Burdur Gezilecek Yerler | En Güzel 41 Yer

05.05.2020
Burdur Gezilecek Yerler | En Güzel 41 Yer

Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nde Likya, Pisidia, Frigya ve Karia bölgelerinin kesişme noktası üzerinde, göller bölgesinde yer alır. Isparta, Afyonkarahisar, Antalya, Muğla ve Denizli illeri ile çevrilidir. 14 mavi göl arasında bulunan Burdur, oldukça verimli topraklara sahiptir. Zengin kültürü ile bilinen Burdur’un antik çağdan kalan tarihi mekanları görülmeye değerdir. Tarih kokan bu topraklarda çok eski uygarlıkların izlerine rastlanmaktadır. Pek çok antik kente ev sahipliği yapmıştır, tarihi kadar yöresel yemekleri ile de meşhurdur. İstanbul’dan Antalya’ya kara yolu ile yolculuk edenler Burdur’dan geçerken birkaç saatte olsa görmek için mola verebilirler. Ancak burayı gezmek için birkaç gün bile ayırsanız yetmeyebilir.

Burdur, iklim koşulları elverişli ve bitki örtüsü bakımından zengin bir bölgedir. Bu sebeple çok eski çağlardan beri yerleşim görmüştür. Rivayete göre adını yaşlı ve kör olan aşiret ağasından almıştır. Aşiret ağası buradan geçerken “Burada çok güzel kokular alıyorum. Her halde burası çok bereketli yer olsa gerek” diyerek aşiret üyelerine ” Burada dur ve şehri şuraya kur” emrini verir. “Burada dur” zamanla “Burdur ” olur.

Paleolitik Çağdan bu yana yaşamın olduğu düşünülür, antik dönemde Pisidia olarak anılmaktaydı. Bu antik kente ait pek çok kalıntı günümüze kadar ulaşmıştır. Zengin kültürüyle her yıl pek çok ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Burdur gezilecek yerler ile ilgili hazırladığımız gezi rehberimize şimdi göz atarak listenizde yer alması gereken en güzel yerleri keşfedebilirsiniz.

Antik Kentler

Sagalassos Antik Kenti

Burdur Ağlasun ilçesi sınırlarında bulunur. Burdur’a yaklaşık 30 km uzaklıktadır. M.S. 2. yüzyılda en aktif dönemini yaşamış olan antik şehrin kazısı Belçikalı bir ekip tarafından yapılmıştır. Sagalassos’dan çıkan pek çok eser hala Burdur Müzesi’nde sergileniyor. Büyük bölümü hala korunmuş olan Sagalassos’da Roma’nın en büyük seramik üretim merkezlerinden biri bulunuyordu.

Aynı zamanda tiyatrosu, kütüphanesi, hamamı, meydanı ve konutlarıyla tarihi günümüze kadar taşıyan Sagalassos, UNESCO Geçici Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Antoninler Çeşmesi antik kentin en göz alıcı yapılarından biridir. Psidia’nın başkenti olduğu düşünülen antik kentte Şarap Tanrısı Dionysos’un 2.28 metre yüksekliğinde gösterişli bir heykeli de bulunuyor. Torosların güney yamacında bulunan Sagalassos Antik Kenti, M.Ö. 333 yılına dayanan geçmişiyle her yıl pek çok ziyaretçiyi buluşturuyor.

Kremna Antik Kenti

Kremna, Toros dağlarının yüksek tepelerine konumlanan Psidia bölgesindeki en görkemli kentlerden biridir. Burdur’un Bucak ilçesine Bağlı Çamlık Köyü’nde yer alır. Kremna Yunanca’da “uçurum” anlamına gelmektedir. 3 yanı sarp uçurum olan Kremna adını da bu coğrafi özelliğinden almıştır.

Bölgeden geçen Aksu Çayı vadisine egemen bir tepe üzerinden bulunan Kremna, deniz seviyesinden 1000m yüksekte bulunuyor. Kentin etrafı 7m yüksekliğinde surlarla çevrilmiştir. Kentin içerisinde tiyatro, kütüphane, dükkanlar, sütunlu cadde, anıtsal çeşme , bazilika, akropol ve eksedra bulunuyor.

Kibyra Antik Kenti

“Gladyatörler Şehri” olarak bilinen 2300 yıllık geçmişe sahip Kibyra Antik Kenti, Burdur’un Gölhisar ilçesindedir. Deniz seviyesinden 1100-1300 metre yüksekliğe kurulmuş kentte stadyum, tiyatro, dünyanın en büyük odeonu, medusa mozaiği ve hamam bulunuyor. Kybira Antik Kentinde yer alan stadyum tarihten günümüze taşınmış en görkemli 5 stadyumdan birisidir.

2016 yılında ise UNESCO Dünya mirası geçici listesine alınmıştır. Kent en güçlü dönemini Roma zamanında yaşamıştır. Antik kentte yaşayan halk at yetiştiriciliği, demir işçiliği ve kakmacılık alanlarında ustalaşmıştır. Ayrıca Kibyra Antik Kenti’nin dericilik ve seramik üretiminde önemli bir merkez olduğu anlaşılmıştır.

Sia Antik Kenti

Bucak ilçesi’nin Karaot Köyü’nde çam ormanları arasında saklı kalmış Taştandam tepesinde kurulmuş bir Psidia şehridir. Sia Antik Kenti’nde bulunan sur duvarı, iki katlı kule ve giriş kapısı günümüze kadar sağlam kalan yapılar arasındadır. Çoğunlukla anıtsal mezarlar bulunan kentte sur duvarları içerisinde ev kalıntıları da göze çarpıyor. Antik kentte bulunan Bouleuterion ise Roma öncesi dönemine ait bir yapı olarak günümüze kadar gelmiştir.

Boubon Antik Kenti

Burdur’un Gölhisar ilçesine bağlı İbecik Köyü’nün 2,5 km güneyinde konumlanan Bubon Antik Kenti ilk çağın en önemli antik kentlerinden biridir. Helenistik ve Roma çağından kalan kalıntılar yer almaktadır. Boubon Antik Kent’inden çıkan bronz bir heykel Burdur Müzesi’nde bulunmaktadır. Kentin günümüze kadar taşınmış yapıları arasında tiyatro, gimnazyum, agora ve tapınak vardır.

Balboura Antik Kenti

Bir Likya kenti olarak bilinen Balbura Altınyayla İlçesi’nin 6 km güneybatısında yer alır. Balboura Antik Kenti’ndeki Helenistik ve Roma dönemine ait buluntular günümüze kadar ulaşmıştır. Ayrıca kentte tiyatro, su kemerleri, odeon, nekrapol ve anıtsal Roma mezarları bulunmaktadır . Kentin içinde iki önemli tiyatro yer almaktadır. Birinin adı “Balboura Yukarı Tiyatrosu” diğerinin adı “Balbouro Aşağı Tiyatrosu” dur. Tiyatrolar deniz seviyesinden 1249 m yüksekliktedir.

Milias (Milyos) Antik Kenti

Burdur’un Bucak ilçesi Kocaaliler Kasabası’nda yer alıyor. Toroslar üzerinde bulunan bu güzel antik kent Helenistik ve Roma dönemlerine ait izler taşıyor. Kentin çevresi sarp ve çıkılması zor kayalıklarla ve surlarla çevrilidir. İçerisinde bir tiyatro bulunmaktadır.

Höyükler

Kuruçay Höyüğü

Burdur Gölünün 2-3 km güneyinde Kuruçay Köyü’nde yer alır.

Höyücek Höyüğü

Bucak İlçesinde Burdur– Antalya karayolunun 100 mbatısında yer alır. Höyücek Höyüğündeki en eski buluntular M.Ö. 7000 yıllarına dayanmaktadır.

Hacılar Höyüğü

Hacılar Köyü’nün güneybatısında yer alır.

Tarihi Yapılar

Susuz Kervansarayı

Susuz Kervansaray’ı Antalya – Burdur karayolunun 2 km batısında Susuz Köy’ünde bulunuyor. 2008’de restorasyonu yapılan han, Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminden günümüze kadar ulaşmıştır.

İncir Han

Anadolu Selçukluları’nın eseri olarak günümüze taşınmış olan II. Gıyasettin Keyhüsrev tarafından 13. yy’da yapılmış bir diğer han ise İncir Han’dır. İstiridye kabuğu şeklinde tasarlanan taç kapısıyla dikkat çeken İncir Han’ın ahır bölümü hala ayaktadır.

Taş Oda Konağı

Burdur Şehir merkezinde Pazar mahallesindedir. Konağın giriş bahçesinde kahvaltı ve içecek servisi sunulmaktadır. Burdur merkezde güne başlarken tercih edebileceğiniz mekanlardan biridir. 17.yy’dan kalma Osmanlı örneklerinden biri olan Taş Oda Konağı Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından korunmaktadır. Konağın restorasyon çalışmaları 1978 ile 1988 yılları arasında Kültür Bakanlığı tarafından tamamlanmıştır. Üst kattaki odalarda eski Türk mimarisine ilişkin oymalar, işlemeler ve eski eşyalardan bazıları ziyaretçilere gösterilmektedir.

Burdur Saat Kulesi

Burdur’un şehir merkezinde bulunan saat kulesi, 1830 yılında Burdur Ulu Cami’nin kuzeyinde Konya Valisi tarafından ilk analog saat olarak inşa edilmiştir. Zaman içinde oluşan depremlerden zarar görmüş olsa da dönemin ileri gelenleri tarafından sürekli yenilenerek günümüze kadar ulaşmıştır. Alacapazarı mevkide bulunan Burdur Saat Kulesi 1914 depreminde hasar görmüş ardından Kâhyaoğlu Hacı Ali Emir Bey tarafından 1936-1937 yıllarında onarılmıştır.

En altında dükkan olarak kullanılan kule kare plana sahiptir ve kesme taşlardan inşa edilmiştir. Yüksekliği 30-35 metre kadardır. Merdivenle kuleye tırmanılabiliyor. Altı boğum şeklinde yapılan saat kulesi zeminden başlayıp yukarıya doğru daralan bir şekilde yapılmıştır. Dördüncü boğumunun dört bir tarafına dört büyük saat yerleştirilmiştir.

Bakibey Konağı

Şehrin merkezinde Değirmenler Mahallesi Divanbaba caddesinde konumlanan Bakibey Konağı, 17.yy da yapılan Osmanlı Sivil Mimarisini yansıtan en güzel eserlerden biridir. Kültür Bakanlığı tarafından 1988 yılında restore edilmiştir. Bakibey Konağı’nın bir diğer adı Koca Oda’dır. 1830 yıllarında Reşit Bey’e ait olan Konak, Reşit Bey’in dedesi Ahmet Paşa yada onun babası Çelik Mehmet Paşa tarafından yapılmış olduğu tahmin ediliyor. Bakibey Konağı, Mehmet Akif Ersoy’un da bir süre yaşadığı konak ile aynı bahçeye açılıyor. Ziyaretçiler konağı gezerken sergilenen o döneme ait gazete ve fotoğrafları da görebiliyorlar.

İki katlı bir yapı olarak tasarlanan konağın zemin katı taşla döşenmiştir. Ahşap ve kalın kerpiç duvarlarla tamamlanarak yükseltilmiştir. Konak taş merdivenleri ile dikkat çekiyor. Üst kata taş merdivenler aracılığı ile ulaştığınızda sizi bahçeye ve ara sokağa çıkan bir eyvan karşılıyor. Eyvanın tavanında araları yeşil ve kırmızı toprak boyalar ile boyanmış ahşap çıtalar bulunmaktadır. Konağın çatısı ise alaturka kiremitlerle kaplanmıştır. Konağı daha göz alıcı hale getiren eli böğründeler, süslü kemerler mimariyi tamamlıyor. Motifler dönemin bitkisel süslemeleriyle yapıldığı için kesinlikle görülmeye değerdir. Baş odada döşemeden yükseltilmiş cumbalı bir kısım bulunmaktadır.

2003 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Burdur Valiliği ‘nin aralarında yapmış olduğu protokol ile bakım ve teşhiri valiliğe devredilmiştir. Ardından Bakibey Konağı hizmete açılarak yerli ve yabancı turistler için görülmesi gereken yerler arasında yerini almıştır.

Mısırlılar Evi

Burdur şehir merkezinde konumlanan Mısırlılar Evi, Oluklaraltı Caddesi’ndedir. Hinnaplı Ev olarak da bilinen Mısırlar Evi iki katlı bir yapıdır. 19. yüzyılda inşa edilmiş korunarak günümüze kadar ulaşmış nadir güzellikteki yapılardan biridir. Yapının alt katında kışlık odalar ve kiler, üst katında ise dört adet oda bulunuyor. Yapının pek çok yerinde özellikle tavanlarında ahşap unsurlar dikkat çekiyor. Döşemelerden yüklüklere kadar her odada ahşap öğelere rastlanmaktadır. Çatıları alaturka kiremitten örülmüş yapının başta baş oda olmak üzere tüm odalarında alçı şerbetlikler ve tavan süslemeleri dikkat çekiyor. Mısırlılar Evi, alaturka kiremitlerle örtülmüş bir çatıya sahip. Evin içerisinde bulunan odaların tümü, ortalarındaki ince uzun planlı sofaya açılıyor.

Tavanlarında ahşap işlemelerin bulunduğu Mısırlılar Evi, ahşap kepenklere sahip birçok pencere ile aydınlatılıyor. Ahşaptan yapılmış yüklük, tavan ve taban tüm odalarda bulunuyor. Alçıdan yapılmış şerbetliklere de rastlanan Mısırlılar Evi’nin her odasında bu alçı şerbetlikler ve tavan süslemeleri mevcut, ancak en güzel örnekleri başodada yer alıyor. Bu odadaki tavan süslemelerine daha çok özenildiği, daireler oluşturularak süslendiği çiçek motiflerinden anlaşılıyor. Özellikle orta göbeğin etrafındaki baklava dilimleri, oldukça hoş bir görüntü oluşturuyor. Mısır evinde pencereler ahşap kepenklidir. Bol sayıda penceresi bulunan Mısırlar Evi’nin aydınlatması gün ışığını rahatlıkla içeri alabilecek şekilde tasarlanmıştır. Evin orta bölümünde çiçeklerle süslenmiş tavan ve bunu çevreleyen baklava dilimi motifleri ile bir bordür bulunmaktadır.

Kültür ve Sanat Evi ( Piribaşlar Evi)

Burdur’un merkezinde Oluklaraltı Caddesinin dört yol köşesinde yer almaktadır. 19. yüzyılda yapılmış Piribaşlar Evi, Burdur Belediyesi tarafından restore edilerek son haline getirilmiştir. Burdur Belediyesi tarafından kültür ve sanat evi olarak halkın hizmetine sunulmuştur. İki katlı bir yapı olarak İnşa edilmiş Piribaşlar Evi, taş temel üzerine kerpiç şeklinde yapılmış ve çatısı alaturka kiremit ile kaplanmıştır.

Derviş Mehmetpaşa Kütüphanesi

Burdur İli’nin Merkez Sinan Mahallesinde yer alan Derviş Mehmet Paşa Kütüphanesi, 1827 yılında Derviş Mehmet Paşa tarafından vakıf eseri olarak inşa ettirilmiştir. Kütüphane, Burdur’da Osmanlı’dan günümüze gelen eserlerden sadece bir tanesidir. Yapının restore edilmesiyle birlikte Sinan Mahallesi, yeniden eski haline kavuşturulmuştur. Oluklaraltı çevresinin silüeti açısından çok büyük bir öneme sahip olan kütüphane, eski devirlerde adı geçen pek çok tarihi yapının arasında korunuyor. Osmanlı dönemine ait Sinan Camisi, Koca Bali Hamamı ve medreselerin bulunduğu Oluklaraltı Mahallesi Budur’un eski tarihini günümüze yansıtıyor.

Çelikbaşlar Konağı (Mehmet Akif Ersoy Kültür Evi)

Bakibey Konağı’nın Bahçesinde yer alan Çelikbaşlar Konağı, Erken Cumhuriyet dönemine aittir. İki katlı bir yapı olarak tasarlanmıştır. Alt katı taş, üst katı ahşap kargirdir. Girişte geniş bir sofa bulunur. İkinci katında ise cumba vardır. ilk katında 5 adet oda, ikici katında ise 6 adet oda bulunur. Evin içinde eski Osmanlı yapılarında sıkça gördüğümüz ahşap öğeler sıkça kullanılmıştır. Evin içinde ahşap olarak tasarlanan taban ve tavanların yanı sıra ahşap yüklüklerde göze çarpıyor. Geç devirde yapılmış geleneksel bir türk evi örneğidir. Ahşap öğeler sade ve süslemesizdir.

Burdur’daki Çelikbaşlar Konağı, Mehmet Akif Ersoy’un anısını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak adına Mehmet Akif Ersoy Kültür Evi’ne dönüştürülmüştür. Daha önceleri İl Kültür Turizm Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılıyordu. Kültür Evi’ne dönüştürülmeden önce restore edilerek son halini almıştır. Kültür Evi’ndeki şiir odasında Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini dokunmatik bir ekrana sahip bilgisayar aracılığı ile dinleyebilirsiniz. 15 koltuklu bir odada Ersoy’un hayatını, eserlerini ve Burdur İlçesi ile bağını anlatan 15 dakikalık bir film izleyebilirsiniz. Heykeltıraş Adil Çelik’in özel silikondan yaptığı Mehmet Akif Ersoy Heykeli, Ersoy’un eserleri ve aynı zamanda hakkında yazılan eserler burada görülebiliyor.

Kültür Evi’nin dekorasyonunda döneme ait antika eşyalarda bulunuyor. Mehmet Akif Ersoy’un, kızı Suat’a yazmış olduğu bir mektup ve Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekilliği belgesi Kültür Evi’nde sergileniyor.

Dörtayak Türbesi

Burdur’un görülmeye değer yapılarından biri de şehir merkezinde Hıdırlık mevkinde Hızırilyas mahallesi’nde bulunuyor. Burdur Belediyesi’nin katkılarıyla çevre düzenlemeleri yapılmış ve yerli yabancı turistlerin hizmetine açılmıştır. 14. yüzyıl sıralarında yapıldığı düşünülen yapı Selçuklular tarafından inşa edilmiştir. Dörtayak Türbesi Burdur’da bulunan Osmanlı dönemlerine ait günümüze kadar ulaşan yapılardan sadece biridir. Tarihi güzelliği ile ziyaretçileri büyüleyen Dörtayak türbesi bahçesinde şadırvanlar ve çiçeklerle bezenmiş oturma grupları bulunuyor.

Yapının büyük bölümü kesme taştan yapılmış tabana oturduğu yer kare şeklinde kapı eşiğinden yukarısı ise sekizgendir. Çatısı piramit şeklinde bir külah ile örtülmüştür. Kareden sekizgene geçilen köşe pahlarında açılan iki küçük pencere yapıya ayrı bir hava katmıştır. Doğu ve batıya açılan bu pencerelerin dışında Kuzey kenarda pah köşeleri hizasında iç içe daralan taş söveli ve yay kemerli kapı, güney kenarda ise mihrap bulunuyor. 1984 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafında restore edilerek son haline getirilmiştir.

Müzeler

Burdur Arkeoloji Müzesi

Burdur’un merkezinde yer alıyor. Zengin kültürüyle pek çok antik kente ev sahipliği yapan bir ilçedir. Antik kentlerden çıkan değerli eserler başta olmak üzere Burdur ve çevresinde çıkan tüm eserler bu müzede sergileniyor. Psidia bölgesi içinde bulunan Burdur ilçesinde çok değerli eserler vardır. 60.000 den fazla eser Burdur Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Türkiye’nin en zengin müzelerinden biri olan Burdur Arkeoloji Müzesi 2008 yılında “Gezilip Görülmeye Değer Müze” ödülünü almıştır. Osmanlı Pirkulzade Kütüphanesi’nin mimarisinden esinlenerek inşa edilmiştir.

Pirkulzade Kütüphanesi hala müzenin bahçesinde ayakta durmaktadır. Müzede Kuruçay, Hacılar ve Höyücek höyüklerinden çıkan kalıntılar, Boubon, Kibyra ve Sagalassos gibi antik kentlerden çıkarılan değerli eserler bulunuyor. Üst katında Neolitik ve Erken Kalkolitik çağlara ait eserler ve eski tunç çağına ait buluntular vardır. Müzenin giriş kısmı ikinci kısmıdır. Giriş kısmı 3 ayrı bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Sagalassos Antik Kenti’nde bulunan eserler sergilenmektedir. Bu bölümde Roma’nın 2 önemli İmparatorunun dev heykelleri yer alıyor. Bu heykeller Hadriani ve Marcus Auralius’a aittir. İkinci bölümde Kibyra Antik Kenti’ndeki buluntulardan oluşan, av sahnesinin canlandırıldığı frizler sergileniyor. Üçüncü bölümde ise Burdur’un önemli antik kentlerinden biri olan Kremna Antik Kenti kazısında çıkarılan dokuz adet mermer heykel yer alıyor.

Burdur Doğa Tarihi Müzesi

Burdur’un şehir merkezinde konumlanan Burdur Doğa Tarihi Müzesi, Burdur’un zengin kültüründeki doğa varlıkları bilgisini ihtiva eden kültürel değerleri kuşaklar boyu aktarmak üzere açılmış en önemli müzelerden biridir. Prof. Dr. Nurfettin Kahraman’ın Göller Yöresi fosilleri bu müzede bulunuyor. Ayrıca yaşayan mevcut türler ve kayaçlar sergileniyor. Elmacık Omurgalı Fosil Yatağı, Göller Yöresi’nin en önemli fosil yataklarından birisidir. Burada yapılan kazılar sonucunda 13 farklı türün atalarına rastlanmıştır. Bunlar arasında atların ataları olan Hippaionlar ve fillerin atası olan Mastadonlar vardır. Müzede 3.2 metre uzunluğunda görülmeye değer bir fil türü sergileniyor. Yaklaşık 2,5 milyon yıllık geçmişi olduğu düşünülen fosiller 2006-2009 yılları arasında yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkmıştır.

Mağaralar

Seferyitiği Mağarası

Burdur’un Bucak İlçesindeki İncirdere Köyü’nde bulunuyor. İçinde pek çok sarkıt ve dikitler olan Seferyitiği Mağarası henüz yeni keşfedilmiştir.

İnsuyu Mağarası

Türkiye’nin en büyük mağarası olarak bilinen İnsuyu Mağarası, Burdur Merkeze 10 km mesafede Çatağıl Köyü’nde bulunuyor. Uzunluğu 8 bin 350 metreye kadar uzanan mağaranın ilk 330 metrelik kısmı ziyaretçiler tarafından görülebiliyor. Karstik kayaların yer altı suları sebebiyle erimesinden oluşan sarkıt ve dikitler bulunuyor. Adeta bir yer altı sarayını andıran İnsuyu Mağarası’nda sayısız odacıklar ve dehlizler görmek mümkün. Mağaranın içinde küçük bir yer altı deresi vardır. Mağaranın girişindeki faydan çıkan karbonatlı maden suyu da bu yer altı deresine karışmaktadır. Ayrıca Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olarak bilinen İnsuyu Mağarası’nın içinde 9 adet göl yer alıyor.

Doğa ve Parklar

Salda Gölü

Mavinin en güzel tonlarına şahit olacağınız Salda Gölü’nün sularının derinliği 184 metreye kadar ulaşıyor. Volkanik bir patlama sonucu oluştuğundan dolayı Türkiye’nin en derin göllerinden biridir. Beyaz kayaya benzer kıyılarına yaklaştığınızda beyaz bir tortu ile karşılaşıyorsunuz. Bilim adamlarının araştırmalarına göre stromatolik kayaçlar olarak bilinen magnezyum yüklü bu yapılara Mars gezegeninde de rastlanmış. Kızıl gezegen olarak bildiğimiz Mars gezegeninin milyon yıllar önce Salda’ya benzediği düşünülüyor. Dünyamızda bu kayaç oluşumlarının tespit edildiği 2 yer vardır. Biri Salda’da, diğeri ise Kanada bölgesindedir.

Doğal güzelliklerini hala koruyan Salda Gölü ve çevresi pek çok hayvana yaşama alanı sunuyor. Gölde yaşayan pek çok balık türüne rastlanıyor. Ayrıca civarda yaşayan 101 çeşit kuş çeşidi bulunuyor. Bölgedeki 75 değerli kuş çeşidi Bern sözleşmesi kapsamında koruma altındadır.

Türkiye’nin Maldivleri olarak anılan Salda Gölü’nün kıyısında beyaz kumu andıran magnezyum içeren beyaz tortular vardır. Bu beyaz tortularla suyun birleştiği noktada çamurlaşmaya rastlanır. Salda Gölü’nün ziyaretçileri çamur banyosu için bu killi yapıdaki çamurdan faydalanabiliyorlar. Ayrıca Salda Gölü suyunun cilde ve saçlara faydalı olduğu biliniyor.

Serençay Kanyonu

Bir diğer adıyla teke sarayı olarak bilinen Serençay Kanyonu, Burdur’un Günalay köyü’nde bulunuyor. Serençay deresinin kalker kütleyi aşındırarak oluşturduğu kanyon, 1. derece arkeolojik ve sit alanı olarak korunuyor. Kanyonun açıldığı yer Burdur Gölü’nün kıyısındaki düzlük alandır. Serençay Kanyonu’nun iki kıyı kenarlarında oyma mezarlar bulunmaktadır. M.S. 4 yy. ile 6. yy aralarında yapıldığı düşünülüyor.

Serençay Kanyonu’nda doğaseverlerin sıklıkla kullandığı bir yürüyüş rotası vardır. Teke Sarayı Yürüyüş Rotası 8 km civarındadır. Günalan Köyü’nün merkezinden başlayan rota Askeriye Köyü Göleti’nde sona erer. Günalan Köyü’nde yürüyüşe başlayan doğaseverler 2 km sonra Teke Sarayı olarak bilinen arkeolojik sit alanına ulaşırlar. Bu alanda bulunan tarihi alanlar görülebilir. Aynı zamanda doğaseverlerin foto safari yapabilecekleri güzelliklere sahip bir bölgedir. Gölet olta balıkçılığı yapmak için idealdir. Serençay Kanyonu parkur olarak oldukça kolaydır. Hemen hemen 8 km yürüyebilecek her birey parkuru kolaylıkla tamamlayabilir. Parkur Günalay Köyü’nden başlayıp Askeriye Köyü Göleti’nde tamamlandığı gibi Askeriye Gölet’inden başlayarak ters rota ile de yürünebiliyor. Serençay Kanyonu doğal sit alanı özelliği taşımaktadır. Kanyon boyunca devam edildikten sonra parkur tamamlanmış oluyor. Kanyona Burdur Antalya Karayolu üzerinden de rahatça ulaşılabiliyor. Yürüyüş rotası üzerinde bulunan tarihi oyma mezarlar oldukça dikkat çekiyor.

Karanlıkdere Kanyonu Tabiat Parkı

Burdur ve Muğla’nın Altınyayla ve Sedikemer ilçelerinde bulunan Karanlıkdere Kanyonu Tabiat Parkı 17758 dekar alana sahiptir. Kanyon içerisinde yapılabilecek pek çok aktivite bulunuyor. Kanyonun zengin bitki örtüsü ve Jeolojik yapıları görülmeye değerdir. Yaban hayatını gözlemlemek isteyenler için oldukça ideal olan tabiat parkında doğa yürüyüşü, piknik, fotoğraf çekimi, oryantring, olta balıkçılığı, kanyoning ve bisiklet sporu yapılabiliyor. Tabiat Parkı içinde Karaçam ve Sedir ağaçlarının arasında bulunan Seki Çayı görülecek yerler arasındadır. Seki Çayı’nın derinliği ve vahşiliği önemli peyzaj değerler ifade etmektedir. Seki Çayı’ndan çıkan su kaynakları bu bölgenin görsel önemini daha da arttırmaktadır.

Tabiat Parkı içerisinde Karaçam, sedir, kızılçam, ardıç, meşe ağaçları, karaçalı, kekik, ahlat, sütleğen, sığırkuyruğu, orkide, çiğdem ve Sümbül türleri yetişmektedir. Karanlıkdere Kanyonu Tabiat Parkı pek çok memeli hayvanların, kuşların ve balıkların yaşamasına olanak sağlıyor. Memeli hayvan olarak yaban domuzu, kurt, tavşan, tilki, fare ve çakal , Kuş türü olarak yabani güvercin, saksağan, kartal, şahin, angıt, dikkuyruk, elmabaş, patka, kerkenez, karatavuk, ardıçkuşu, arıkuşu, kızıl gerdan, akbalıkçıl, çakır ve baykuş bulunuyor.

Sığla Ormanı Tabiat Parkı

Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Kargı köyünde yer alan Sığla Ormanı Tabiat Parkı eşsiz bir ekosisteme sahip. Isparta-Antalya-Burdur il sınırlarının kesişim noktasındaki Aksu Çayı’nın kenarında konumlanmıştır. Burdur’un merkezinden yaklaşış 1,5 saat uzaklıktadır. Şehir merkezinden ve çevre illerden gelen pek çok ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Doğa ile iç içe olmak ve Türkiye’nin endemik ağaçlarından biri olan Sığca ağaçlarıyla çevrili tabiat parkında huzur bulmak isteyen herkes için iyi bir gezi noktasıdır. 885 dekar alan içinde bulunan tabiat parkındaki sığla ağaçları Anadolu’nun en verimli sığla ağaçlarını barındırır.

Trekking gibi doğa sporları için eşsiz bir yer olan tabiat parkında piknik yapmak için mesire alanları da bulunuyor. Balık tutmaktan hoşlanan kişiler için oldukça keyifli bir etkinlik alanı oluşturuyor. Doğa ile ilgili bilimsel araştırma yapan araştırmacılarında sıkça ziyaret ettiği biliniyor. Tabiat parkı inde yaşayan kuşlar, sığla ağaçları, sulak alan ve çağıldayan küçük dereleri bilim insanları açısından araştırma yapmak için olanaklar sağlıyor.

Tabiat Parkı içinde bulunan Sığla ağaçları her yerde olmayan endemik bir ağaçtır. 25-30 metreye kadar uzayabilen ağaçların gövdesinden sığla yağı çıkartılıyor. Çıkarılan yağlar parfüm ve tütsü olarak kullanılıyor.

Gölcük Tabiat Parkı

Aslında Isparta il sınırları içerisinde yer alan Gölcük Tabiat parkı, Burdur şehir merkezine sadece yarım saat mesafede bulunduğu için Burdur’da Tabiat Parkı gezmek isteyenler için ideal bir yer. Şehir merkezinden hareket ederek araçla tabelalar takip edilerek 25km sonra Gölcük Tabiat Parkı’na kolaylıkla varabilirsiniz. Tabiat parkında bulunan mesire alanlarında keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Sit alanı olarak korunan tabiat parkı içerisinde yemek yiyebileceğiniz restoran ve kır gazinosu bulunuyor. Fotoğraf çekmek ve doğa yürüyüşleri yapmak içinde ideal bir yer.

Oğuzhan Kent Ormanı

Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Oğuzhan Kent Ormanı, Burdur merkeze yarım saatlik mesafede bulunuyor. Doğanın içinde vakit geçirip piknik yapmak isteyenler için mesire alanları ve orman içinde göl manzarası eşliğinde yemek yeyip bir şeyler içebileceğiniz bir restoran bulunuyor.

Lavanta Bahçeleri

Burdur’un Yeşilova ilçesinde Akçaköy’de ziyaret edebileceğiniz Fransa’nın lavanta bahçelerini aratmayacak güzellikte lavanta bahçeleri bulunuyor. Lavanta bahçeleri Burdur’a ve Isparta’ya gelenlerin çoğunlukla ziyaret ettiği noktalarından birdir. Mis gibi kokan lavanta bahçelerinde gezerken bol bol fotoğraf çekebilir, satılan lavanta ürünlerinden satın alabilirsiniz. Bu bölgede konaklamak isteyenler civarda bulunan butik otellerden ve pansiyonlardan yararlanabilirler.

Lisinia Doğal Yaşam Merkezi

Doğa gönüllüsü Veteriner Hekim Öztürk SARICA tarafından 2005 yılında kurulan Lisinia Doğal Yaşam Merkezi, yaklaşık 120 bin ziyaretçi ağırlamıştır. 5 binin üzerinde yabancı ziyaretçi ağırlayarak dünyada da kabul görmüş evrensel bir proje olarak anılmaktadır. Burudur Gölü’nün batısında yer almaktadır. Adını bölgenin eski çağlardaki adı Psidya’nın en önemli şehirlerinden biri olan Lisinia’dan almaktadır. Veteriner Hekim Öztürk SARICA önderliğinde doğa severler tarafından desteklenen pek çok projeleri bulunmaktadır.

Zararlı kimyasallara ve kansere karşı oluşturulan proje daha sonra pek çok proje uygulamalarıyla devam etmiştir. Lisinia Doğal Yaşam Merkezi’nin diğer projeleri; ekolojik üretim ve doğa dostu tarım uygulamaları, yaşadığımız coğrafya içerisindeki yerli hayvan ve bitki türlerinin üretimi, yaban hayatı ve rehabilitasyon merkezi projesi, Burdur gölü ve çevresindeki suyun korunması, sürdürülebilir enerji, homeopati ve bitkisel tedavi, gönüllü doğa korucusu ve doğa eğitimi projeleridir.

Serenler Tepesi

380 dekar büyüklüğündeki tabiat parkı içerisinde bulunan Serenler Tepesi, Burdur şehir merkezine 4 km uzaklıkta bulunuyor. Özellikle gün batımında Burdur Gölü’nün harika manzarasını izlemek için tercih edilebilecek bir yerdir. Bir şeyler atıştırmak isteyenler için civardaki tesisler her zaman açık. Göl kenarlarında günübirlik zaman geçirmek isteyenler için ideal bir yerdir.

Burdur Gölü Plajı

Budur Fethiye yolu üzerinde bulunuyor. Yanı başında Budur Kent Ormanı ve Burdur Kuş Cenneti yer alıyor. Plaj çevresinde yürüyüş için çiçeklerle bezenmiş yollar, piknik yapmak için gidebileceğiniz mesire alanları ve bir şeyler yeyip içebileceğiniz tesisler bulunuyor. Plaja yakın mesafede bulunan Serenler Tepesi, gölü yukarıdan seyretmek isteyenler için ziyaret edilebilir. Göl havasını doyasıya yaşamak isteyenler tekne kiralayarak gölde gezinti yapabiliyorlar. Derinliği belli yerlerde 100 metreye kadar ulaşabilen Budur Gölü’nün akıntısı yoktur. Göl kenarında 300 bine yakın su kuşu yaşamaktadır. Ayrıca nesli tükenmekte olan dikkuyruk ördeklerinin %70 ine ev sahipliği yapan Burdur Gölü uluslararası bir öneme sahip.

Salda Kayak Merkezi

Burdur’un Salda Gölü’ne 20 dk mesafede yer alan Salda Kayak Merkezi kış aylarında kayakseverleri ağırlıyor. 2079 metre yüksekliğinde Eşeler Yaylası’nda konumlanan merkezde 5 adet pist bulunuyor. Salda Gölü manzaralı kayak merkezinde kış aylarında 50-100 santim arasında kar oluyor.

Hamamlar

Tabak Hamamı

Burdur şehir merkezinde Özgür Mahallesi Tabakhane Caddesi’nde Hacı Mahmut Camisi’nin bitişiğinde konumlanan Tabak Hamamı 1523’te yapılmıştır. Şeyhülislam Bedayi Efendi tarafından inşa edilmiştir. Kare bir plana sahip hamamın çatısı ahşaptır. Taşra Hamamlarına özgü iki yanında sıcaklık bölümlerinde çıkıntılar vardır.

Baltaoğlu Hamamı

Osmanlı Döneminde yapılmış olan Baltaoğlu Hamamı, Burdur şehir merkezinde Çeşmedamı Mahallesinde yer alıyor.

Hoca Bali̇ Hamamı

En eski Osmanlı yapılarından olan Hoca Bali Hamamı, Burdur şehir merkezinde Oluklaraltı Caddesi’nde yer alıyor.

Selçuklu Hamamı

Selçuklu dönemine ait olan hamam Burdur’un Ağlasun İlçesinde Sakarca Mahallesi’nde bulunmaktadır.

İncihan Hamamı ve Çeşme Yapısı

Selçuklu dönemine ait olan hamam, Budur’un Bucak ilçesinde Barbaros Mahallesi’nde yer alıyor.

Yeni Hamam

Osmanlı dönemine ait olan hamam, Burdur şehir merkezinde yer alıyor.

Burdur’a Nasıl Ulaşabilirsiniz?

Karayolu ile Ulaşım

Burdur’a karayolu ile gitmek isteyenler Türkiye’nin her yerinden özel araçlarını kullanarak gidebilecekleri gibi otobüs yolculuğunu da tercih edebilirler.

İstanbul-Burdur Arası

İstanbul’dan hareket eden yolcular D-650 yolunu kullanarak 572 km yol giderek yaklaşık 6 saat 25 dakikada, 0-5 yolunu kullanarak 723,7 km yol giderek yaklaşık 8 saatte tamamlayabilirler.

İstanbul’dan Burdur’a otobüsle gidiş süresi yaklaşık 7 saat sürüyor.

Ankara – Burdur Arası

Ankara’dan hareket eden yolcular D-200 ve D600 üzerinden 424,4 km yolu yaklaşık 4 saat 41 dakikada tamamlayabilirler.

Ankara’dan Burdur’a otobüsle gidiş süresi yaklaşık 6 saat sürüyor.

İzmir – Burdur Arası

İzmir’den hareket eden yolcular E87 üzerinden 375,6 km yol giderek 4 sa. 48 dakikada varış yerine ulaşabilirler.

İzmir’den Burdur’a otobüsle gidiş süresi yaklaşık 6 saat sürüyor.

Burdur’un çevre illere mesafesi;

  • Burdur Isparta arası 31 kilometre 35 dakika,
  • Burdur Antalya arası 130 kilometre 1 saat 45 dakika,
  • Burdur Denizli arası 148 kilometre 2 saat,
  • Burdur Afyon arası 166 kilometre 2 saat mesafededir.

Havayoluyla Ulaşım

Burdur’da henüz bir havalimanı bulunmuyor. Ancak Isparta’daki havalimanı Burdur’a 33 km mesafede bulunuyor. Arabayla yaklaşık 45 dakika süren yolculuktan sonra Burdur Merkeze ulaşım sağlayabilirsiniz.

Havalimanında özel araçlar için özel park alanı bulunuyor. Ulaşımınızı daha kolay hale getirmek için özel aracınızı da kullanmanız mümkün. Havalimanında bulunan tablolardan park süresi ve ücretleri hakkında bilgi alabilirsiniz.

Araç kiralama ve tur hizmetlerinin servis imkanları da Burdur – Isparta arası ulaşımda seçenektir.

Demiryolu İle Ulaşım

Budur’a trenle ulaşım yeniden sağlanabiliyor. İzmir – Isparta arasında hizmet veren Göller Expresi İzmir’den başlayarak önce Aydın, Denizli’ye ardından Burdur’a ve son olarak da Isparta’ya ulaşıyor. Göller Expresi, İzmir Basmane’den hareket ediyor ve yaklaşık 8 saat sonra Burdur ilçesine varıyor.

YAZAR BİLGİSİ
Modanium Özel
Modanium özel yayınıdır - Doğada seçimi kadın yapar !
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.