İğneada Gezilecek Yerler | En Güzel 10 Yer

16.10.2017
İğneada Gezilecek Yerler | En Güzel 10 Yer

İğneada, Kırklareli’nde Demirköy ilçesine bağlı olan yeşiller içerisinde bir beldedir. Karadeniz’in en batısında, Trakya’nın ise en doğusunda yer almaktadır. Geniş bir koyu bulunan beldede Yıldız Dağları çerçeveler. İstanbul merkeze 250 kilometre uzaklığında bulunan belde İstanbulluların uğrak yerlerinden bir tanesidir. Kırklareli şehir merkezine ise 97 kilometre uzaklığında yer almaktadır. Güzel denizi, gölleri, ormanları, tarihi ile günümüze kadar gelmeyi başaran belde toplumdan soyutlanmak ve huzurlu vakit geçirmek isteyenler için ilgi noktası haline gelmiştir. Burada ekosistemden birçok parça bulmak mümkündür; tuzlu su gölleri, kıyı kumruları ve bataklıklar bu doğa harikasının içerisinde uyumlu bir şekilde bir arada yaşar.

İğneada, kuşlar için de hayati önem taşıyan bir beldedir. Göç yollarının üzerinde bulunan kuşların konakladığı beldelerden birisidir. Küçük bir alanda birbirinden farklı canlı türlerine ev sahipliği yapan belde sadece Türkiye için değil, dünyaya adanmış bir güzelliktir. Burada çıkan bir diğer güzellik ise orman balıdır. Orman balının eşsiz lezzeti onu meşhur kılmış ve giden turistlerin ilgisini çekmiştir.

İğneada’nın tarihi sürecine bakıldığında, asırlar öncesinden keşfedilmiş değerli bir bölgedir. Tarihçiler ve arkeologlara göre Neolitik dönemden itibaren yaşamın var olduğu bu topraklara dair birçok belge bulunmaktadır. İlk yerleşik topluluğun ise Trak toplumlarından olan Thyn’ler olduğu düşünülmektedir. Birbirlerinden bağımsız bir şekilde parça parça bölgeyi yönetmiş ve o şekilde yaşamışlardır. Bu şekilde yaşayan halka belde orta yerde kaldığı için savaş hiç eksik olmamış hem batıdan hem de doğudan birçok saldırıya uğramıştır. Savaşlardan ziyade göç dalgaları da bu bölge üzerinde çok değişikliğe sebep olmuştur.

Bu göçlerden en önemlisi ise 1400’lü yıllarda batı yönünden gelen bir göç dalgası bu beldede güçlü etkileri görülmüştür. Antik Yunan izleri bu bölgede her zaman var olmuş bunun yanı sıra bölgeyi ilk hakimiyet altına milattan önce 513’te yaşayan Pers Kralı Daryus etkisi altına almıştır. Pers Kralı’ndan sonra milattan önce 4. yüzyılda Makedonya Kralı 2. Filip tarafından hakimiyet kurulmuş ve tüm Trakya adeta yağmalanmıştır. Makedonya Kralı’ndan sonra ise Keltler, onlardan sonra Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altına girer. Bölgeyi en çok tahrip olup birçok şeye zarar verenler ise Ostrogotlar’dır.

Neler Yiyebilirim?

İğneada’da Trakya mutfağının bin bir çeşit yemeğini yemeniz mümkün. Trakya’ya özgü rakı sofralarında harika öğle ve akşam yemekleri yiyebilirsiniz. Trakya mutfağının zeytinyağlı yemekleri kadar et, hamur işi ve balık yemekleri de oldukça meşhurdur. Buraya özel olarak sacda cizleme, oğlak kebabı, bıldırcın, Hıdırellez pilavı, Arnavut ciğeri, pırasa yemeği, patates çorbası, çılbır, palamut tava, kalkan balığı çeşitlerinin tadına bakabilirsiniz. Bunları restorandan hazır olarak yiyebileceğini gibi tatlı sularda alabalık avlayarak yada satın alarak siz de pişirebilirsiniz.

Gece Hayatı Var Mıdır?

İğneada’ da gece hayatı yaşamak pek mümkün olmayabilir. Belde nüfus olarak çok kalabalık olmadığından çok fazla gelişmemiştir. Hareketli bir gece hayatının yerine daha çok kafasını dinlemek isteyenlere hitap etmektedir.

Kamp Yapabilir Miyim?

İğneada’ya kamp için gidiyorsanız doğa ile iç içe kalmak için aynı zamanda da kamp yapmak için harika bir seçenek. Kamp yapmak için yanınıza günlük kıyafetlerinizi, hava durumunun kötüleşmesi ihtimaline karşın kalın kıyafetlerinizi, deniz havlunuzu ve yüzmek için de mayonuzu almalısınız. Büyük bir bölge olduğundan birçok kamp imkanı sunuyor fakat bunların içinde en doğa ile en iç içe olanı Longoz Ormanları’nda kamp yapmaktır. Kamp malzemeleriniz olmadan gittiyseniz de oradan çok rahat kiralayabilmeniz mümkündür.

İğneada Gezilecek Yerler

İğneada oldukça küçük, huzurlu ve sakin bir beldedir. 22 kilometre uzunluğundaki sahil şeridi ile Türkiye’nin en uzun sahil şeridi olma özelliğini taşımaktadır. Bölgedeki aktif sezon ise haziran ayından eylül ayına dek devam etmektedir. Bu kadar yeşili ve mavisi bir arada olduğundan toprakları da oldukça verimlidir. Bu beldede meyve ve sebzeyi kaliteli olarak çok uygun fiyatlara bulabilmek mümkündür. Balıkçılık da beldenin geçim kaynaklarından birisini oluşturmaktadır. İğneada’ya gidecek olursanız mutlaka balık tutmanızı tavsiye ederiz.

Bunun yanı sıra görmeden gitmemeniz gereken bir başka yer de Longoz Ormanlarıdır. Ormanda bataklıklar, subasar orman, tuzlu ve tatlı su gölleri ve kıyı kumları gibi birçok ekosistemi bir arada barındırmaktadır. Karadeniz’e ise sınırı vardır. Burada harika doğa fotoğrafları çekebilir, türlü kuşları gözlemleyebilir, orman ve dağ sporları ile uğraşabilir, ya da günübirlik olarak dev ağaçların gölgesinde piknik yapabilirsiniz.

İğneada Feneri

Kırklareli’nin Demirköy ilçesindeki İğneada beldesinde yer alan bir fenerdir. Diğer adıyla Limanköy Feneri olarak da bilinmektedir. Fener hem sınır hem de rota feneri olarak iki farklı görevi tek başına üstlenmektedir. Beldenin merkezine 4 kilometre uzaklıkta bulunduğundan kolaylıkla yürüyerek gidilebilir. Bu fener aynı zamanda Karadeniz’in batı yönünde bittiği yerde yer alır. Sultan Abdülmecit zamanında tarihi olarak 1866 yılına denk gelen fener Fransızlara yaptırılır. Fransızlara yaptırıldığından dolayı yerel halk arasında adı Fransız Feneri olarak da geçer. Elektriğin henüz faaliyet göstermediği dönemde kurma yolu ile gazyağı vasıtasıyla denizi aydınlatırmış. Günümüzde ise 100’lük halojen ampül ve plastik yansıtıcıların aracılığı ile 20 mil öteden bile fark edilmektedir. Çevresinde ise restoran ve çay bahçesi bulunur, ideal bir mola verme yeri haline gelmiştir.

Derviş Ali Baba Türbesi

İğneada ‘da bulunan Avcılar Köyü içerisinde yer alan türbe yerel halk tarafından kutsal sayılmaktadır. Bu türbe yerel halk ve gelen turistler tarafından dua etmek ve dilek dilemek amacı ile uğranılır. Yerel halk özellikle düğün ve sünnet törenlerinden önce mutlaka bu türbeye uğramayı bir adet haline getirmiştir. Rivayet edilene göre Derviş Baba’nın bir diğer kardeşi yine burada bulunan Liman Babadır. Diğer bir kardeşi ise İstanbul Sarıyer’de türbesi olan Telli Babadır. Yaklaşık 300 yıldır türbenin burada olduğu düşünülmektedir.

Longoz Ormanları Milli Parkı

3115 hektarın üzerinde olan milli park Demirköy ilçesine 25 kilometre uzaklıkta ve İğneada beldesinin içerisinde yer almaktadır. Istranca Dağları’ndan Karadeniz’e akan derelerin taşıdığı alüvyonlu toprakların birikmesi sonucunda Longoz Ormanları oluşmuştur. Hem Türkiye hem de dünya üzerinde en önemli longoz ormanlarının içerisinde yer alır. Ormanın içerisinde ekosistem bakımından birçok hayvan iç içe yaşar, biyolojik çeşitliliğin en yoğun görüldüğü yerlerden biridir ve eşsiz manzarası ile insanı büyülemektedir. Bölge flora bakımından da yaprak döken meşe, kayın, gürgen, dişbudak, çınar, kızılağaç gibi birçok ağacı bünyesinde barındırır.

Dupnisa Mağarası

Yaklaşık 180 milyon yıl önce oluşumunu tamamladığı düşünülen mağara mermerler içinde birbirine bağlı iki kat ve 4 adet mağaradan oluşmaktadır. Toplam uzunluğu 2.720 metreden oluşan yerde, Kuru ve Kız adlı mağaralar bütünlüğü oluşturur. Bu mağaraların aşağısında yaklaşık 50 ile 60 metre mesafesinde Sulu mağara diğer adı ile de Dupnisa yer almaktadır. Mağaranın girişinde karstik bir oluşum olan bir kemer yer almaktadı, devamlı su akışı olan mağarada, bir yeraltı nehri ve 345 metre yukarısında bir giriş ağzı yer almaktadır. Istranca Dağları’nın derin vadilerinde yer almaktadır aynı zamanda ortalama sıcaklık kuru alanda 17 derece iken ıslak olan yerde 10 dereceyi bulur. Burayı gezerken yanınıza bir hırka almanızı tavsiye ederiz.

Fatih Dökümhanesi

Demirköy Fatih Dökümhanesi, İğneada’dan yaklaşık 4 kilometre mesafe uzaklığındadır. Toplamda 10000 metrekare kapalı alanda bulunan tarihi mekan döneminin en ilerisindeki işletme olduğu düşünülüyor. Fatih Sultan Mehmet döneminde burası topların demirlerinin döküldüğü bir üretimhane halinde faaliyet göstermekteymiş. Fatih İstanbul’un fethinde kullanılan top güllelerini burada döktürmüştür. 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar aralıksız üretim halında 4 asır hizmet vermiştir. Dökümhanede büyük ve küçük olmak üzere iki kategoride bulunmaktadır. Küçük dökümhanede ise 2 adet eritme fırını yer almaktadır. Tarihi belgelere bakıldığında ise dökümhanenin 2. Mahmut döneminde yenile ve onarım faaliyetleri gördüğü bilinmektedir.

Pınarhisar Kalesi

Kırklareli’nde bulunan Pınarhisar Kalesi Trakya’da bulunan ve günümüze kadar gelmeyi başarabilen tarihi eserlerin arasında yer almaktadır. Pınarhisar Kalesi’nin üzerinde kitabe olmadığından tam anlamı ile yapım yılı ve mimarı bilinmemektedir. Sadece kalenin mimarisinden Bizans dönemi yapıldığı ve döneminin karakolu olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Pınarhisar kalesi görülmeye değer, çok incelikli bir işçilik barındırır. İğneada’ya gelip doğa tatili yaparken aynı zamanda da tarihi olarak da burayı fotoğraflayıp kültürel olarak da gezintiyi rotanıza ekleyebilirsiniz.

Bizans döneminden günümüze kadar neredeyse bütün halinde gelebilen bu yapının sağlamlığı ise takdire şayan. Pınarhisar Kalesi’nin yüksekliği 15 metre yüksekliğindedir. Duvarları ise oldukça kalındır ve çatısı bir kubbe ile kapatılmıştır. Kalenin yer aldığı tepenin iki yanında kuru vadiler bulunmaktadır. Tepenin eteklerinde eskiden bağcılık yapıldığı düşünülmekteir.

Kamilyalı Balcı Dede

Orman balının en önemli özelliği, nisan ile mayıs aylarından itibaren doğada bal özü görülmeye başladıktan sonra tüm çiçeklerden bal alınır, 2 ile 4 ay içerisinde toplanacak hale gelmektedir. Ormanda hangi çiçekler varsa İğneada balında da o çiçekler bulunmaktadır. Meşe ağacı başta olmak üzere buranın balına ait ıhlamur, çam, ballıca, püren, nane, yonca ve orman çiçekleri içerir. Bölgede ise Kamilyalı Balcı Dede olarak tanınan Şevki Yaşin yaklaşık 30 yıldır bal toplayıcılığı yapmaktadır. İğneada’ da bal adı geçtiğinde ek olarak onun adı ilave edilir. Balın tadına bakmak ve organik bir bal satın almak istiyorsanız Balcı Dede’yi ziyaret etmelisiniz.

Zindan Dere Şelaleleri

Avılar köyünde bulunan 7 metre yükseklikten akan şelale, yerli yada yabancı turistlerin ilgi odağındadır. Bu şelale Trakya’daki en güzel şelale olarak adlandırılmaktadır. Rum halkının yaşadığı dönemde, Korfa olarak anılan köy savaşın ardından Avcılar olarak adı değiştirilmiştir. Demirköy’e 12 kilometre mesafede bulunan şelaleye yürüyerek ulaşım sağlamak mümkün. Bu yürüyüş yolunda ise doğanın büyüleyici özelliklerini fark edeceksiniz. 2006 yılına kadar askeri bölgenin sınırları arasında alan şelalenin sivilleşmesi ile halka açılmıştır.

Mona Petra Kayalıkları

Demirköy ilçesinde bulunan Monopetra Kayalıklarını görmeden İğneada Ormanları’ndan ayrılmamalı. Yürüyüş yolunda ise şelalelerin önünden geçerek kayalıklara tırmanabilmeniz mümkündür. Yanından geçeceğiniz şelaleler ise Cehennem Şelaleleri ve Bıçkıdere Şelaleleridir. Yanında kamp kurarak güzelliğin içerisinde 1 gün de olsa kalmak harika bir deneyim olacaktır. Ormanlar tamamen bakir yerler olduğundan giriş için ise herhangi bir yere para ödemeniz gerekmemektedir. Bu güzelliğe herhangi bir bedel ödemeden tadına varmak ise paha biçilemez.

Beğendik Köyü

Beğendik köyü İğneada’ya kamp yapmak için gelen turistlerin tercih ettiği bir yerdir. Bulgaristan sınır kapısına yakın olan köy, Demirköy ilçesine 40 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Köy kamp alanlarının yanı sıra sabaha kadar süren düğünleri ile meşhurdur. Köyün yabani hayvanlarının bulunduğu bölümlerde ise kamp kurmak yasaktır. Köyün adının Mustafa Kemal Atatürk’e köy muhtarının beğendiniz mi sorusu üzerine Mustafa Kemal’in beğendik demesi üzerine beğendik köyü olarak anıldığı rivayet edilmektedir.

Köyün 3 kilometre boyunca da sahil şeridi bulunmaktadır. Bu sahil şeridinin denizi de Türkiye’nin en berrak sularından biri olarak anılmaktadır. Yüzmek için denize girdiğinizde ise büyükbaş hayvanlarının su içtiğini görürseniz yadırgamayın. Köyün temel geçim kaynağı hayvancılık olduğundan hayvanlar ile her yerde karşılaşmak mümkün.

İğneada Nerede ve Ne Zaman Gidilir?

İğneada, Türkiye’nin en batısında yer alan Kırklareli ilinin Demirköy ilçesine bağlı doğasal güzellikleri ile baş döndüren bir beldedir. Sahil şeridi 22 kilometre uzunluğundadır. Demirköy ilçesine 26 kilometre uzaklıkta iken, şehir merkezine 100 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Son nüfus sayımına göre 2082 kişi sürekli yaşamakla beraber yaz aylarında ise nüfus 10 bini geçmekte ve turist akımına uğramaktadır.

İğneada‘da genel olarak Karadeniz iklimi hakim olduğundan çok sıcak bir yer olmamakla beraber yıllık sıcaklık ortalaması 20 derecenin üzerinde olmaz. Yazları sıcak iken, kışları kar yağışlı ve soğuk geçmektedir. Orman ve denizden ötürü yaz mevsiminde geceleri esinti ile serin bir hava sizi beklemekte. Buna rağmen gündüzleri ise oldukça sıcak olabilir. Ormanları yıl içerisinde çok fazla yağış alır. İlkbahar yada sonbahar ayları ise konaklamak ve gezmek için idealdir.

Denize girmek için ise haziran ile eylül aylarını tercih edebilirsiniz. Kış mevsiminin avantajı ise size daha sakin ve huzurlu bir kafa dinleme etkinliği olmaktadır. Doğanın içerinde balta girmemiş ormanlardan oluşan belde, özellikle doğa sporları ile ilgilenenler için bir merkez haline gelmiştir. Doğa sporları ile ilgiliyseniz buraya geldiğinizde moto- cross yada kürek sporları ile ilgilenmek mümkün. İğneada Limanı ise Karadeniz yat turlarının uğradığı duraklardan birisi olduğundan yazın özelikle kalabalık olmakta ve birçok turist gelmektedir.

İğneada’ya Nasıl Gidilir ?

İğneada’ya gitmenin birkaç alternatif yolu bulunmaktadır. İstanbul yada Çanakkale’de yaşıyorsanız birden fazla alternatifiniz var demektir. İlk alternatif; Çerkezköy, Saray, Poyralı, Demirköy, İğneada olmak üzere izlenen güzergahtır. İkinci alternatif gidiş yöntemi ise Lüleburgaz Üzerinden Lüleburgaz çıkışı, Pınarhisar, Poyralı, Demirköy, İğneada Otoyolu, Pınarhisar, Poyralı, Demirköy ve varış noktası İğneada olan güzergahtır. İkinci alternatifi Bursa ve Ankara yönünden gelenler de tercih edebilir. Opsiyonlar sadece bunlar olmamakla beraber, İstanbul yönünden düzenli saatlerle otobüs seferleri yapılmaktadır, araçla gitmeyi tercih etmiyorsanız otobüs vasıtası ile de ulaşımı sağlayabilirsiniz.

İğneada’nın İçerisinde Ulaşımı Nasıl Sağlarım?

Beldenin içerisindeki ulaşım minibüs ile sağlanmaktadır. Minibüsün yanı sıra taksileri de kullanabilirsiniz. Belde içindeki bulunan yollar jandarmanın sınırları içerisinde kaldığından oldukça güvenli yerlerdir. İğneada’dan şehir merkezine gittiğinizde ise çok geç olmadan dönmenizi tavsiye etmektedir. Dağlık ve oldukça küçük bir yer olduğundan bazı yerlere ulaşmak mümkün değildir. Şahsi arabanız ile gittiğiniz taktirde bazı yerlere gidemeyeceğinizden dolayı ATV aracı kiralayarak eğimli yollarda kullanabilirsiniz.

Ulaşım sağlamanın en iyi yöntemi ise yaya olarak yürüyüşlerinize devam etmektir. Doğa ile baş başa kaldığınız bu anları fotoğraflayarak ölümsüzleştirebilirsiniz. Ormanlarda yürüyüş yapmak istiyor fakat kaybolurum korkusu yaşıyorsanız bir rehber eşliğinde dolaşabilirsiniz. Böylelikle hem kaybolmaz hem de bilgili bir kişiden tarihi ve doğa bilgileri edinebilirsiniz. Kamp yapacağınız her yerde ise tuvalet ve sıcak su olmadığını bilmenizde fayda var. Kamp alanlarına karavanınızla da ulaşabilirsiniz.

YAZAR BİLGİSİ
Modanium Özel
Modanium özel yayınıdır - Doğada seçimi kadın yapar !
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.