilmektedir.
  • Kan basıncını düzenleme özelliğinden dolayı tansiyon ilacı kullanmakta olan kişilerin dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir.

Zencefil Çayı Nasıl Yapılır?

Toz zencefil veya zencefil yaprakları kullanılarak hazırlanması mümkündür. Çayın yapımında kullanılacak toz zencefilin 2 gram olması eğer taze zencefil yaprakları kullanılacak ise 1 veya 2 çay kaşığı kadar kullanılması tavsiye edilmektedir.

Belirtilen miktarlardaki zencefil tozu veya yaprağı bir fincan sıcak su içerisine eklenerek fincanın ağzı kapalı olacak şekilde 10 dakika süre ile demlenmeye bırakılır. Bu esnada fincanın ağzının açık bırakılması zencefilin içerisinde bulunan sağlığa faydalı uçucu özellikte maddelerin kaybolmasına ve çayın beklenen etkiyi göstermemesine neden olacaktır. Belirtilen 10 dakikalık demlenme süresinin ardından çayın süzülerek içilmesi uygun olur. Bu şekilde hazırlanan zencefil çayının limon, tarçın, zerdeçal veya bal ile tatlandırılarak içilmesi de mümkündür.


Elma Çayı

Lezzetli oluşu, ferahlatıcı etkisi ve zengin besin değeri sayesinde sağlık için birçok faydalı özellik barındırmaktadır, dünya çapında tercih edilen ve tüketilen bir içecektir. Elma çayının sıcak olarak içilmesi mümkün olduğu gibi sıcak mevsimlerde buzlu çay tarzında hazırlanarak içilmesi de mümkündür.

Meyve olarak sahip olduğu besin değerlerinin büyük bir kısmı kaybolmadan çayında da bulunmaktadır. Zengin besin değeri ile birçok faydalı özelliğe sahip olup bunlar arasında bağışıklık sistemini güçlendirmesi, birtakım kanser hastalıklarına karşı koruyucu bir rol oynaması, kötü kolesterol seviyesinin düşürülmesini sağlaması, baş ağrısı ve diğer ağrıların giderilmesini sağlaması gibi özellikleri bulunmaktadır.

Bu faydalı özellikleri içeriğinde bulunan kateşin ve kuersetin gibi antioksidanlar ve A, B, C ve D vitaminleri, amino asitler ile magnezyum, potasyum ve sodyum gibi minerallerden kaynaklanmaktadır.

Elma Çayı Faydaları

Bağışıklık Sisteminin Güçlenmesini Sağlar

İçeriğinde bulunan antioksidan özellikli maddelerin yardımları ile vücudun bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkili bir rol oynamaktadır. Antioksidanların insan vücudundaki görevi vücut için zararlı özellikleri bulunan maddelerin hücrelere zarar vermesine engel olmak ve bunların yok edilmesini sağlamaktır. Antioksidanların bu etkisi sayesinde insan vücudu enfeksiyona neden olabilecek birçok zararlı maddeye karşı daha rahat bir şekilde karşı koyma gücüne sahip olmaktadır.

Bunun neticesinde de vücudun hastalıklara karşı direnci artmakta ve hastalığın iyileşme sürecinin kısalması sağlanmaktadır. Elma çayının antioksidan özelliğinin yanında içeriğinde bulunan C vitaminleri de vücudun direncinin artmasını sağlamakta ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olarak özellikle kış hastalıkları olan soğuk algınlığı, grip ve nezle gibi hastalıklara yakalanma sıklığını azaltmaktadır. C vitamininin neredeyse yarısı elmanın kabuğundan gelmektedir.

Ağrıların Giderilmesini Sağlayan Bir Özelliğe Sahiptir

İçeriğinde bulunan faydalı maddeler özellikle baş ağrısı şikayeti ile birlikte diğer ağrı şikayetlerinin giderilmesinde de etkilidir. Sürekli  ağrı şikayeti yaşayanların düşük kalorili ve besin değeri de oldukça yüksek olan elma çayını yıl boyunca düzenli olarak tüketmeleri tavsiye edilmektedir.

Lif Açısından Zengin Bir İçeriğe Sahiptir

Lif açısından zengin olan özelliği sindirim sisteminde yaşanan düzensizliklerin giderilmesini ve daha sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu özelliği ile sindirim sistemi sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkan kabızlık ve basur problemlerinin giderilmesine etkili olmaktadır. Ayrıca tarçın ile birlikte hazırlanması halinde, ikisinde bulunan maddeler kolon kanserine karşı koruyucu bir etki göstermektedir. Sindirim sisteminde bulunan ve vücut için zararlı özelliklere sahip olan toksinlerin de vücuttan atılmasını ve hücrelerin oksidatif stresin zararlı etkilerine karşı korunmasını sağlamaktadır.

Kolesterol Seviyesinin Düzenlenmesini ve Kötü Kolesterolün Düşürülmesini Sağlar

Tarçın ile birlikte hazırlanması halinde kolesterol seviyesinin dengelenmesini sağlamakta ve kötü kolesterol seviyesinin de düşürülmesine destek olmaktadır. Bunun yanı sıra tansiyonu dengeleme özelliği bulunmakta ve özellikle tip 2 diyabet hastalarında yüksek kan şekerinin düşürülmesini de sağlamaktadır. Kalp ve damar sağlığının korunmasına da yardımcı olmakta ve kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskinin azaltılmasını sağlamaktadır.

B6 Vitamini Desteği Sağlar

B6 vitamini suda çözünebilen vitaminlerden olup vücutta oksijenin taşınmasının kolaylaştırılmasını sağlamaktadır. Bu şekilde organların çalışmak için ihtiyaç duydukları oksijenin iletilmesine yardımcı olur. Bunun yanında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine destek olur ve beyaz kan hücrelerinin de korunmasını sağlar.

Kilo Verilmesine Yardımcı Olur

Gerek elma da gerekse elma çayında vücudun metabolizmasının çalışmasının hızlandırılmasını sağlayan maddeler bulunmaktadır, vücudun kalori yakmasında artış meydana gelmekte ve kilo verilmesi için yapılan diyetlere destek olmaktadır.

Kanser Hastalıklarına Karşı Koruyucu Bir Özelliğe Sahiptir

İçeriğinde güçlü bir antioksidan türü olan kuersetin bulunmaktadır. Bu antioksidan türü serbest radikallerin hücrelere zarar vermesine engel olmakta, anti inflamatuar özelliği sayesinde çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelebilen iltihabi enfeksiyonlara karşı vücudun savaşma gücünü artırmakta ve yaşlanmayı önlemeye yaramaktadır. Kuersetinin faydalı özelliklerinin şu şekilde sıralanması mümkündür:

  • Antiinflamatuar, antiviral, antimikrobiyel özellikleri ile virüslere karşı savaşılmasına yardımcı olur ve hastalıklara karşı koruma sağlar.
  • İltihabi hastalıklara karşı koruyucu ve tedavi edici bir özelliğe sahiptir. Bu yanı ile kalp ve damar hastalıklarına karşı koruma sağlar, kronik yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur ve artrit gibi eklem hastalıklarına karşı iyi gelir.
  • Yüksek antioksidan özelliğe ile oksidatif stresin etkilerinin azaltılmasını sağlar ve serbest radikallerin zararlı etkilerinin giderilmesinde, vücuttan temizlenmelerinde etkili olur. Bu yönü ile kanser hastalıklarına karşı koruyucu bir görev yapar.
  • Bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde etkilidir.
  • Antihistaminik özelliği ile alerjine neden olan etkenlere karşı korur.

İçeriğinde bulunan kuersetin, özellikle prostat kanseri, kolon kanseri ve akciğer kanseri hastalıklarına karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Düzenli olarak, günde bir fincan olacak şekilde ve akşam saatlerinde tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

Vücudun Dayanıklılığının Artmasını Sağlar

İçeriğinde antioksidan özelliği bulunan flavonoidlerden olan kateşin bulunmaktadır. Bu madde kasların dayanıklılığını artırmakta ve bu sayede vücudun egzersizlere karşı olan direncinin ve dayanıklılığının yükselmesini sağlamaktadır. Kateşin maddesinin faydaları bununla sınırlı olmayıp diğer faydalı özellikleri şunlardır:

  • Beyin hücrelerinin ölmesine engel olurken aynı zamanda zarar gören nöronlarında iyileşmesini sağlamaktadır.
  • Damar sertliği rahatsızlığının meydana gelme riskinin yüzde yetmişe kadar azalttığı tespit edilmiştir.
  • Göz hastalıklarının önlenmesinde etkin bir rol oynamaktadır.
  • Kolon kanseri ile rektum kanseri hastalıklarına karşı koruma sağlar.
  • Vücutta tümör oluşmasını, mevcut tümörlerinde büyümesini ve yayılmasını önleyen ayrıca tümörün küçülmesini ve tamamen yok edilmesini sağlayan bir özelliği bulunmaktadır.
  • Kanserli dokuların gelişmesine ve büyümesine engel olur.
  • Yapılan çalışmalarda lösemili hücrelerin öldürülmesini sağladığı belirlenmiştir.
  • Kanser hastalıklarının belirtilerinin giderilmesinde etkili olduğu da tespit edilmiştir.
  • Mesane kanserine karşı koruyucudur.
  • Kan ve lenf kanserine karşı koruyucu bir etkisi bulunmaktadır.

Kemik Sağlığı İçin Faydalıdır

İçeriğinde bulunan kalsiyum ve potasyum mineralleri kemik sağlığının korunmasında faydalı olmakta ve kemiklerin güçlenmesini sağlamaktadır. Ayrıca artrit gibi hastalıkların ortaya çıkmasına karşı da koruyucu bir etkiye sahiptir.

Göz Sağlığının Korunması İçin Faydalı Özelliklere Sahiptir

A vitamini yönünden oldukça zengin bir içeriğe sahiptir ve antioksidan özelliği ile birlikte göz sağlığının korunmasını sağlar. Bu özelliğinden yararlanılması için çayın düzenli olarak tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Katarakt hastalığına yakalanma riskinin azalmasını sağlamakta ve körlüğe karşı da korumaktadır.

Parkinson Hastalığına Karşı İyi Gelen Bir Özelliğe Sahiptir

İçeriğinde bulunan maddeler beyin hücrelerini ölmesini önleyen ve hasar gören nöronların da iyileştirilmesini sağlayan bir özelliğe sahiptir. Bu yönü ile Parkinson hastalığına karşı koruyucu bir etkiye sahiptir ve düzenli olarak tüketilmesi halinde hafızanın güçlenmesini sağlar.

Vücuda Enerji Verir

İçeriğinde yüksek besin değeri bulunmaktadır. Düzenli olarak sabahları bir bardak tüketilirse vücuda enerji verir ve gün boyu daha sağlıklı, enerjik hissetmeyi sağlar.

Kan Şekerinin Düzenlenmesini Sağlar

Tarçınlı elma çayının tip 2 diyabet hastalarında, yüksek kan şekerinin düşürülmesini sağlayan bir özelliği bulunmaktadır.

Elma Çayı Yan Etkileri

  • Hamilelik ve emzirme döneminde bulunan kadınların elma çayını tüketmekten kaçınmaları tavsiye edilmektedir.
  • İçerisinde bulunan maddelerin özellikle rosaceae familyasına karşı duyarlı bünyesi olan kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olması ihtimali bulunmakta olup dikkatli olunması tavsiye edilmektedir.
  • İçeriğinde bulunan maddelerin bazı ilaçların etken maddeleri ile reaksiyona girme ihtimali bulunmakta olup özellikle düzenli olarak ilaç kullanmaları gereken kişilerin dikkatli olmaları ve tüketmeye başlamalarından önce doktorları ile görüşmeleri tavsiye edilir.

Elma Çayı Nasıl Yapılır?

Hazırlanması oldukça basittir, bir çay kaşığı ölçüsündeki elma çayı veya bir tane elma çayı poşeti bir fincan sıcak suya eklenerek yaklaşık olarak 3-4 dakika kadar çayın demlenmesi için beklenir. Demlenmesinden sonra içerisinde bulunan çay yaprakları veya çay poşeti çıkarılarak tercihe göre bal veya şeker ile tatlandırılarak içilir.

YAZAR BİLGİSİ
Modanium Özel
Modanium özel yayınıdır - Doğada seçimi kadın yapar !
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.