Bursa Gezilecek Yerler | En Güzel 62 Yer

05.05.2020
Bursa Gezilecek Yerler | En Güzel 62 Yer

Türkiye’nin 4. büyük şehri olan Bursa hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile gelen misafirleri kendine hayran bırakmaktadır. Büyükşehir niteliği taşımaktadır bu yüzden oldukça kapsamlı bir hizmet sektörüne sahiptir. Tarihi çok eskilere dayandığı için özellikle tarihi eserler bakımından çok zengindir. İstanbul’a yakınlığı ile günübirlik gezilere bile katılabilirsiniz, dilerseniz daha kapsamlı bir gezi için bütçenize uygun oteli seçebilirsiniz.

Bursa özellikle Osmanlı Döneminin en önemli merkezlerinden biridir. Yüzyıllık camiler, hamamlar ve hanlar o dönemin önemli isimleri adına veya tarafından yaptırılmıştır. 2016 yılında Dünya Yaşanabilir şehirler arasında yerini 28. sıraya Türkiye’de ise 1. sıraya sokmuştur. Bursa’da arkeolojik kazılar halen yapılmaktadır ve o döneme ait kalıntıları günümüzde bile görebilirsiniz, bu şehir geçmişe yolculuk yapmak için en ideal merkezdir. Osmanlı’nın 6 sultanının kabri buradadır, İmparatorluğun ilk başkenti olma özelliği taşımaktadır.

Gezi esnasında karşınıza en çok külliye ve türbe çıkacaktır. Yine eskiden günümüze kadar her zaman önemli bir ticari merkez görevi görmüştür. Türkiye’nin en önemli sanayi şehirlerinden biridir. Özellikle ipek üretimi ve bıçakçılık ile ünlüdür. Gezilecek yerlerde bu mekanlara rastalayilirsiniz. Avrupa, Rusya ve Kuzey Afrika pazarları için stratejik bakımdan oldukça önemlidir. Bunun dışında turizm bakımından da gelişmiştir. Geleneklerimizden biri olan Hacivat Karagöz’ün memelekti olarak da bilinmektedir. Gölleri, termal kaynakları ve tarihi eserleri görülmeye değerdir. Geziniz esnasında mutlaka meşhur yemekleri olan iskender ve kestanenin tadına bakmamız önerilir. Bursa gezilecek yerler ile ilgili hazırladığımız gezi rehberimize şimdi göz atarak listenizde yer alması gereken en güzel yerleri keşfedebilirsiniz.

Kutsal ve Dini Yerler

Bursa özellikle tarihi ile meşhurdur, Osmanlı döneminden beri günümüze eserler bırakmaya devam etmektedir. Bu gezi ziyaretçileri geçmişe yolculuğa çıkaracaktır. Şehir hiçbir zaman tarihi dokusunu kaybetmemiştir. Bu mekanları şu şekilde sıralayabiliriz;

Ulu Cami

Bursa Ulu Cami hiç şüphesiz Bursa’nın en bilindik yeridir. Buraya sırf camiyi görmek, namaz kılmak için gelen insan çoktur. Eski şehir merkezi, Atatürk caddesinde bulunmaktadır. Yıldırım Bayezid tarafından Niğbolu Zaferi sonrasında yaptırılmıştır. Camiler arasında en klasik yapı olarak karşımıza çıkmaktadır, mimarisi ve görkemli görüntüsü ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır. Yıllar içinde pek çok kez onarımdan geçmiştir.

Osmanlı Dönemine ait çok kubbeli camiler arasında birincisidir. 16 köşeli büyük bir şadırvana sahiptir, iç alanı 3,165,5 metrekaredir. Namaz kılma alanı en büyük cami burasıdır. Burası Evliya Çelebi’ye göre Bursa’nın Ayasofyası’dır. Bu kadar ünlü olmasındaki en önemli nedenlerden biri eski zamanlarda Emir Sultan, Molla Ferani gibi evliyalar tarafından tercih edilmesidir. 3 tane kapısı bulunmaktadır.

21 hattat tarafından yapılmış 45 levha ve 87 duvar yazısı bulunmaktadır. Bu levhalardan en önemlisi vav harfidir. Hızır aleyhisselamın bu vav harfinin önünde namaz kıldığı söylenir. Minberinde hiç çivi kullanılmamıştır, kainatı temsil eder, üzerinde güneş sistemi kabartmalaeı yer almaktadır. İslam adamlarına göre İslam’ın 5. en yüksek mertebesindeki ibadethanedir. Cami ile alakalı pek çok hikayede bulunmaktadır.

Sultan Çelebi Mehmet Külliyesi(Yeşil Külliye)

Bu Külliye kent merkezinin doğusunda bulunmaktadır, merkeze çok yakındır. 11 yıllık fetret devrinden sonra buranın yapımı sayesinde Osmanlı yeniden ayaklanmaya başlamıştır. Külliye İmaret-I Sultan, Sultaniye İmareti ve Mehmed Han isimleri ile de anılmıştır. Külliyede kullanılan turkuaz renkli çiniler artık günümüzde üretilmemektedir.

Yeşil Cami

Bursa’nın bir diğer önemli camisi Yeşil Camidir. Burası Yeşil Külliyesinde bulunur. Osmanlı mimarisinin en önemli eserlerinden biridir, Bursa’ya gelmişken mutlaka uğranması gereken yerlerden biridir. Cami, Çelebi Han tarafından Mimar Hacı İvaz Paşa’ya yaptırılmıştır. Yapımına 1414 yılında başlanmış ve 1919 yılında bitmiştir. Minareleri ters T şeklinde tasarlanmış ve yeşil çini desenler kullanılmıştır.

Ancak günümüze kadar ulaşamamıştır. Zemin katta sanduka odası ve bodrumda tonozlu mezar odası bulunur. Burada Çelebi Mehmet Sultan’ın kızları Selçuk Hatun, Ayşe Hatub, Hafsa Hatun ve Sittin Hatun’un oğulları Mahmur ve Yusuf yatmaktadır. Cami eskiden devlet dairesi olarak da kullanılmıştır. Salonlarda devlet meseleleri tartışılmıştır. Doğudaki salon Anadolu Beylerbeyliği batıdaki salon ise Rumeli Beylerbeyi tarafından kullanılmıştır. Hatta bu salonlar daha sonra mahkeme salonu olarak da kullanılmıştır.

Caminin 2. katında ise hünkar dairesi ve saray dairesi yer almaktadır. Cami ve türbe çini desenlerle kaplıdır, en önemli kısmı ise mihrabım olduğu yerdedir. Caminin giriş kapısında Türk taş oymacılığı kullanılmıştır. Kuzey cephesi için Marmara Adası’ndan özel mermerler getirilmiştir ve 4 pencere, 2 küçük mihrap, 4 niş bulunmaktadır.

Yeşil Türbe

Yeşil Türbe ise 6,6 metre yüksekliğindedir, yeşil ve firuze renkleri kullanılmıştır. Türbede Çelebi Mehmet’in mezarı bulunmaktadır, Osmanlı’nın 2. kurucusu olarak kabul edilmektedir çünkü 34 yıllık hayatı boyunca 24 kez savaşa girmiş, 40 ayrı yerinden yara almıştır. Yeşil Türbe yapımından 80 gün sonra buraya defnedilmiştir. Bu türbede Osmanlı’nın yükselişinin bir simgesidir.

Yeşil İmareti

Çelebi Sultan Mehmet zamanında Hereke, Gebze, Darıca, Kartal ve Pendik İstanbul’a bağlıyken buraların imarı için gelir temin edilen yer burasıymış. Ayrıca Sultan Çelebi Cuma günleri buraya gelip yemek dağıtırmış. 1957 yılında yıkılmış ve onarılmıştır, 1930 yılında yıkılıp yerine apartman yapılması düşünülmüştür. 2000’li yıllarda cafe olarak işletilmiştir. Şuan ise Belediye tarafından aşevi olarak hizmet vermektedir.

Yeşil Hamamı

1458 yılında Fatih Sultan Mehmet devrinde, Köse Ali Paşa veya Sofu Bedrettin tarafından yaptırılmıştır. Diğer bir ismi de Köse Hamamı’dır. Günümüzde sanat merkezi olarak kullanılmaktadır.

Ulaşım

Yıldırım ilçesi, Yeşil caddesi üzerinde bulunmaktadırlar. Şehreküstü Meydanından 35C ve 35B numaralı otobüsler gitmektedir.

Giriş ücreti

Camiye giriş ücretsizdir ancak türbeye girmek için 10 Tl ödemeniz gerekmektedir. Müze kartınız varsa bir ücret ödemenize gerek kalmaz.

Ziyaret saatleri

Nisan-Ekim aylarında 09:00-19:00, Kasım-Mart aylarında ise 09:00-17:00 saatleri arasında açıktır.

Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbesi

Bursa’ya gelmişken mutlaka görülmesi gereken yerlerden biride burasıdır. Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi ve oğlu Orhan Gazi’nin mezarları buradadır. Buraya gelmeden tam olarak Bursa’yı gezmiş sayılmazsınız. Bu yapı Bursa Osmanlı topraklarına geçmeden önce Saint Elie Kilisesi olarak hizmet verirken Orhan Gazi’nin Bursa’yı fethinden sonra Osman Gazi’nin türbesi olmuştur, Orhan Gazi’de vefatından sonra buraya taşınmıştır. Deprem ve sellerden dolayı hasar görsede günümüzde gösterişli yapısıyla ziyaretçileri beklemektedir.

Türbe, Tophane parkının sağında yer almaktadır. Osmanlı mimarisi kullanılmıştır. Osman Gazi türbesinde ayrıca oğlu Alaaddin Paşa, torunu İbrahim Bey, gelini Asporça Hatun, Hüdavendigar’ın oğlu Savcı Bey’in sandukaları yer almaktadır. Osman Gazi’nin tam karşısında ise Orhan Gazi’nin türbesi yer alır, zarif süslemeler kullanılmıştır. Kubbenin tam ortasında Orhan Gazi bulunur, etrafında ide eşi Nilüfer Hatun, çocukları ve bazı yakınları bulunur.

Ulaşım

Türbenin ulaşımı oldukça kolaydır, Osmangazi ilçesinde yer alır ve diğer gezilecek de yakındır. Metro ile Şehreküstü İstasyonunda inerek 10 dakika yürüyebilirsiniz. Otobüsle gidecekseniz Heykel-Atatürk Caddesi otobüslerini kullanabilirsiniz.

Giriş ücreti

Ücretsizdir.

Ziyaret saatleri

Her gün 08:00-20:00 saatlerinde açıktır.

Muradiye Külliyesi

Bursa’nın en önemli özelliği Osmanlı’nın ilk başkenti olmasıdır. Bu yüzden pek çok padişah ve yakınının türbesi bulunmaktadır, Buraya Sultanlar Kabristanı da denir. Muradiye Külliyes’i Bursa’nın 5. külliyesidir ve sonuncusudur. 2. Murat tarafından 1425-1426 yıllarında yaptırılmıştır. Külliyede ilk yapımında cami, sıbyan mektebi, medrese, hamam bulunmuştur. Burada şuan 2. Murat’ın türbesi de bulunmaktadır.

Muradiye Cami

Külliyenin içindekilerden biri Muradiye Camidir. Külliye ile aynı tarihe sahiptir. Zaviyeli Cami formuna sahiptir, iki mineralidir. Barınma ve başka işlevlerde bu camide gerçekleştirilir. Hem dışı hem de içi görülmeye değer güzel çini süslemelere sahiptir.

Muradiye Medresesi

Caminin batısında kalan medresede öğrencilerin kalması için 14 oda, büyük bir dershane, sekizgen şadırvanı, revaklı bir avlu ve kütüphane bulunmaktadır. 1951 yılında onarımdan geçmiştir ve Verem Savaş Dispanseri olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise Kanser Tanı Merkezi olarak kullanılmaktadır.

Muradiye Hamamı

Külliyeye ait bir yapı olsada Kaplıca Caddesi ile külliyeden ayrılmıştır. Külliye ile aynı tarihe sahiptir. Son derece sadece ama zarif bir mimariye sahiptir. İlk yapıldığı dönem medresedeki çocuklar kullanmış daha sonra dökümhaneye dönüşmüş, günümüzde ise Engelliler Merkezi olarak kullanılmaktadır.

Türbeler

Bursa’ya geldiğinizde özellikle Sultanların kabirlerini ziyaret etmek istiyorsanız bu külliyeye mutlaka uğramamız gerekir. Çünkü bir çoğu burada bulunmaktadır. Yapısında, orta kısmında kubbe bulunur, buraya yağmur suları dolar. Bu Sultan’ın vasiyetidir. 2. Murat, iki oğlu ve kızı buradadır. 2. Murat Bursa’ya defnedilen son padişahtır, ondan sonrakiler şehzade ve çocuklarıdır. Buranın bu yüzden ekstra bir önemi vardır. Diğer türbeler ise şu şekilde sıralanabilir;

  • Bayezid’in oğlunun eşi Mükrime Hatun Türbesi
  • Bayezid’in eşi Gülruh Hatun Türbesi
  • Bayezid’in diğer eşi Şirin Hatun Türbesi
  • Fatih Sultan Mehmet’in ebesi Ebe Hatun Türbesi
  • Rumeli ve Anadolu Beylerbeyliği, Amasya Valiliği yapmış olan Karşı Duran Süleyman Türbesi
  • Bayezid’in oğlu Şehzade Ahmet Türbesi
  • Cem Sultan Türbesi
  • Fatih Sultan Mehmet’in eşi Gülşah Hatun Türbesi
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Mahidevran Sultan’ın ablaları Akile Hanım ve Belkıs Hanım’ın Saraylılar Türbesi
  • Şehzade Mustafa Türbesi

Mezar Taşları Müzesi

Külliyedeki son yerde bu müzedir. Bursa’da yıllardır çıkan mezar taşları, üzerindeki yazıbve semboller, kime ait oldukları burada sergilenmektedir. Görülmesi gereken yerlerden biridir.

Ulaşım

Muradiye Külliyesi Osmangazi’de yer alır. 29A, 48A, 43A, 6A ve B42A numaralı otobüslerle yada metro hattıyla gidebilirsiniz. Şehreküstü İstasyonunda iniş Çekirge Caddesinin kuzey yönünde 15 dk yürümeniz gerekmektedir.

Giriş ücreti

Ücretsizdir

Ziyaret saatleri

Her gün 08:00-20:00 saatleri arasında açıktır.

Emir Sultan Cami ve Külliyesi

Mutlaka görülmesi gereken yerlerden biride burasıdır. Adını aldığı kişi aslında bir Sultan değildir, Yıldırım Mayezid’in kızı Hundi Fatma Hatun’un eşidir ve peygamber soyundan gelmektedir. Ayrıca sonradan Bursa’da liderde olmuştur. Külliye 1391 yılında yapılmıştır, 1429 yılında cami ve hamam da eklenmiştir. Türbede değerli eşyalarda bulunmaktadır. Yerli ve yabancı turistlerin gözdesi niteliğindedir. Eskiden burası tekke ve sema ayinlerinin düzenlendiği yer olarak da kullanılmıştır. Cami ve hamama sonradan medrese ve okul ve kütüphanede eklenmiştir. Ancak buralar ziyarete kapalıdır.

Emir Sultan Cami

Cami 1429 yılında yapılmıştır, tek kubbelidir. 18. yüzyılda cami yıkılmıştır ve 3. Selim 19. yüzyıl başında eskisiyle aynı olacak şekilde yeniden yaptırmıştır. Cami renk renk çini süslemeleri ile doludur, kesme taş ve tuğladan yapılmıştır.

Emir Sultan Türbesi

Caminin hemen yanında bulunmaktadır, yuvarlak kemerli pencerelere sahiptir. Türbede Emir Sultan dışında eşi Hundi Fatma Hatun, oğulları Emir Ali ve iki kızları bulunmaktadır. Manevi değeri yüzünden çok ziyaretçi çekmektedir.

Emir Sultan Külliyesi Hamamı

Cami ve Türbenin yanında hamam bulunmaktadır. Burası Hundi Fatma Hatun tarafından 1429 yılında yaptırılmıştır. Hamam dikdörtgen şeklindedir, ılıklık ve sıcaklık bölümü bulunmaktadır. Göbek taşının üstünde kubbe bulunmaktadır.

Ulaşım

Burası Yıldırım ilçesinde yer almaktadır. 1A, 6A, 6E, 25D, 36, 36A ve 99 numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz.

Giriş ücreti

Ücretsizdir.

Ziyaret saatleri

Her gün 08:00-17:00 saatleri arasında açıktır.

Sultan Murad Hüdavendigar Külliyesi

Burasıda en önemli yerlerden biridir. 1. Murad Hüdavendigar tarafından 1363-1366 yıllarında yaptırılmıştır, Bursa’ya hakim bir tepede bulunmaktadır. İçinde cami, türbe, medrese, imaret çeşme ve hamam bulunmaktadır. Bursa’nın kaplıca merkezi olan Çekirge Semtinde bulunur, kaplıcalara gitmişken uğramamız önerilir. 1. Murad Hüdavendigar’ın babası Orhan Gazi’dir.

1.Murad Cami

Sultan 1. Murad tarafından 1365-1366 yılında yaptırılmıştır. Türk İslam mimarisinden izler taşımaktadır. Alt katı cami, üst katı ise medrese olarak kullanılmıştır. Camide uygulanan bu iki katlı revak çalışması diğer hiçbir camide yoktur, iç mekandan yukarısı görünmemektedir.

1. Murad Türbesi

Burası 1389 yılında Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır, Orhan Gazi Türbesine benzemektedir. 1854 yılında deprem yüzünden yıkılmıştır ancak sonradan aynı yere yeniden yapılmıştır. Türbede ayrıca Şehzade Yakup, Emir Süleyman, Emir Süleyman’ın oğlu Orhan, Sultan 2. Bayezid’in oğlu Şahzade Mehmed bulunmaktadır.

1.Murad İmareti

Caminin batısında kalmaktadır. Kapının üzerinde bir kitabe vardır ve yazılanlarla göre, 1906 yılında Sultan 2. Abdülhamid tarafından onarım görmüştür. Günümüzde de sosyal ve kültürel amaçla kullanılmaktadır.

Cık Cık Hamam

Diğer bir ismiyle Gir Çık Hamam, Caminin doğusunda kalmaktadır. Caminin üstünde eğitim gören öğrencilerin ihtiyacını gidermesi için yapılmıştır. Bekar Hamamı niteliği taşımaktadır.

Çekirge Sultan Mezarı

Külliyenin bulunduğu yer Çekirge semtidir, semte adını veren kişide Çekirge Sultandır. Mezarı 1. Murad’ın türbesinin önündedir, 1. Murad döneminde yaşamış bir meczup olduğu söylenmektedir.

Ulaşım

Bu külliye Osmangazi ilçesi, Hüdavendigar Mahallesinde yer almaktadır. Otobüsle ve metroyla ulaşım mevcuttur.

Sultan Yıldırım Bayezid Külliyesi

Yıldırım Bayezid, 1389-1403 yıllarında saltanatın başında olmuştur. Harp meydanlarındaki başarılarından ötürü Yıldırım ismi konmuştur. Bursa’nın doğusunda bulunan külliye ipek yoluna hakim bir tepededir, yani konum olarak oldukça iyi bir yere sahiptir. İçinde cami, medrese, hamam, imaret, ham, ahır, kuyu ve darüşşifa bulunmaktadır. Bugün ise sadece cami, türbe, hamam, medrese ve darüşşifa kullanıma açıktır.

Yıldırım Darüşşifası

Yıldırım Bayezid tarafından 1390-1394 yılları arasında yapılmıştır. Etrafında 21 oda, mutfak, eczane, iki tabip odası ve yemekhane bulunur. Osmanlı’nın ilk hastanesi olma özelliğini taşımaktadır bu yüzden mutlaka gidip görülmelidir. Özellikle çiniler farklı bir hava katmaktadır. Günümüzde göz hastanesi olarak kullanılmaktadır.

Yıldırım Hamamı

1605-1671 yılları arasında onarım görerek günümüzdeki halini almıştır, şuan depo olarak kullanılmaktadır, oldukça küçük bir yapıdır.

Yıldırım Suyu

Diğer bir ismiyle Akçağlayan Suyu, Yıldırım Bayezid tarafından bizzat Uludağ’ın eteklerinden taşınan sudur, teraziler ve kemerler ile taşınmış, külliye ve camideki çeşmelerde almaktadır. Kızık Çeşmesi, Beyazıt Cami önündeki Ak Çeşme bu suyun aktığı yerlere örnektir.

Yıldırım Bayezid Türbesi

Osmanlı’nın önemli Sultanlarından olan Bayezid’in türbesini ziyaret etmeden Bursa’yı gezmiş sayılmazsınız. Oğlu Süleyman Çelebi tarafından H. 809-1406 yıllarında Mimar Hüseyin oğlu Ali’ye yaptırılmıştır. Türbede ayrıca Musa Çelebi, İsa Çelebi ve iki kadında yatmaktadır.

Yıldırım Medresesi

Dikdörtgen formundaki yapıda 20 oda ve bir dershane bulunmaktadır. Avlusunda da bir havuz vardır, günümüzde dispenser olarak kullanılmaktadır.

Abdal Mehmet Cami

Osmangazi ilçesinde yer alan bu cami tarihe tanıklık eden yerlerden biridir. Başçı İbrahim isimli bir tüccar tarafından 1450 yılında inşa edilmiştir. Girişi kuzeyde yer almaktadır ve etrafı taş duvarlarla çevrilidir. Büyük bir mescid olma özelliği taşımaktadır. Üstünde kitabesi olmadığı için net bilgi yoktur ancak Fatih Sultan Mehmet veya 2. Murat döneminde yapıldığı düşünülmektedir. 3 kubbeden oluşur ve kemerle iki farklı bölüme ayrılır. 300 kişilik kapasiteye sahiptir. Bugünki halini 1955 senesindeki restorasyon çalışmaları ile almıştır. Caminin hemen karşısında ise Abdal Mehmet Efendi’nin türbesi yer almaktadır, Sultan 2. Murat tarafından 1450 yılında inşa edilmiştir.

Ulaşım

Tahıl Caddesi ve Abdal Caddesi ile Gül Sokağın kesiştiği yerde yer almaktadır, Bursa Demirtaş Endüstri Meslek Lisesi’ne yakındır. Camiye farklı yöntemler ile gidebilirsiniz;

  • Minibüs ile giderken, Osmangazi’den kalkan hepsi uygundur.
  • Otomobil ile giderken, navigasyondan yardım alabilirsiniz.

Müzeler

Bursa Kent Müzesi

Bursa hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak istiyorsanız bu müzeyi gezmenizi tavsiye ederiz. 7000 yılı aşan tarihi ile ziyaretçilere o günlerden kalan eşyaları sergiliyor. 2006 yılında Lizbon’da düzenlenen Avrupa Müze Forumu ödüllerinde 3. olmuştur, ayrıca ülkemizin ilk kent müzesidir. 1926 yılında Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından yaptırılmıştır, mimarı Kemalettin Bey’dir.

Müze olmadan önce Adliye Binası olarak işlev görmüştür, 2004 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Müze 3 katlıdır. Ayrıca sergi salonu, konferans salonu, cafe, hediyelik eşya dükkanı ve eğitim salonu da bulunmaktadır. Bursa’nın tarihine, coğrafyasına ve kültürüne ışık tutmaktadır. Modern müze anlayışına ışık tutmaktadır.

Bodrum kat

Burada tematik olarak el sanatlarına yer verilmiştir. El sanatları ve ticaret için gerkli malzemeler burada sergilenir. Günümüze kadar gelememiş, geleneklerimizi ve el sanatlarımızı burada görebilirsiniz. Bunlar arasında marangoz, semerci, bakırcı, çinici, kebapçı, havlucu, tekstilci, keçeci ve tenekeci atölyeleri bulunmaktadır. Sanki eski bir esnaf çarşısında dolaşıyormuş gibi hissedebilirsiniz. İpek ve kumaş kenti olduğu için burası oldukça zengin bir içeriğe sahiptir.

Zemin kat

Müzede toplam 2 adet galeri bulunur. Bunlardan biri Uygarlıklar Kenti Bursa Galerisi’dir.. Burada Kurtuluş Savaşına kadar olan görseller, eşyalar, belgeler ve videolar sergilenir. Videolu sergi modern müze özelliğini göstermektedir. Diğer galeri ise Çağdaş Bursa’dır. Burada ise Cumhuriyet Dönemine ait olan eşyalar, görseller bulunur.

1.kat

Bu katta ise son galeri olan Yaşam ve Kültürüyle Bursa Galerisi bulunmaktadır. Bursa’nın geçmişine dair resimler, eşyalar, belgeler, önemli kişilerin isimleri, yemek ve eğlence kültürü, eski kıyafetler, eğitim ve sporla alakalı öğeler sergilenmektedir. Bursa’ya gelmişken gelenekleri hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız bu müzeye mutlaka uğramamız gerekir.

Ulaşım

Osmangazi ilçesinde yer alan müzeye metro ile Osmangazi İstasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. İndikten sonra Atatürk Caddesinin güney yönüne doğru 10 dakikalık bir yürüyüş yapmanız gereklidir.

Giriş ücreti

Ücretsizdir

Ziyaret saatleri

Haftanın her günü, 09:30-17:30 saatleri arasında açıktır, pazartesi günleri kapalıdır.

Hünkar Köşkü Müzesi

1844 yılında Padişah Abdülmedih Han tarafından av köşkü olarak yaptırılmıştır. Yapımı 19 günde bitmiştir. Köşke o dönem pek çok Osmanlı Padişahı konuk olarak kalmıştır. 1922 yılında Atatürk de kalmıştır, sonraki dönemlerde de yine kalmıştır. 1947 yılında Belediyeye bağlanmıştır. Restorasyon gördüğü zamanda içindeki eşyalar Dolmabahçe Sarayıina gönderilmiştir, orada onarım görmüşlerdir.

Kasr-ı Hümayun, Kasr-ı Milli, Cumhuriyet Köşkü ve Atatürk Köşkü isimleri ile de anılmıştır. 2003 yılında müzeye dönüştürülmüştür, özellikle dış yapısı ile dikkat çekmektedir. Fransız ampir usulü ile dekore edilmiştir. Tavandaki kalem işi süslemeler, kocaman ve parlak avizeler ve ihtişamlı mobilyalar müzeyi dikkat çekici yapmaktadır. İçinde Atatürk’ün odası, çalışma odası, kızlarının yatak odası, yemek odası bulunmaktadır. Bahçesinde ise Sosyal Tesis bulunmaktadır, burada yemek yiyebilir ve bir şeyler içebilirsiniz.

Ulaşım

Yıldırım ilçesinin Mollarap Mahallesinde yer almaktadır, metro ve otobüs ile ulaşım mümkündür.

Giriş ücreti

Ücretsizdir

Ziyaret saatleri

Pazartesi hariç haftanın her günü 09:00-17:30 saatleri arasında açıktır.

Karagöz Müzesi

14 Haziran 1994 yılında yapılmıştır. Burası eskiden trafo binası olarak kullanılırken Belediye tarafından restore edilip müzeye çevrilmiştir. Hemen karşısında Karagöz anıtı bulunmaktadır. Bilindiği üzere Bursa Hacivat-Karagöz ile ünlüdür. Müzede Karagöz gösterimlerinin yapıldığı bir salon, galeri, kukla gösterim galerisi, kütüphane ve tasvir yapım atölyesi bulunmaktadır. Bu müze geleneksel oyunumuzu yerli ve yabancı tüm turistlere tanıtmaktadır, eski adetleri unutmamak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir merkezdir. 2007 yılında müzeye dönüştürülmüştür.

Ulaşım

Osmangazi ilçesi Çekirge Mahallesine giden otobüsleri kullanabilirsiniz, bu mahallede gezilecek başka yerlerde bulunmaktadır.

Ziyaret saatleri

09:30-17:30

Merinos Enerji Müzesi

Burası Merinos Yünlü Dokuma Fabrikasına enerji sağlayan binada bulunmaktadır, 7 Eylül 2002 tarihinde açılmıştır. Elektrik üretiminin nasıl yapıldığı aşama aşama müzede gösterilmektedir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında özel sektör, sermaye ve sanayi fazla gelişmemişti, Sümerbank ticaretin ilerlemesi adına pamuk ve yün dokuma sektörüne girişti ve ince uzunca yün anlamına gelen Merinos Fabrikasını kurdu. Bursa’ya yeni bir dönem açan bu fabrika ipliği yünlü kumaşa çevirmektedir.

Bursa’da açılmasının başlıca sebebi ise koyun yetiştiriciliğinin yapılıyor olmasıdır. Fabrikanın açılışını ise bizzat Atatürk yapmıştır. Elektriğini üreten santral 21. yüzyılda modern müze anlayışına uygun bir şekilde müzeye dönüştürülmüştür. Müzede iki temel nokta vardır. Bunlar;

  • Tarihsel dönemde dokumacılıkta yani fabrikada kullanılmış makinelerin sergilenmesi
  • Elektrik santralinin kurgusunun yapılarak aşamalı bir şekilde sergilenmesi

Müzede elektriğin önemi, zaman içindeki gelişimi, sanayinin ilerleyişi vurgulanmıştır. Fotoğraflar ve animasyonlar ile sergilenmektedir. Çocuklar için eğlence bölümü bulunmaktadır, kask takarak iş güvenliğini daha iyi anlamaları amaçlanmıştır.

Sıcak su bölümü

Bu bölümde elektriğin üretilmesi için suyun saflaştırılması için kullanılan 14 su tankının bulunduğu bölümde ses, ışık, lazer ve sis efektleri kullanarak gösteri merkezi oluşturulmuştur.

Ulaşım

Müze, Atatürk Kültür Kongre Merkezi Merinos Parkı Kuzey Kapısında bulunmaktadır. Osmangazi’den 101, 18, 19C, 31A, 43D numaralı otobüslere veya 1-2 numaralı metro hatlarına binerek müzeye ulaşabilirsiniz.

Ziyaret saatleri

09:30-17:30

Merinos Tekstil Sanayi Müzesi

Burasıda Atatürk Kültür Kongre Merkezinde bulunmaktadır. Bursa’nın kültürü ve sanat yaşamı gösterilmektedir. 1938 yılında Atatürk tarafından açılmıştır bu yüzden çok nadide olan müzelerden biridir. Müzede amaç Bursa’nın önemli ticaret sembolü olan ip ve yünü sergilemektedir. Üretim süreçleri aşamalı bir şekilde gösterilmektedir. Ham yünün gelişi, ipliğin oluşunu, iplikten dokuma aşamasına geçiş, boya ve terbiye süreçleri, konfeksiyon bölümünde kullanılan makine ve malzemeler sergilenmektedir. Her malzeme leaf, iplik şeklinde oda oda ayrılarak sergilenir, fiziksel ve kimyasal testlerinyapıldığı bir laboratuvar bölümü de vardır. Kısaca tekstille alakalı merak ettiğiniz her şeye bu müzede ulaşabilirsiniz. 2 kattan oluşmaktadır.

  • 1. katta sergi salonu bulunmaktadır, burada Bursa’nın kültürü ve değerli ile alakalı tanıtımlar yapılmaktadır.
  • 2. katta Cumhuriyet döneminin önemli ressamlarından olan Malik Aksel’e ait bir galeri salonu bulunmaktadır.

Merinos Enerji Müzesinde olduğu gibi burada da tekstil fabrikasına ait makine ve malzemeler sergilenir. Aşama aşama gösterim kısmında 4 bölüm vardır.

  • Her bölümde kirli yün yapımının aşamaları gösterilir, yünün kumaşa dönüşmesi izlenir.
  • Her bölümde ayrı olarak Atatürk odası, müdür odası bulunur.
  • Salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri kozadan ipeğe çekimleri yapılır ve ziyaretçilere ipekli dokuma bölümünde izleme fırsatı sunulmaktadır. Bursa ipekçiliği ilr ünlüdür.

Bursa Göç Tarihi Müzesi

Bursa’nın Anadolu topraklarından bu yana yaşadığı değişimleri anlatan bir müzedir. Bursa’nın kültürünü, sosyal yaşantısını, seneler içindeki kalkınması buradan öğrenebilirsiniz. Göç hareketlerini ziyaretçiler daha iyi kavrasın diye videolu animasyonlar ve görseller bulunmaktadır. Böylece hangi uygarlığın, ne kadar burada bulunduğunu öğrenebilirsiniz. Müze Merinos Tekstil ve Enerji Müzeleri ile aynı binadadır, gitmişken hepsine uğramayı unutmayın. Bu Kültür merkezinde ayrıca Bursa Vakıf Kültürü Müzesi’de bulunmaktadır.

Bursa Yaşam Kültürü Müzesi

Burası ayrıca büyük ve gösterişli bir tarihi konaktır, geleneksel Türk mimarisinin güzel bir örneğidir. Bursa’ya ilk trikotaj makinelerini getiren Hasan Eşref Efendi’ye aittir. Şuan Belediye’ye bağlı olan müze 2018 yılında açılmıştır ve Bursa’nın değerlerini gelen misafirlere anlatmayı amaçlamaktadır. Gelenek görenekleri yeni nesillere aktarmak çok önemlidir, canlandırmalar ile burada eski tarih anlatılmaktadır, ayrıca eşya ve sahnede kullanılmaktadır. Bu müzeye Yaşayan Müzede denmektedir çünkü Bursa’nın kültürünü ileriki dönemlere aktarmaya her daim devam etmektedir. İçinde sergilenen etkinlikler;

  • Masalcı nine ile masal diyarına yolculuk
  • Unutulmaya yüz tutmuş sokak oyunlarının canlandırılması
  • Drama ile nostaljik bir gezinti
  • Geleneksel Gezek gecesi

Müze yani konak, ahşap bir yapıdır. Geleneksel Türk evi tipindedir, bodrum kat üzerine iki kat olarak inşa edilen konakta sergilenen her şey eski bir Türk evine ait gibidir. Halılar, kullanılan eşyalar, örtüler, danteller, kıyafetler ve mobilyalar hepsi geleneklere uygun bir şekilde sergilenmektedir.

Ulaşım

Bu müze Osmanazi’de bulunmaktadır. 23A, 6A, B/33-H, B/39, B41-B isimli otobüsler ve 1-2 numaralı metro hatları gitmektedir.

Ziyaret saatleri

09:30-17:30

Aktopraklıkhöyük Açık Hava Müzesi

Bilindiği üzere Bursa geçmişi ile ünlüdür, pek çok uygarlığa ev sahipliği yaptırmış ve elbetteki yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda o günlere ait kalıntılar ortaya çıkmıştır, işte tüm bunlar bu müzede sergilenmektedir. Kalıntıların tarihi yaklaşık 8500’tür. Burası her yıl hem yerli hemde yabancı binlerce turist ağırlamaktadır. Bu alan Eskikızılelma köyünden ayrılmıştır ve geleneksel köy havasını vererek yeniden kurulmuştur.

Evlerin yanı sıra o havayı yakalamak için ahır, köy kahvesi, odunluk, su değirmeni, çeşme, ekmek fırını, ambar, demirci atölyesi ve pekmezlik de bulunmaktadır. Köydeki yaşamda burada açık bir şekilde sergilenmektedir. Burada kalıntıları gmrmekle kalmaz, nasıl ortaya çıkarıldıklarını, teknikleri de öğrenebilirsiniz. Arkeoloji okulu olarak düzenlenmiş bu alanda özellikle öğrenciler için atölye ve deneysel çalışmalar düzenlenmektedir. 2009 yılında Arkeopark ünvanını almıştır. 3 farklı dönem sergilenmektedir.

  • İki tanesi höyükteki arkeolojik çalışmaları anlatan köy canlandırması
  • İlk köy Neolitik dönemi, diğeri ise daha gelişmiş köy yaşamı olan Kalkolitik Dönemi yansıtmaktadır.

Ziyaret saatleri

09:30-17:30

Ulaşım

Bu müze Nilüfer ilçesi, Akçalar Sanayi Bölgesi Abdallar Caddesinde bulunmaktadır. 7A, B/33-H, B/33-K isimli otobüsler gitmektedir.

Hüsnü Züber Müzesi

Bir başka yaşayan müze de burasıdır. Yaşayan denmesinin sebebi ise yine gelenekleri günümüze ulaştırıyor olmasıdır, Devlet misafirhanesi ve Rus konsolosluğu olarakmda kullanılmıştır. Tam bir 19. yy Osmanlı evidir. Adını aldığı Hüsnü Züber tarafından restore edilmiştir ve 1922 yılında ziyarete açılmıştır. Müzede Osmanlı evinde bulunan eşyalar, malzemeler ve mobilyalar sergilenmektedir.

Ayrıca yine sanatçı Hüsnü Züber’in ahşap üzerine yakma ile yaptığı pyrogravure koleksiyonu da bulunmaktadır. Bir diğer koleksiyon ise Konyalı, Taraklı, Bademli ve Çan ağaç kaşıklarından oluşmaktadır. Bu kaşıkların üstünde kızgın demirle resmedilmiş motifler, desenler bulunmaktadır. Bu semboller kaşığın ait olduğu yöreleri yansıtmaktadır. Müzede 450 adet Türk ahşap eşyası ve 600 adet Türk motif ve koleksiyonu bulunmaktadır.

Ulaşım

Bu müze Osmangazi ilçesi, Hamzabey mahallesinde bulunmaktadır. 29A, 3C8 48A, 96, B/42-A numaralı otobüs ve 1-2 numaralı metro hatları kullanılabilir.

Giriş ücreti

Ücretsizdir.

Bursa Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi

Bursa’ya gelmişken mutlaka uğranması gereken yerlerden biridir. Bursa’da daha çok çini, seramik, ipek ve bakır üretimi yapılır ancak araba üretiminin de yapıldığı unutulmamalıdır. Yeni ustaların eski ustalara bir teşekkürü felsefesi ile açılan bu müze kentin en ilginç müzelerinden biridir. Tofaş’ın geçmişi değil tüm arabaların geçmişi yani tekerleğin buluşu anlatılır. Eski zamanlara ait pek çok resim, eşya ve kaşıntı bulunmaktadır.

Burası eskiden ipek fabrikasıymış, hem içi hemde bahçesi restore edilmiştir. Müzeye gelen ilk eşyalar Üçpınar Tümülüsü’nde bulunan eski araba parçalarıdır. Kronolojik bir şekilde arabaların üretimi ve değişimi anlatılmaktadır. Müze 1998 yılında Tofaş’ın yöneticileri tarafından fikre dönüşmüş ve 2002 yılında açılmıştır. Arabalara ilgi duyan herkesin bayılacağı bir müzedir. Müze bölümlere ayrılmıştır;

Ana bina

Burası eski ipek fabrikasının ana binasıdır, şuan Anadolu’da kullanılmış motorlu ve motorsuz arabalar, araba parçaları, araba üretim atölyeler’ ve tekerlekler sergilenmektedir.

Geleneksel Araba Atölyeleri Bölümü

Burada saraçevi, nalbant, semerci ve fayton gibi eski arabaların üretimi gösterilmektedir, günümüze göre basit olsada o zamana göre ne kadar işçilik isteyen bir iş olduğu anlatılmaktadır. Ayrıca burada diğer araba aksesuarları da serfilenmektedir.

Tekerlekler Bölümü

Burada ise tarih boyunca büyük, küçük her türlü araba için kullanılmış tekerlekler sergilenmektedir.

Motorsuz Araçlar Bölümü

Motorsuz araçlar yani öküz arabaları, at arabaları ve faytonlar burada sergilenmektedir.

Motorlu Araçlar Bölümü

Burası ise diğer bölümlere nazaran daha fazla günümüze yakındır, en modern arabalar burada sergilenmektedir. Burada Tofaş’ın farklı dönemlerde ürettiği Murat 124, Murat 131, Palio, Tempera ve Tipo gibi araba modelleri sergilenmektedir. Bu tarz arabaların ayrı bir tutkusu ve seveni vardır bu yüzden müze çok popülerdir.

Fransız ve Osmanlı Kozaklıkları

Bir diğer bölümde burasıdır, eskiden fabrika olduğu için sadece araba sergilenmemektedir. Burası fabrikaya aittir, 19. ve 20. yüzyıldan kalma kozaklık binasıdır. Burada müzenin yönetimi ve etkinlik salonu yer almaktadır.

Umur Bey Hamamı

Bursa’da pek çok yerde hamam bulunur, böyle bir müzede bile hamam görmeniz mümkündür. Bu hamam 1430 yılından kalmadır, bugün ise sanatsal etkinliklerin yapıldığı yerdir.

Sanat Galerisi

Umur Bey Hamamının bitişinde bulunmaktadır, burada da sergiler ve etkinlikler düzenlenmektedir.

Müzenin bahçesinde ise Fayton kafe bulunmaktadır, burada bir şeyler yeyip içebilirsiniz. Bahçesi huzur verici çınar, karadut ağaçları ile doludur.

Ulaşım

Müze Yıldırım ilçesi Umurbey Mahallesinde yer almaktadır. Metroyla giderken Demirtaşpaşa İstasyonunda inmeniz gerekir. Yaklaşık 20 dakika sürecektir. 3C, 3İ, 4A, 4B, 35A, 37 numaralı otobüslere kullanarak Namazgah Durağında da inebilirsiniz.

Giriş ücreti

Ücretsizdir.

Ziyaret saatleri

Pazartesi hariç haftanın her günü 10:00-17:00 saatleri arasında açıktır.

Yeşil Medrese

Bir diğer ismiyle Türk İslam Eserleri Müzesi veya Sultaniye Külliyesidir. 1414-1424 yılları arasında yapıldığı bilinmektedir. Mimari ise, Hacı İvaz Paşa’dır. Anadolu Selçuklularının açık eyvanlı medreselerinin devamı niteliğindedir. Yapımımda moloz ve kesme taş tuğla kullanılmıştır.Üç taraftan çevreleyen sütunlar Bizans dönemine aittir. 13 adet medrese odası, 2 yan eyvan bulunmaktadır. Çini süslemesi çok fazla yoktur. Burası şuan müze olarak hizmet vermektedir, Selçuklu, Beylik ve Osmanlı dönemine ait çini, seramik, ahşap oyma eserler sergilenmektedir.

Ayrıca Türk maden sanatından eserler de bulunmaktadır. O dönemlere ait sikkeler, kıyafetler, el işlemeleri, kapı tokmakları, nişan ve madalyalar burada sergilenmektedir. Bunlar genel olarak 2. odada yer alırken 4. odada eski dönem hamam eşyaları bulunur. Eğer hat sanatıyla ilgileniyorsanız 8. odaya gitmeniz gerekir. Bu odada ayrıca çok eski tarihlere dayanan dua kitapları, Kuran-ı Kerim’ler bulunmaktadır. Medresenin bahçesinde ise 15-19. yy zamanlarına ait mezar taşı örnekleri yer almaktadır.

Giriş ücreti

Buraya giriş ücreti 10 Tl’dir.

Ulaşım

Yeşil Medrese ile Ulu Cami arası 481 km’dir. Eğer merkezde gezmek istiyorsanız müzeye gitmek için ekstra yol gitmeniz gerekir. Yaklaşık 6 saat, 27 dakika sürecektir. Bursa’nın Yıldırım ilçesi, Yeşil mahallesinde yer almaktadır.

Bursa Atatürk Evi Müzesi

Bursa sadece Osmanlı dönemi değil Atatürk dönemi içinde önemli bir merkezdir. Burası Çekirge caddesindeki bir köşktür. 19. yüzyılın sonlarında yapılmıştır. 2 katlı olan bu gösterişli yapı Atatürk’e 20 Ocak 1923 yılında Bursa’yı 2. ziyaretinde hediye edilmiştir. Hediye eden Bursa Belediye’si köşkü Miralay Mehmet’ten satın almıştır. Cumhuriyet’in 50. yılında müze haline getirilmiştir. 19. yy Fransız mimarisi ile döşenmiştir, balkonlar, alınlık, saçaklar ve akroterlerden oluşmaktadır.

1. katında kabul salonu, yemek salonu bulunmaktadır. 2. katında ise yatak odası, çalışma odası yer alır. Bodrum katı ise mutfak ve hizmet için ayrılmıştır. Köşkün en önemli özelliği içindeki eşyaların değiştirilmemiş olmasıdır, Atatürk’ün kullandığı eşyalar halan bulunmaktadır. Atatürk ne zaman Bursa’ya gelse bu köşkte kalırmış. Köşkün beyaz dış yapısı insanın huzur bulmasını sağlamaktadır. Köşkün içinde dolaştıktan sonra bahçede de ufak bir gezintiye çıkabilirsiniz. Müze, yaz kış açıktır. 08:00-17:00 saatleri arası açıktır, dini ve milli bayramlarda ise 13:00’da açılır. Giriş için ücret ödemenize gerek yoktur.

Ulaşım

Bu müzeye ulaşım için birden fazla yol vardır. Bunlar;

  • Özel araç

İstanbul’dan müze 2 saat 45 dakika sürecektir. Navigasyondan yardım alabilirsiniz.

  • Otobüs

41C, 48, 6, 93, 48 numaralı otobüslerle müzeye ulaşabilirsiniz.

  • Deniz otobüse

İstanbul’dan Bursa’ya her gün deniz otobüsleri ile seferler düzenlenmektedir. 50 dakikalık yolculuk ardından müzeye varmak için yeniden otobüse binmeniz gerekmektedir.

  • Metro

1 ve 2 numaralı metro hatlarını kullanarak müzeye ulaşabilirsiniz.

Bursa Arkeoloji Müzesi

19 Ağustos 1902 yılında Bursa Erkek Lisesi’nin bir bölümüne kurulmuştur. 1930 yılında ise Yeşil Medrese’ye taşınmıştır. 1972 yılında Kültürpark’ta modern binanın yapılmasıyla buraya taşınmıştır. En sonki restorasyon çalışmalarının ardından 2013 yılında tam anlamıyla ziyarete açılmıştır. Bursa bilindiği üzere pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır, yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda çeşitli bölgelerden pek çok kalıntı elde edilmiştir.

Müzede şuan 60 bin eser bulunmaktadır, hepsi o dönemi yansıtan çok önemli bulgulardır. Orta Miyosan döneminden Doğu Roma Döneminin sonlarına kadar olan dönemlere ait kalıntılar vardır. Müzede gezerken o dönemler hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz. Müzenin bölümlerini şu şekilde sıralayabiliriz;

Salon 1

Burada Miyosen Dönemi ve Frig krallığına ait eserler sergilenmektedir. Genel olarak Fosil yatağı buluntuları, Orta Paleolitik Çağa ait Şahinkaya mağarası buluntuları, Aktopraklık Höyük kazılarında ele geçen Neolitik çağdan Kalkolitik çağa kadarki eserler, Asur ticaret kolonileri çağı, Hitit Uygarlığı, Transkafkas Kültürü, Urartu Krallığı, Phyrg Krallığı ve Protogeometrik döneme ait kalıntılar yer almaktadır. En çok dikkat çeken eserkerden biri, Aktopraklı Höyük kazılarında ortaya çıkan 30 yaşlarındaki bir kadının iskeleti ve mezar buluntularıdır. O dönemlere ait sembol eserler salonda bulunan 6 adet nişte sergilenmektedir.

Taş Eserler Salonu

Mustafakemalpaşa ilçesinde yapılan kazılar sonucunda elde edilen mermer ve taş eserler sergilenmektedir. Özellikle Miletepolis Antik Kenti’ne ait, Roma Döneminden kalma Apollon Heykeli, bronz Athena Büstü dikkat çekmektedir, mermer portrelerle çevrili bir odada sergilenmektedir.

Salon 2

Burada Arkaik çağ, Doğu Roma yani Bizans dönemine ait eserler sergilenmektedir. Antandros Antik Kenti Arkaik ve Klasik Çağ buluntuları, Miletopolis Antik Kenti kazı buluntuları, Ahmetler Nekropolü ve Bursa Tümülüsü Hellenistik Dönem eserleri bu salonda kronolojik sırayla sergilenmektedir. Dikkat çeken eserler ise Roma Dönemine ait yağ kandilleri, madeni eserler, mühürler, süs eşyaları, oyuncaklar, tıbbi aletlerdir. Asma katta ise sikke koleksiyonu yer almaktadır.

Üç Pınar Tümülüsü Araba Buluntuları Salonu

Tümülüs kazıları müzenin en değerli eserlerini ortaya koymaktadır. 1988 yılında Bursa ve Balıkesir Müzesi ortaklığında yapılan kurtarma kazısında ortaya çıkan eserler yer almaktadır. Adından da anlaşılacağı üzere arabalar ve parçaları sergilenmektedir. Pers Egemenliği Dönemine ait 3 adet mezar steli de yine bu salonda bulunmaktadır.

Giriş ücreti

Müze girişi 7 Tl’dir, ancak 65 yaş üstüne ve 18 yaşından küçüklere ücretsizdir.

Ulaşım

Müzeye birkaç yerden ulaşım mümkündür;

  • Kestel mevkisinden gidilecekse 2 numaralı metro hattıyla gidilip Kültürpark durağında inilir.
  • Osmangazi’den giderken Kentmeydanı Avm önünden 9M numaralı otobüse binebilirsiniz.
  • Uludağ Üniversitesi önünden 48 numaralı sarı otobüslere binebilirsiniz.
  • Osmangazi Devlet Hastanesi önünden E2 numaralı otobüse binebilirsiniz.

Ziyaret saatleri

Pazartesi günleri hariç her gün 08:00-17:00 saatleri arasında açıktır.

Ahmet Paşa Medresesi

Osmangazi ilçesinde yer almaktadır. Fatih Sultan Mehmet döneminde yaşamış ve şair o Veliyüddin oğlu Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Diğer bir ismi Geyikli Medresedir. Bir zamanlar medrese olarak kullanılan yapı günümüzde müze görevi görmektedir. Medrese 1967 yılında onarımdan geçmiştir, bir süre Muradiye Halk Eğitim Merkezi olarak hizmet vermiştir. 11 hücre ve eyvandan oluşmaktadır.

Günümüzde ise burası Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi olarak hizmet vermektedir. Mutlaka uğranması gereken bir müzedir. Bu müze için özellikle Esat Uluumay çok uğraş vermiştir. Osmanlı’nın her köşesine ait kıyafet ve eşyalara sahiptir. 1960-1985 yılları arasında insanlar uygun fiyatlara kıyafetlerini satarlarmış işte müzedeki koleksiyonun çoğu bu şekilde tamamlanmıştır. Bu dönemden sonra toplamak daha zor hale gelmiş, eski kıyafetlerin değeri yavaş yavaş yükselmeye başlamış. Bu müzede gezerken Türk kültürünü çok daha iyi kavrayacaksınız.

Sadece kıyafet değil sinema, tiyatro, takı ve diğer el sanatları ile alakalı koleksiyonlar da bulunmaktadır. Yaklaşık olarak 90 kıyafet ve 500 adet gümüş takı yer almaktadır. Türk kültürünü yansıttığı için Türk kahvesi, hamamı, atçılığı, silah, bıçak, kılıç be boncuk işlemeler gibi eserlerde yer almaktadır, böylece yabancı turistlere ışık tutmaktadır.

Ulaşım

Osmangazi’de bulunmaktadır, otobüsle gidilebilir.

Ziyaret saatleri

Pazartesi günleri hariç haftanın her günü 08:00-17:00 saatleri arasında açıktır.

Giriş ücreti

Giriş ücreti 3 Tl’dir.

Hanlar Bölgesi ve Çarşılar

Koza Han

Bursa Hanlar ile de çok ünlüdür. Osmanlı Bursa’yı feth ettikten sonra bölgede pek çok güzel gelişme yaşanmıştır ve zamanla en önemli ticaret merkezlerinden birine dönüşmüştür. Bu hanlarda ticaretin ilerlemesinde çok önemlidir. Özellikle ipek yolu üzerinde yer alıyor oluşu hem konaklama hemde yemek hizmeti sunmasını sağlamaktadır. Koza Han, 1491 yılında 2. Bayezid tarafından Abdül Ula Bin Pulat Şah’a yaptırılmıştır.

Ulu Cami ve Orhan Cami arasında yer alır. Burada eskiden ipek böceği satışı yapılırdı, kozalardan elde edilen ipek kumaşlar Bursa’nın tekstil merkezi haline gelmesini sağlamıştır. Orta Asya’dan gelen bu gelenek bu handa sürdülürmüştür. Hanın içinde geniş, dikdörtgen bir avlu vardır, 95 odalıdır ve tam ortasında küçük mescidin altında şadırvan bulunmaktadır. Hanın doğusunda ahır ve depoların bulunduğu Dış Kozahan denilen ikinci bir avlu bölümü vardır.

Bu handa pek çok dükkan bulunmaktadır, dükkanların genelinde ipek şal satılır ve diğer yerlere göre çok daha uygun fiyatlılardır. İpek şal dışında kumaş şal bulmakta mümkündür. Alt katta ise kafetarya bölümü vardır. Buranın önemli özelliklerinden biride İngiltere Kraliçesinin ziyaret etmiş olmasıdır, girişte birde resmi yer almaktadır.

Ulaşım

Koza Han merkezdeki Atatürk Caddesi’ne yakındır. Ulu Cami ve Orhan Cami arasında bulunan Orhangazi Parkından girişi mevcuttur. Kapalı çarşı ve açık çarşı tarafından ise Cumhuriyet Caddesi’ne yakındır. Bursa otogarına 9 km, İstanbul’a 245 km uzaklıktadır. Otogardan 15 dakikada bir kalkan Heykel-Atatürk otobüslerine binerek 25 dakikada ulaşabilirsiniz.

Hangi günler açık?

Koza Han haftanın 6 günü, 08:00-20:00 saatleri arasında açıktır.

İpek Han

Bir diğer Handa İpek Handır. Burası Paytoncular, Arabacılar, Sultan Han, Eski İpek Han, Yeni İpek Han ve Han-ı Hariri gibi değişik isimlerle de anılmaktadır. 15. yüzyılda yapılmıştır, amacı ise Yeşil Külliyesi’ne gelir elde etmektir. Handa ipek ticareti gerçekleştirilir. Han’ın bir kısmı yıkılmıştır, 1958 yılında çıkan yangın sonucu büyük bölümü zarar görmüştür, daha sonra yeniden yapılmıştır. Burası da Koza Han’a oldukça yakındır.

Pirinç Han

Görüldüğü üzere Hanlar içinde yapılan ticarete göre isimlendirilmiştir. Burada önceleri tahıl, pirinç satışı yapılırmış. Yakup Şah oğlu Ali tarafından yapılmıştır. 2. Bayezid öncülük etmiştir. Yapımına 1490 yılında başlanmış ve 1508’de bitmiştir. 19. yüzyılda yabancı tüccarların Bursa ve çevresinde en çok ziyaret ettikleri han burasıdır. Günümüzde hanın zemin katı yeme içme üst katı kitap satış bölümüdür. Avlusu oldukça geniştir, çevresinde iki katlı revaklar ve onların arkasında odalar bulunmaktadır. Üst katta 38, alt katta 40 oda vardır. Doğu tarafındaki taç kapı oldukça gösterişlidir. Pek çok kez restorasyon gören bu Hanın önünde görkemli bir çınar ağacı bulunmaktadır.

Ulaşım

Pirinç Han’a ulaşım için Bursa Otogarın oradan 14L, 17D, 48, 6A numaralı otobüslere binebilirsiniz. Eğer metro kullanmak isterseniz 1 ve 2 numaralı hatlar gitmektedir.

Bedesten

Diğer bir ismi ile Kuyumcular Çarşısıdır. Burası Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Banka ve borsacılığın merkezi halindedir. Eskiden ülkenin en değerli malları burada alınıp satılırdı ve kıymetli eşyalar yine burada saklanırdı. Yani günümüzdeki bankaların görevini o zamanlar bedestenler yapardı.

Burası Kapalı çarşı olarak da görev görmektedir. Bursa çarşısının en eski bölümü burasıdır. Dükkanlarda genel olarak elbise, şeker, ayakkabı ve bıçak satılmaktadır ama en çok Kuyumcular mevcuttur. Bursa’ya gelmişken keyifle gezip alışveriş yapavileceğiniz yerlerden biridir.

Ulaşım

Otobüsle 21, 21C ve 98 numaralı metro ile 1 ve 2 numaralı hatları kullanabilirsiniz.

Demirciler Çarşısı

Bat Pazarı ve Kayhan Çarşısı arasında yer almaktadır, eski dönemlerden günümüze kadar ulaşmıştır. Ticari bakımdan bozulma görmemiş nadide çarşılardan bir tanesidir. Çarşıda halen demir, maden dövülmektedir, çekiç sesleri duyulmaktadır. Çeşit çeşit demir eşya satın alabilirsiniz, hemde el yapımı oldukları için oldukça değerlilerdir.

Bayat Pazarı

Bursa’nın bir diğer eski alışveriş mekanı Bayat yani Bat pazarıdır. Burası 1517 yılında Davut Paşa tarafından yaptırılmıştır. Hanın ortasında mescit bulunmaktadır. Tahtakale mescidi olarak adlandırılmıştır. Çıkan yangınlarla hasar görmüştür ve birkaç kez restorasyon çalışmaları düzenlenmiştir. Burada eski ve 2. el eşyalar satılmaktadır. Yangından önce burada Müslüman ve Hristiyan 30 bozacı esnafı bulunurmuştu ancak sonrasında Halıcılar Çarşısına geçmişlerdir. Daha sonra yeniden buraya gelmişlerdir. Bat Pazarında yaklaşık 40 adet dükkan bulunmaktadır.

Ulaşım

Bat Pazarı’na 48, 9D ve B39 numaralı otobüsler, 1 ve 2 numaralı metro hattı gitmektedir.

Gümüşçüler Çarşısı

Burası Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır ve 15. yüzyılda yapılmıştır ve 1930 sonlarına kadar hamam olarak kalmıştır. Bedesten ve Ulu Cami yakınında yer almaktadır, eski adı Şengül Hamamıdır. Küçük boyutlu tek hamam olma özelliğine sahiptir. Günümüzde ise gümüş takı, eşya satan dükkanların bulunduğu bir çarşıdır.

Sipahi Çarşısı

Bedesten’in kuzeyinde yer alan bu çarşı, 1420 yılında 2. Murat tarafından Dayı Karaca Bey’e yaptırılmıştır. Çatısı kurşun ile kaplı olan çarşının inşasında ayrıca tuğla ve Küfeki taşı kullanılmıştır. Günümüzde ise mobilya satılmaktadır.

Havlucular Çarşısı

Eski adıyla Köfüncüler Çarşısında adından da anlaşılacağı üzere havlu türü eşyalar satılmaktadır. Eskiden açık olan alan yapılan restorasyon çalışmaları ile kapatılmıştır ve gelen misafirlere daha rahat bir alışveriş imkanı sunmaktadır. Ulu Cami’nin batısında yer almaktadır.

Apolyont Han

Cumhuriyet Caddesinin batısında yer alan Han, Pirinç Han’ın güney batısında bulunmaktadır. Bulunduğu konum eski İtfaiye Meydanı olarak tanınmaktadır. Burada 53 adet dükkan yer alır, genelde kuaför ve kafeler hizmet vermektedir.

Emir Han

Burası Osman Bey tarafından Bursa’nın fethinden sonra yaptırılmıştır. Ulu Cami’nin kuzeydoğusunda kalmaktadır. Eskiden Bezzaziye Hanı, Eski Bezazistan ve Bey Han gibi isimlere sahipken 1522 yılında Emir Han ismini almıştır. Diğer tarihi eserlerde olduğu gibi burasıda çeşitli deprem ve yangılar sonucu hasar görmüş, 1958 yılında yeniden onarılmıştır.

Han iki katlıdır, inşasında kesme taş ve tuğla kullanılmıştır. Odaların önleri revaklıdır. Alt katta depo, üst katta ise pencereli ve ocaklı odalar vardır. Altta 36, üstte 37 oda vardır. Bu odalarda tekstil ürünleri, hediyelik eşyalar ve kitap satışı yapılmaktadır.

Ulaşım

Emir Han Osmangazi, Hanlar bölgesinde bulunmaktadır. Merkezden yürüyerek veya Kapalı Çarşı içinden geçerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Köprüler

Köprüler ulaşım için çok önemlidir, 19. yüzyılda çoğu restorasyon çalışmasından geçmiştir ancak halen hepside tarihi dokusunu barındırmaktadır, kervan yolları üzerinde bulunuyor olmaları ticarette önemli bir rol oynamalarını sağlamıştır. Bu köprülerin ticaretteki yeri seyahatnamelerde bile geçmektedir, neredeyse hepsi Gökdere ve Nilüfer Çayı üzerinde bulunmaktadır. Bursa’nın görülmesi gereken değerli arasında yer alırlar.

Irgandı Çarşılı Köprü

Bu köprü, Gökdere üzerinde bulunmaktadır. Dünyadaki 4 arastalı köprülerden biridir. Osmangazi ve Yıldırım ilçelerini birbirine bağlar. 1442 yılında Pir Oğlu Tüccar Muslihiddin tarafından mimar Abdullah Oğlu Timurtaş’a yaptırılmıştır. Tarihi kaynaklara göre üzerinde 31 dükkan ve mescid, yanlarında ide ahır bulunurmuş. Bu ahırlar o zaman depo olarak kullanılırmış. Köprü 1855 yılında büyük hasar görmüştür ve restorasyon uygulanmıştır.

Şimdi ise üzerindeki kağıt yapı yerine ahşap binalar yapılmıştır. 1922 yılına gelindiğinde Yunan saldırısına uğramıştır ve yeniden hasar görmüştür. 1949 köprü betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir, şimdiki halinden 60 m daha yüksek yapılmıştır. Günümüzdeki haline 2004 yılında gelmiştir. Köprü şuan el atölyeleri ve dükkanlar içermektedir. Buraya gelip Bursa’ya özgü kıyafetler, bezler ve hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

Özellikle çini el işçiliği ürünleri ile ünlüdür. Köprüde yürürken iki tarafınızda ahşap dükkanlarla sarılı olacaktır ve her dükkanın üstünde ne atölyesi olduğu yazmaktadır. Köprünün bir diğer önemli özelliği ise 1854 yılında ilk çekildiği resimlerin burasıyla alakalı olmasıdır. Akşam olduğunda dükkanların ışıklamdırılması da farklı bir hava katmaktadır. Her yıl 12-14 Ekim’de düzenlenen Irgandı Köprüsü Uluslararası Sanat Günleri etkinliği de oldukça dikkat çekmektedir.

Ulaşım

Ulaşım bakımından oldukça kolay bir konuma sahiptir. Eğer Ulu Cami yönünden gelecekseniz metro kullanıp Gökdere İstasyonunda inerek 10 dakika yürüyebilirsiniz. Setbaşı Köprüsünden dereye indiğinizde karşınıza çıkacaktır, esnafa sorsanız bile rahatlıkla bulabilirsiniz.

Abdal Köprüsü

Osmangazi’de bulunan köprü Nilüfer Çayı üzerinde bulunur ve Acemler Hürriyet Mahallelerini birbirine bağlar. Köprünün yapımına 1666 yılında başlanmıştır ve 3 yılda tamamlanmıştır. Köprüyü ismini aldığı Abdal Çelebi’nin yaptırdığı bilinir. Kesme taş ve kemerden oluşmaktadır, orta kısmı iki yandan 75 cm daha yukarıdadır. 1978 yılında restore edilmiştir ve araç trafiğine kapatılmıştır. Köprünün iki ucu da toprak altındadır. 64 metre uzunluğundadır ve 4,75 metre genişliğindedir. Tarihi yerleri gezmeyi sevenler için güzel bir adrestir.

Ulaşım

Bu köprüye Mudanya, Nilüfer veya Osmangazi ilçelerinden 14L-2, 95, B/17-A, B/40-A ve B/46 numaralı otobüsler, 1 ve 2 numaralı metro hatları gitmektedir. Tam köprünün önünde inemezsiniz, navigasyon yardımıyla birkaç dakika yürüme mesafesi vardır.

Boyacıkulluğu Köprüsü

Irganlı Köprüsüne gitmişken bu köprüye de uğrayabilirsiniz çünkü birbirlerine oldukça yakınlardır, kuzeyinde yer alır. Bu köprü Hacı Sinan adına Bursalı bir tüccar tarafından 1530’da yaptırılmıştır. 1844 yılında sel sonucunda hasar görmüş ve onarılmıştır, iki ayaklı ve bir kemerlidir yani tam ortasında delik şeklinde göz bulunmaktadır. 1997’de iki daha eklenmiştir, günümüzde de kullanılan ve tarih kokan bir köprüdür.

Setbaşı Köprüsü

Bu köprüde Gökdere üzerinde yer almaktadır, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerini birbirine bağlayan önemli bir yapıdır. Biri büyük biri küçük olmak üzere 2 adet kemere sahiptir, kim tarafından ne zaman yaptırıldığı bilinmemektedir. Pek çok kez onarılmıştır.

Tarihi Yerler

Tophane Saat Kulesi

Bursa’nın en meşhur simgelerinden biride burasıdır. Tophane Parkında yer alan 33 metrelik kule Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılmıştır, 1900’lü yıllarda bilinmeyen nedenlerden yıkılmıştır, 2 Ağustos 1904 yılında tekrar yapılmaya başlanmıştır ve 31 Ağustos 1905’te tamamlanmıştır. 2. Abdülhamit’in tahta geçmesi nedeniyle Vali Mümtaz Paşa’nın katılımlarıyla, tören düzenlenerek açılmıştır. Tam karşısı panoramic Bursa manzarasına sahiptir, her yeri görebileceğiniz en tepe noktası burasıdır.

Kulenin Güney kısmında giriş kapısı bulunmaktadır, 89 basamaklı ahşap merdivenlere sahiptir ve 6 katlıdır. Kulenin dört bir kenarında yuvarlak saatler bulunmaktadır. Diğer bir önemli özelliği Orhan-Osman Gazi türbeleri ile aynı yerde oluyor oluşudur, hemen yanında da top figürü bulunmaktadır.

Ulaşım

Merkezden Tophane-Osmangazi türbeleri güzergahına yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Bursa Surları

Bursa önemli savaşların yapıldığı bir bölge olduğu için korunma amacıyla surlarla çevrilidir. Bu surlar Bitinyalılar tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı döneminde Timur saldırısı ve Mehmet Bey’in kuşatması sonrasında Hacı İvaz Paşa tarafından daha güçlü hale getirilmiştir. Surlar toplam 3.38 metredir. Saltanat Kapısı, Yer Kapı, Fetih Kapısı (Su Kapısı), Zindan Kapı ve Kaplıca Kapısı isimli kapılara sahiptir. Tophane ve Çakır Hama arasında 14 adet burca sahiptir.

Saltanat Kapısı

2005 yılında Belediye tarafından yapılan çalışmalarla restorasyon görmüştür. Diğer adı Hisar Kapısıdır. Osmanlı öncesindeki Bursa’nın ana kapısı olma özelliğine sahiptir. Özellikle kurtuluş döneminde hem coğrafi hemde askeri bakımdan önemli bir rol oynamıştır. İpek ve Baharat yoluna açılmaktadır, Bursa’nın sembolü niteliğindedir. Tarih dersinde çok duyduğumuz ‘Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı’ sözündeki kapı işte bu Saltanat Kapısıdır. Bursa Kalesi’de denir.

Fetih Kapı

Diğer ismiyle Tören Alanı, eskiden bayramların kutlandığı, geçit törenlerinin yapıldığı yerdir. Pınarbaşı Parkı’nda bulunmaktadır. Sonraki dönemlere aslına uygun bir şekilde yeniden restore edilmiştir. Burada her yıl fetih şenlikleri düzenlenmektedir.

Yer Kapı

Üftade Cami ve Türbesi yakınında bulunmaktadır. Diğer ismi, Bab-ı Zemindir. Helenistik Dönemin ızgara plan anlayışını günümüze kadar ulaştırmış olan bir kapıdır. Kavaklı Caddesinin sonunda kalmaktadır, sağında Kara Ali Camisi ve solunda Muallim hane yer alır.

Zindan Kapı

Kaplıca Kapısından güneye doğru gidildiğinde bu kapıya ulaşılır. Her iki yanında cezaevi kalıntıları yer almaktadır. Doğusunda günümüze kadar ulaşmış köşeli burç vardır, Çelebi Mehmet Efendi tarafından yaptırılmıştır.

Ulaşım

Bu surlar Osmangazi Caddesi üzerinden başlar. Saltanat Kapı olarak bilinen Tophane’ye Bursa Atatürk ve Osmangazi Caddeleri takip edilerek ulaşılabilir. Yürüyerek gidilebilecek bir mesafeye sahiptir.

İznik

Buradaki tarihi mekanlar özellikle çini süslemeleri ile ünlüdür, sadece Bursa’da değil Süleymaniye ve Selimiye Cami gibi önemli yapılarda da bol bol çini kullanılmıştır. İznik adeta açık hava müzesidir, ilçeyi 114 burçlu şutlar çevrelemektedir.

İznik Çini Müzesi

İznik Bursa’nın en önemli ilçelerinden biridir, tarihe tanıklık etmiştir. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. İznik özellikle de çinisi ile ünlüdür. Özellikle Roma dönemine ait kalıntılar neticesinde bu bölgede çini kalıntılarının çoo olduğu tespit edilmiştir ve birdenbire çini ve seramik üretimine başlanmıştır. Çininin İznik’e nasıl geldiği, hangi uygarlıkların elinden geçtiği kısacası tarihi bu müzede sergilenmektedir.

Renkler ve desenler her dönemde farklılık göstermektedir. Hem tarihte bir yolculuğa çıkacak hemde renk renk desen desen güzellikleri görme fırsatı elde edeceksiniz. Bunlar dışında etnografik eserlerde de sergilenmektedir, bunlardan en dikkat çekeni İznik köy muhtarlığında kullanılan muhtar mühürleridir.

Ziyaret saatleri

Pazartesi hariç haftanın her günü 08:00-12:00/13:00-17:00 saatleri arasında açıktır.

İznik Ayasofya Cami

Sadece Osmanlı tarihini değil Dünya tarihini kapsayan Bursa’nın bir diğer önemli camisi de İznik’te bulunmaktadır. 7. yüzyılda Romalılar tarafından yapılmıştır, Bizans Dönemine aittir. 11. yüzyılda deprem yüzünden hasar görmüştür. 1331 yılında Orhan Gazi tarafından camiye dönüştürülmüştür, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise Mimae Sinan tarafından yenilenmiştir. Mezar odasında Hz İsa freski bulunmaktadır. Adı kez 11 Ekim 787 yılında Patrik Trasios yönetiminde toplanan ve çok sayıda keşişin katıldığı Yedinci Kosül ile duyurmuştur.

Bölümler

  • İçeri girdiğinizde kırmızı halı ile ayrılmış olan bölüm namaz kılmak için ayrılmıştır.
  • Arka tarafında konsilin toplanma yeri olan üç pencereli ve basamaklı bir alan bulunur. Burada kararlar tartışılır ve sonuca bağlanırdı.
  • Toplantı bölümünün önündeki dikdörtgen alan ise vaftiz sunağının ve kutsal emanetlerin bulunduğu yerdir.
  • Yan odada kapağı yarı açık olan lahitler yer almaktadır, içleri boştur.
  • Girişte, yer mozaiklerinin bulunduğu yerde taç giyme törenleri yapılırmış.

Birinci Dönem Yapısı

Bu dönemde Roma çağına ait izler taşımaktadır. Tuğla duvarlarla örülmüştür ve erken dönem kilisesi olma özelliği taşımaktadır. Apsisin iç ve dış kısımları üç yüzeylidir. Orta nef, yan neflerden 9 sütun ile ayrılmıştır.

İkinci Dönem Yapısı

1065’de deprem yüzünden hasar gören yapı 1.40 metre daha yüksek olacak şekilde yeniden inşa edilmiştir. Dış duvarları onarılmıştır ve orta nef duvarları eklenmiştir, 3 yüzlü apsis 5’e çıkarılmıştır. Batıdan gelen üç nefli naosa mimarisine geçilmiştir.

Üçüncü Dönem Yapısı

1331’de geçirdiği deprem sonucu yeniden hasar görmüştür ve Orhan Gazi tarafından İznik’in fethi sonrasında yapı yeniden yapılmıştır. Nefleri ayıran destekler yenilenmiş, mihrap ve minare eklenerek camiye dönüştürülmüştür. Ancak minare ilerleyen dönemlerde yenilenmiştir. Mimar Sinan yenilediği için Türk mimarisinden izler taşımaktadır. Üçlü kemerin arasına ikişer sütun yerleştirilmiş ve çevresinde yapılar yıkılmıştır böylece bahçe düzenlemesi de gerçekleşmiştir. 6 Kasım 2011 yılında, Kurban bayramının ilk g’nü sabah namazıyla beraber resmen cami olduğu ilan edilmiştir. Bahçesinde büyük ve renkli harflerle yazılmış İznik sembolü bulunmaktadır.

Ulaşım

İznik’i çevreleyen surların ve eski İznik’im giriş kapısının merkezinde yer almaktadır. Atatürk caddesi, Göl sokağı ile caddenin kesiştiği yerde bulunmaktadır. Otobüs tercih edilebilir.

İznik Gölü

Marmara’nın en büyük, Türkiye’nin beşinci büyük gölüdür. Tatlı su deposu olarak bilinen göl küçük deltalar ve sazlıklarla çevrilidir. Hem yerli hem yabancı pek çok turisti ağırlamaktadır, doğal güzelliği ile gelenleri kendine hayran bırakmaktadır. Özellikle piknik alanları, turistik tesisleri tercih edilmektedir. Temiz havayı içinize bol bol çekebilirsiniz, etrafı çamlıklarla çevrilidir. Ayrıca kamp içinde çok uygun bir floraya sahiptir.

Göl şubattan nisana kadar yükselir, en düşük seviyesi ise eylül ayındadır. 1990 yılında sit alanı ilan edilmiştir. Eğer balık tutmayı seviyorsanız oltanızı almayı unutmayın. Kerevit, karabatak, sazan, alabalık ve ıstakoz yakalayabilirsiniz. Bu çevrede tarım alanları da çok olduğu için gölden su çekilmektedir. Gölde yapılacak en güzel şeylerden biri hiç şüphesiz kano ile gezmektir.

Kahvaltı

Göl kenarında sevdikleriyle kahvaltı yapmak herkesin hayalidir. İznik Gölü yeşilin ve mavinin buluştuğu çok güzel bir manzaraya sahiptir, çevresinde çeşitli restoranlarda bulunmaktadır. Bunlar;

  • Çamlık Restoran
  • Seyir Kafe
  • Muhit Kafe& Camping& Kahvaltı

Alaaddin Mısri Türbesi

İznik ilçesinde yer almaktadır. Alaaddin Mısri, Osmanlı döneminde din alimliği yapmaktaydı. Orhan Gazi İznik’i fethettikten sonra Osmanlı’daki ilk medreseleri hayata geçirmiştir. Bu medreseye oğlunun adı Süleyman Paşa’yı koymuştur. Burada ders de vermiştir. İznik’e gitmişken ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. İznik’te bulunan diğer türbeleri şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Ahırveyin Sultan(Afyon Dede Sultan Türbesi)
  • Abdulvahab Sultan Türbesi
  • Altıparmak Türbesi
  • Şeyh Kutbuddin Cami ve Türbesi
  • Eşrefi Rumi Cami ve Türbesi
  • Yakup Çelebi Cami ve Türbesi
  • Çandarlı Halil Hayrettin Paşa Türbesi
  • Çandarlı İbrahim Paşa Türbesi
  • Çandarlı Kara Halil Paşa Türbesi
  • Eşref Baba Türbesi
  • Huysuzlar Türbesi

İznik Yeşil Cami

Bursa Yeşil’de bulunan Yeşil Cami dışında İznik’te de bulunmaktadır, Osmanlı mimarisinin ilk örneklerinden biridir. 1. Murat’ın Sadrazamı olan Çandarlı Halil Paşa tarafından yaptırılmıştır. Minerasinde Selçuklu mimarisinden izler taşımaktadır. Mihrabı mermerden yapılmıştır ve en çok dikkat çeken bölümdür, turkuaz yeşil ve mor renkli çiniler ile kaplıdır, Osmanlı’daki ilk örnektir. Çini süslemeleri bol olduğu için Yeşil Cami denmiştir.

Hacı Özbek Cami

En eski Osmanlı mescidi olma özelliğini taşımaktadır, yapımı 1334 yılında bitmiştir. Kubbesi kiremittir, Kılıç Arslan Caddesinde bulunmaktadır.

Ulaşım

  • Eğer İstanbul’dan geliyorsanız Bursa merkeze uğramadan direk İznik’e ulaşabilirsiniz.
  • Özel araçla geliyorsanız Yalova istikametinden Bursa Karayoluna bağlanmalısınız, Orhangazi’ye ulaştıktan sonra İznik yönüne sapıp, Çakırca köyüne ulaşıp 40 km daha ilerleyip ulaşabilirsiniz.

İstanbul ve Lefke Kapı

Bursa bilindiği üzere tarihi bir şehirdir ve etrafı surlarla çevrilidir, aynı şekilde İznik’te surlarla kaplıdır. İstanbul ve Lefke kapı surların 4 kapısından 2’sidir. Bithynia, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşımaktadırlar, Lefke kapısı Osmaneli’ne açılmaktadır. Osmaneli’nin eski adı Lekfe’dir. İstanbul’a açılan kapı da diğeridir. Tam olarak kapı olarak düşünmemek gerekir, bunlar bir nevi kaleyi savunmak için yapılmış olan yapılardır. Üstlerinde Yunanca yazılar çeşitli semboller vardır. Mutlaka görülmesi gereken tarihi yapılardır.

İznik’te görülmesi gereken diğer yerler ise;

  • Hacı Hamza Hamamı
  • Sansarak Kanyonu
  • Keramet Ilıcası

Cumalıkızık

Bursa’nın şüphesiz en meşhur köyü burasıdır. Osmanlı döneminden kalma, tarihi bir köydür. Özellikle renkli evleri ve arnavut sokakları ile ünlüdür. Köy UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine girmiştir bu yüzden bir çivi çakmak bile yasaktır, doğal sit alanı niteliği taşımaktadır. Köyde Osmanlı’ya ait 270 ev vardır ve 180’i kullanılmaktadır. Köyde halen yaşayan yerli halk vardır. Meydana kurulan doğal pazardan meyve, sebze, reçel ve el işi Bursa’ya özgü hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.

Evleri ve sokakları

Burada gezmek için illa tarihi bir müzeye ihtiyaç yoktur, köy başlı başına bir müzedir, sokaklarında gezerken kendinizi kaybedebilirsiniz. Evlerin inşasında moloz, kerpiç ve ağaç kullanılmıştır. Evlerden en meşhuru Küpeli Ev’dir, Bursa’nın ve Osmanlı’nın yaşam biçimini, ev hayatını sergilemektedir. Eskiden köyde yaşayanların eşyaları sergilenmektedir.

Cumalıkızık Cami ve Hamamı

Köyün meydanında bulunan cami yaklaşık 300 yıllıktır. Selçuklu mimarisi kullanılmıştır, ahşap revağı ve minaresi ise Osmanlı mimarisinden izler taşımaktadır. Hemen bitişiğinde Zekiye Hatun Çeşmesi bulunmaktadır. Hamam ise mutlaka görülmesi gereken bir diğer yapıdır. Osmanlı dönemindeki hamamların nasıl olduğunu bu yapıdan daha iyi anlayabilirsiniz. Ilıklık, sıcaklık, su deposu ve tıraşlık bölümleri bulunmaktadır.

Kınalı Kar Konağı

Bir zamanların en çok sevilen Türk dizilerinden biri Kınalı Kar bu köyde çekilmiştir, konak halen durmaktadır ve içine girip ziyaret edebilirsiniz. Eşyalar halen aynı şekilde durmaktadır. Aynı zamanda bahçesinde kahvaltı edebilir veya konaklamak için tercih edebilirsiniz.

Cin Aralığı

Cumalıkızık köyünün en merak edilen bölgesi burasıdır, Cin Aralığı. Bir sokağın çıkmazında yer almaktadır. Bir insanın sığacağı ölçütlerde darlığa sahiptir. Kurtuluş Savaşı zamanına ait rivayetlere sahiptir. Burada fotoğraf çekilmek oldukça turistik bir aktivitedir.

Tirilye

Bursa’nın en güzel bölgelerinden biridir, İstanbul’a da çok yakındır. Burası eski bir Rum Balıkçı köyüdür. Hem tarihi hem doğal hemde deniz manzaralı bir yerdir. Kalacak çok güzel apart otellere sahiptir, özellikle zeytinleri ile ünlüdür. Restoranlarda deniz manzaralı balık yiyebilirsiniz.

Fatih Cami ve Avlulu Hamamı

Burada Rumlulara manastır, kilise, ayazma ve Rum mezarlığı gibi ait önemli eserler bulunmaktadır. Buranın eski ismi Hagios Stephanos’dir. 7. yüzyıl’dan kalmadır, eskiden kilise olarak hizmet verirken 1560 yılında camiye dönüştürülmüştür. Hemen yanında da hamam bulunmaktadır.

Trilya Taş Ev

Bu bina 1990 yılında Neo Klasik tarzında yaptırılmıştır. 4 katlıdır, 1839 yılında Osmanlı’nın yavaş yavaş batılaşması sürecindeki önemli eserlerden biridir. Trilye metropoliti Chrisostomos tarafından yaptırılmıştır. 1924 tarafından Kazım Karabekir tarafından öksüzler evi olarak hizmete açılmıştır, 1928 yılında ilkokul olmuştur. Mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır.

Kemerli Kilise

Bu yapı 13. yüzyıldan kalmadır. Dünyanın en eski 3. kilisesi olduğu düşünülmektedir. Diğer bir ismi ise Başmelekler Kilisesi’dir. Bursa Metropolitliği Prof. Dr. Elpidophoros Lambriniadis tarafından satın alınan yapı özellikle Rumlar için çok değerlidir. Yılda 2 kez, yortu ve paskalya günlerinde burayı ziyaret etmeyi ihmal etmezler.

Görülmesi gereken diğer yerler şu şekilde sıralanabilir;

  • Trilye Dündar Evi
  • Aziz Vasil Kilisesi
  • Medikion Manastırı ve Aya Yani Manastırı
  • Tabut Ev
  • Postane

Mudanya

İstanbul’dan kafa dinlemeye yakın bir yere kaçamak yapmak istiyorsanız hiç şüphesiz en mantıklı tercih Mudanya olacaktır. Hem tarihi hemde doğal bir atmosfere sahiptir. Renkli sokakları ve kalacak güzel yerleri ile ziyaretçileri kendine hayran bırakır.

Mudanya Mütakere Evi Müzesi

Bu yapı Türk tarihinin en önemli günlerine tanıklık etmiştir. Burada 1933 yılında itilaf devletleri ile kazanılan zafer sonrasında müzakere düzenlenecektir ancak imkanlar o kadar düşüktür ki mobilya bile yoktur, etraftaki halktan geri vermek adına toplanmıştır. Yunan-Türk savaşı en önemli konudur ancak Yunanlılar yerine İngilizler katılmıştır, mütareke 8 gün sürmüştür, bazen tartışmalar yaşanmıştır hatta İsmet İnönü artık dayanamayarak ‘Gerekirse Savaşırız’ sözleri ile mermere yumruk atmıştır, o mermer halen aynı haliyle durmaktadır. Mutlaka görülmesi gereken bir müzedir.

Giriş ücreti

5 Tl’dir.

Ziyaret saatleri

Pazartesileri hariç yazın her gün 09.00 – 18.00, kışın 09.00 – 17.00 arası açıktır.

Girit Mahallesi

Tarihi yerler dışında sokağın nabzını da tutmak istiyorsanız en gezilesi yer bu mahalledir. Rum Mahallesi yada Halitpaşa Mahallesi isimleri ile de anılır. Rengarenk evler, restore edilmiş harika konaklarla doludur. Özellikle fotoğraf meraklıları için mükemmel bir yerdir.

Plajları

Eğer yazın geldiyseniz plajlarında serinleyebilirsiniz, unutulmamalıdır ki denizi ile meşhur değildir. Dalgalı bir denizi vardır ve fazla keyif vermeyebilir ancak yazın sıcaktan kurtulmak içinde birebirdir. Plajlarını şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Çoşkunöz Halk Plajı
  • Burgaz Altınkum Plajı
  • Kumkaya Halk Plajı
  • Kızılay Kampı
  • Eşkel Halk Plajı
  • Eğerce Halk Plajı

Gölyazı

Uluabat gölü üzerinde yüzermiş gibi duran bir adacıktır. Eskiden Apollon Krallığının başkentiymiş. Bizans ve Osmanlı’ya da ev sahipliği yapmıştır. Hem denizle yeşilin buluşması hemde tarihi ile görülmeye değer bir yerdir. Özellikle Rumlara ait kiliseler, taş evler ile doludur. Burada özellikle balıkçılık meşhurdur, yerli halk geçimini bu şekilde sağlamaktadır. Öte yandan doğal ürünler satan pazarlardan da meyve, sebze ve reçel satın alabilirsiniz. Hafta sonu kaçamak yapmak isteyenlerin uğrak noktası Gölyazı’da Güneşi Beklerken gibi ünlü dizilerde çekilmiştir. Yapılacakları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Balık tutabilirsiniz
  • Gölyazı’da gün doğumunu izleyebilirsiniz.
  • Göle nazır kahvaltı yapabilirsiniz.
  • Sokakları ve adanın çevresini gezebilirsiniz.
  • Uluabat Gölünde sandal keyfi yapabilirsiniz.
  • Zambak Tepe’ye çıkıp tüm manzarayı en tepeden izleyebilirsiniz.

Doğal Güzellikler

Bursa en çok tarihi güzellikleri ile bilinir. Burası Sultanlar şehridir bu yüzden gidince ilk önce türbe ve camileri ziyaret edilir. Ancak tarihinin yanında çok güzel bir doğaya sahiptir. Kafa dinlemek için Bursa’nın doğasına gelinebilir. Bu yerleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Oylat Kaplıcaları

Busa’nın İnegöl ilçesinde bulunmaktadır. 1454 yılında yapılmıştır. Oldukça önemli bir turistik mekandır hemde şifa kaynağıdır, 7’den 70’e herkes burada şifa bulabilir. Ayrıca konaklama için pek çok otel çeşidine sahiptir. Kaplıca suyunun pek çok yararı vardır. Bunlar;

  • Stresi yok eder.
  • Beyin yorgunluğunu giderir.
  • Kireçlenme ve romatizma ile mücadele eder.
  • Tansiyon seviyelerini dengeler.
  • Çocuk felcine iyi gelir.
  • Sinir ağrı ve iltihaplarına iyi gelir.
  • Cilt hastalıklarına iyi gelir.
  • Reflüye iyi gelir.
  • Taş ve kum düşürmeye yardımcı olur.
  • Kadın hastalıklarına iyi gelir.
  • Sinir uyuşukluğunu önler.
  • Belden aşağı iki bacağın felç durumuna iyi gelir.

Kendine ait tesislerinde konforlu odalar, güzel yüzlü hizmet, lezzetli yemekler bulunmaktadır. Hem doğayla iç içedir hem ulaşımı çok kolaydır hemde suyundan şifa akmaktadır. Gitmişken spa hizmetinden de yararlanabilirsiniz.

Oylat Mağarası

3 milyon senelik tarihi ile kaplıcalara gitmişken mutlaka uğranması gereken yerlerden biridir çünkü burasıda şifa doludur. 750 metre yüksekliktedir, her zaman 18 derecedir. Sadece 1 cm’i 16 senede oluşan dikitlere sahiptir ve nem oranı %90’dır. Astım, nefes darlığı ve bronşit gibi hastalıklara çok iyi gelmektedir.

Oylat Şelalesi

Mutlaka uğranması gereken bir başka yerde burasıdır. Bol oksijene ve nefes kesici manzaraya sahiptir. Burada çok güzel fotoğraflar yakalayabilirsiniz. Ayrıca yakınlarında yürüyüş parkı da bulunmaktadır, yol kenarında Çam, kestane, kayın ağaçları bulunmaktadır.

Soğanlı Botanik Parkı ve Hayvanat Bahçesi

Doğanın en güzel halini burada görebilirsiniz. Eğer şehir hayatından sıkıldıysanız parkta yürüyüş yapabilir, oksijen depolayabilir ve hayvanları ziyaret edebilirsiniz. Eskiden Kültür Park Hayvanat Bahçesi ismiyle anılan park 1991 yılında restore edilmiştir. 1999 yılında Bursa Hayvanat Bahçesi tam anlamıyla ziyarete açılmıştır.

Soğanlı Botanik Parkı

400.000 metrekare alana, 3 gölete, su oyunları havuzuna, 2 adet çocuk parkına, 12 km’lik yürüyüş parkuruna, 1 km’lik bisiklet yoluna sahiptir. 150 türden 8000 adet ağaca sahiptir. Bunlar genel olarak çim, dam koruğu, kokulu ballıca, mayası lotu, kedi nanesidir. Ayrıca 6000 adet güle sahiptir. Bu güller Kokulu Bitkiler Bahçesi, Gül Bahçesi, Fransız Bahçesi, İngiliz Bahçesi, Kaya Bahçesi, Renk Bahçeleri, Şekilli Bitkiler Bahçelerinde bulunmaktadır. Bunlar dışında büfeler, tuvaletler, pastane, bisiklet kiralayabileceğiniz bir bisiklet evi ve Bursa evleri de bulunmaktadır.

Bursa Hayvanat Bahçesi

Parka komşu olan hayvanat bahçesi, doğal yaşam ortamlarına uygun bir şekilde dizayn edilmiştir. Hem yerli hemde yabancı pek çok ziyaretçi çekmektedir. Nil timsahı, yeşil iguana gibi sıra dışı sürüngenler, puhu, mavi tavus kuşu, kızıl şahin, mandarin ördeği ve siyah kuğu gibi sık göremeyeceğiniz kuş türleri, zebra, lama, pars leoparı, Afrika aslanı ve boz ayı gibi vahşi hayvanlar bulunmaktadır, özellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği bir yerdir.

Ulaşım

Osmangazi’de bulunmaktadır. 35A, 15, 15E numaralı otobüsler ile gidilebilir. Ayrıca Soğanlı-Botanik Park minibüsleri de tercih edilebilir.

Giriş ücreti

Soğanlı Botanik Parkına giriş ücretsizdir, ancak bisiklet kiralayacaksanız;

  • Yarım saati 5 Tl
  • 1 saati 10 Tl’dir.

Bursa Hayvanat Bahçesine giriş ücreti ise yetişkinler için 6, öğrenciler için 2,5 Tl’dir.

Ziyaret saatleri

  • Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Martta hafta içi 09:30 – 17:00, hafta sonu 09:30 – 18:00,
  • Nisan, Mayıs, Eylül ve Ekimde hafta içi ve hafta sonu 09:30 – 19:00,
  • Haziran, Temmuz ve Ağustosta hafta içi ve hafta sonu 09:30 – 20:15 arasındadır.

Saitabat Şelalesi

Yakınında Saitabat Köyü bulunmaktadır, adını da buradan almıştır. 10 yıl öncesinde çok daha yüksek debili, daha coşkulu bir şelaleymiş ancak zamanla bunu kaybetmiş. Bursa’ya yazın gidecekseniz mutlaka uğramanız gerekir çünkü etrafında serinlik katmaktadır, ancak yazın oldukça kalabalık olur ve park yeri bulmakta zorluk çekebilirsiniz. Şelale kanyonla çevrilidir, etrafında yürüyüş ve dağ sporları da yapabilirsiniz.

Bunun dışında şelalenin çevresi mesire alanıdır. Burada piknik yapabilir, tereyağında pişmiş alabalık yiyebilir, köylü kadınların kurduğu restoranda organik yiyecekler satın alabilir ve zipline denilen halatla uçuş, ATV, at ve midilliye binme gibi aktiviteler yapabilirsiniz.

Ulaşım

  • Saitabat Köyünde yer almaktadır. Arabayatağı İstasyonundan kalkan D19 ve D20 numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz.
  • Eğer özel araçla gidecekseniz, Bursa merkezden Ankara yönüne doğru 12 km gittikten sonra çimento fabrikasının arkasındaki yoldan devam edin ve Derekızık köyüne ulaşın, oradan devam edince şelaleye varacaksınız. Bu yolculuk yaklaşık yarım saat sürer.

Balat Atatürk Ormanı

Bir diğer oksijen deposu mekanı burasıdır. Nilüfer ilçesinde yer almaktadır. Mudanya yolu üzerindedir, kolay bir ulaşıma sahiptir. Burada yürüyüş ve spor yapabilirsiniz. Ancak asıl amacı etkinliklere ev sahipliği yapıyor olmasıdır. Eğer Bursa’ya gitmişken etkinliklere de katılmak istiyorsanız, bu ormanın resmi sitesini takip edebilirsiniz. Etkinlikler şu şekilde sıralanabilir;

  • Hamak Festivali
  • Nilüfer Müzik Festivali
  • Bursa Hamak Festivali
  • Balfest
  • Baharda Balat’ta Anne Çocuk Festivali
  • Nilüfer Çocuk Şenliği

Ulaşım

14F, 14/L-2, B10, F1 numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz. Eğer metro ile gidecekseniz, 1 numaralı metro hattı gitmektedir.

Ayvaini Mağarası

Doğal güzellikler denince elbette mağaralarda akla gelir. Burası 5.5 km’dir, Türkiye’nin en uzun 6. mağarasıdır. Mustafakemalpaşa ilçesinde yer almaktadır. Doğanalan köyünden Nilüfer ilçesindeki Ayva köyüne kadar uzanır. Oluşumu Mezozoik döneme aittir, 1970 yılında 3 İspanyol tarafından keşfedilmiştir. İçinde sarkıt, dikit, duvar damlataşları, travertenler bulunmaktadır, derinliği 3-4 metreyi bulan 60 adet gölcük vardır.Bazen bu seviyesi daha fazla yükselebilir ve yürüyüşü engelleyebilir.

Ulaşım

  • İzmir yönünden gelinecekse; Bursa istikametinde ilerlenir, Susurluk, Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinden geçilir, Başköy yoluna sapılır, Akçalar ve Fadıllı köylerinde ağrı bir köprüye ulaşılır. Köprüden geçip sola dönüp 5 km daha ilerleyince tekrar sola dönülür ve Ayva köyüne ulaşılır. Mağada da buradadır.
  • Ankara yönünden gelinecekse; Eskişehir-Bursa yönünde hareket edip Bozüyük, İnegöl güzergahından Bursa Çevreyoluna çıkıp Bursa-Karacabey yolunun 30 km ilerisinden Başköy yoluna sapıp Akçalar ve Fadıllı köylerine gidilir ve yine köprüden ilerisine yukarıdaki tarif gibi devam edilir.

Uludağ

Bursa’da doğal gezilecek yer denince ilk akla gelen yerlerin başında gelmektedir. Marmara Bölgesinin en yüksek dağı olma özelliğine sahiptir. Türkiye’nin en büyük ve en çok tercih edilen kış sporları merkezidir. Dik ve heybetli bir yokuşa sahiptir, bu yüzden kaymak için sıkça tercih edilir. Şehir merkezine daha kar yağmadıysa hemen Uludağ’a gelinir. Sadece kaymak değil, karın keyfini her türlü çıkarabilirsiniz. Bunun için orada bulunan tesislerden kızak takımı ve özel kıyafetlerini kiralayabilirsiniz, dilerseniz kendi eşyalarınızı da kullanabilirsiniz. Uludağ’da en çok sevilen bir diğer aktivite hiç şüphesiz sucuk ekmektir. Diğer görülmesi gereken yerler ise;

  • Uludağ Milli Parkı
  • Çobankaya Yaylası
  • Buzul Gölleri
  • Aras
  • Kilimli, Buzlu ve Aynalı Göller

Ulaşım

Hava, kara veya deniz yolu kullanılabilir. Havaalanına 95 km uzaklıktadır. Bursa’dan otobüs veya dolmuşlar ile de ulaşabilirsiniz.Uludağ’ın içinde rahatça gezmek istiyorsanız en mantıklısı araba kiralamaktır.

Antik Roma Tiyatrosu

İznik Gölünün kıyısında bulunmaktadır, 15000 kişilik kapasiteye sahiptir. Anadolu’ya ait en görkemli arkeolojik yapılardan birisidir. Roma İmparatoru Traianus zamanında eyalet valisi Pilinius Csecillius Secunds tarafından yaptırılmıştır. İç ve dış yüzeyi büyük bloklardan oluşmaktadır. Bu kazı çalışmlarında ayrıca sikke, toprak kandil, haç, kemer toka, çivi ve seramikte bulunmuştur. Eski Roma dönemi mimariaini çok güzel bir şekilde yansıtmaktadır.

Ulaşım

İznik ilçesi Selçuklu mahallesinde bulunmaktadır. İlçenin güneybatısında yer almaktadır. İlçe merkezinden otobüs veya dolmuşla gidilebilir.

YAZAR BİLGİSİ
Modanium Özel
Modanium özel yayınıdır - Doğada seçimi kadın yapar !
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.