Huzursuz bacak sendromu, sıklıkla romatizmal rahatsızlıklarla karıştırılmaktadır. Ağrının karakteristik özellikleriyle her ne kadar birbirine benzerlik gösterse bile, huzursuz bacak sendromunda ağrılar dinlenme ve hareketlerdeki azalmasıyla başlaması romatizmal ağrılardan ayıran özelliktir.
Hastanın dinlenme pozisyonuna girdikten kısa bir süre sonra her iki bacakta da uyuşma, karıncalanma, yanma, ürperme, çekilme gibi şikayetler ortaya çıkmaktadır. Bu şikayetler hareket etmeleriyle birlikte ortadan kaybolur. Huzursuz bacak sendromu yaşayan hastalar rahatlıkla uykuya dalamazlar ve devamlı olarak yataklarından kalkarak dolaşırlar.
Huzursuz bacak sendromu şikayetleri için nöroloji bölümüne başvurmalısınız. Nöroloji uzmanı şikayetlerinizi dinleyip sizi muayene ettikten sonra tedavi şekline karar verecektir. Bu rahatsızlığın teşhisini koyabilmek için her hangi bir film yada kan tahlili bulunmamaktadır. Uzman doktorunuz gerek duyarsa fizik veya hastalığın öyküsünü izleyerek kesin tanısını koyabilir. Eklem ve kas hastalıkları, fibromyalji, damar tıkanıklığı, diyabet gibi hastalıkları eleyebilmek için elektromiyografi, uyku testleri veya kan testleri yapılabilir.
Şayet ki nöroloji uzmanı ön görürse sizi bir uyku merkezine yönlendirebilir ve bu arada huzursuz bacak sendromu şikayetlerinize daha ayrıntılı testler uygulanıp tedaviye başlanır. Nöroloji uzmanına mutlaka rahatsızlığınız ile ilgili ayrıntılı bilgi vermeniz gerekmektedir. Aksi takdirde doktorunuz sizin için en doğru tanıyı koyamaz ve yaşam kalitenizi düşüren huzursuz bacak sendromu şikayetinizden kurtulamazsınız.
Tedaviden en iyi başarıyı alabilmek için rahatsızlığınız başlar başlamaz nöroloji uzmanına başvurmalısınız ve altında yatan nedeninin tedavi öncesinden belirlenmesi, tedavi sürecinin nasıl bir yol izleyeceğini gösterecektir. Yukarıda saydığımız altında yatan sebeplere ilaveten demir eksikliği veya ailevi sebeplerden de kaynaklanabilir. Bu durumlarda tedavi uzun bir süreç gerektirebilir.
Huzursuz bacak sendromu, şayet ki tedavi edilmez ise ciddi anlamda sağlık sorunlarına yol açtığı kanıtlanmıştır. MS ve parkinson hastalıklarıyla ilişkili olduğu bilinmektedir. Uyku rahatsızlıkları içerisinde ikinci sırada yer almaktadır. Türkiye de ise yüzde 4 oranında görülmektedir. Yine uykusuzluk rahatsızlığı yaşayan her 4 hastadan birinde bu sendrom görülmektedir.
